Gazi Üniversitesi'nden yaş haddinden emekli oldum. Kurslara gittim, sınavlara girdim ve yedi yıl boyunca arıcılıkta usta öğreticilik diploması aldım. Basit usul vergi mükellefi oldum, tüketici değil üretici oldum. Sekiz çocuğum var; hepsi üniversite mezunu ve hepsi emekli. Hepsinin de arıcılık işletmesi bulunuyor.
Yeni atanan Milli Eğitim Bakanımızın "İki milyon üniversite mezunu işsiz var" sözünü mutlaka duymuşsunuzdur. Bu gençler kurtuluşu yurt dışında arıyorlar, bunu da biliyorsunuzdur. Üniversite mezunu gençlerin meslek öğrenme seçeneğini 3308 sayılı yasadan istifade etme avantajını neden kaldırdınız? EYT'den emekli olan genç emekliler var, meslek eğitime kayıt olma, iş yeri açma, üretici olma seçeneğini neden kaldırdınız?
İlkokul mezunları zaten kayıt olamıyordu! Son olarak, lise ve ortaokul mezunları için çıraklık yasasından istifade etme yaşını 22 yaş sınırına getirdiniz ve meslek eğitime narkoz vurdunuz, neden? Emekli bir profesör olarak aldığım usta öğreticilik belgem ile açtığım arıcılık işletmem için emeklilik sonrası devlete vergi veriyorum. Vergi veren, üreten işletme sahibi olmak ülke için çok mu basit bir şey? Ülkeye katma değer sağlamak çok mu basit bir şey?
Köy okulları kapatıldı, köylerde İstiklal Marşı okunmuyordu. Otuz yıl sonra Milli Eğitim kapsamında köyümde devlet görevlilerinin iştiraki ile İstiklal Marşı söyleterek karne dağıtım töreni yaptım. Çok mu basit kaldı bu doğru adım? Beni tanıyan Sinop Üniversitesi, Ankara Gazi Üniversitesi, Ankara Hacı Bayram Üniversitesi rektörleri, Gerze kaymakamlarımız, daire müdürlerimiz, vali yardımcımız emeklilik sonrası 3308 sayılı yasa kapsamında arıcılık işletmemi yerinde görmek isteklerini takdirlerini bildirmeleri sizce çok mu basit bir ziyaretti?
İşletmeme bağlı her çocuğun kendine ait kurduğu arıcılık işletmesi çok mu basit üretim faaliyeti sizce? Sayın Milli Eğitim Bakanımız, çıraklık eğitimini meslek eğitimini öldürdünüz, farkında mısınız? Avrupalı meslek sahiplerini vatandaş yapıyor, analarını babalarını da vatandaş yapabiliyor. İleri ülkeler meslek eğitimini bu kadar önemserken, siz zaten aliniz meslek eğitimini sadece ortaokul mezunlarına, onlara da 22 yaş sınırına çekmenizin izahını bakanlıktan ayrıldıktan sonra da yapamayacaksınız. Beceri olmadan üretim olmayacağını, üretimle ülkeye refahın geleceğini neden göz ardı ediyorsunuz? Çıraklık eğitimine yapılan kötülük, ülkeye yapılan en büyük kötülüktür; telafisi mümkün olmayacak milli bir tehdit oluşturdunuz. Köyler boş, insan yok, genç yok; bu nedenle üretemiyoruz. Neden insan faktörünü önemsemiyorsunuz?
Bir de eli tornavida tutan insan bulamama belasını ülkenin başına sarmaya kimsenin hiçbir iktidarın hakkı yoktur! Dünyada emperyalist odaklar "ekmeyin, biçmeyin, beceri eğitimini terk edin; şiir ve gazel okuyun" diye iktidarlara program diktat ettikleri herkesin malumudur. Eğitim sistemimiz yanlış yoldadır. Acilen her ile ikişer üçer ziraat meslek lisesi açınız, endüstri meslek liselerini cazip hale getirerek yaygınlaştırınız.
Sayın Bakanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız, bu yanlış uygulamadan vazgeçeceğinize inanmak istiyorum. MHP'nin çıraklıkla ilgili vaadi vardı; sessiz kalmasında bir anlam veremiyorum. İki önceki Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un Avrupa standardına kavuşturduğu çıraklık eğitimini, sonraki iki bakanınızın tam tersi uygulama yapmaları, sanki her bakan değişikliğinde iktidar değişiyor gibi. Devlette devamlılık ilkesi de rafa kaldırıldı. Yetkilileri uyarıyorum, ülke, meslek eğitimine yapılan bu hatayı kaldıramaz. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Milli Eğitim Bakanımızın ilgisine dikkatine arz ediyorum. Ülkeyi yönetenlerden bazıları belki on yıl sonra dünyada olmayacak, ama gelen nesil bu hatayı otuz yılda telafi edemeyecektir.
Ülke bağımsızlığı bu uygulama ile uzun vadede çaresizlikler yaşayacaktır! Yetkililer, ikididar muhalefet vekilleri, STK'lar neden üç maymunu oynuyorsunuz?