Tüm dostlarımın Ramazan ayını tebrik ediyorum. Tuttuğunuz oruçlar makbul, dualarınız kabul olsun.
Köyün birinde çok çalışkan, dürüst ve köylülere rehberlik eden Hızır Hoca adında bir imam varmış. Köylüler de bu imamı çok severmiş. Bir gün, imam karnı ağrırken namaz kıldırmak için camisine gitmiş. Namazda bir iki secde yaptıktan sonra üçüncü secdeye varırken elinde olmadan yellenmiş. Çıkan sesi cemaat duymuş. Abdestinin bozulduğunu düşünen imam, namazı terk etmiş. Yerine cemaatten biri namaza devam etmiş.
Köylünün çok sevdiği hoca, bu duruma çok üzülmüş ve köyden tayinini isteyerek başka bir vilayete gitmiş. Yıllar sonra torunları, rahmetli imam dedelerinin görev yaptığı köyleri gezmeye karar vermiş. Geze geze, dedelerinin yellenmesi sebebiyle ayrıldığı köye gelmişler. Köy kahvesinde köylülerle sohbet ederken “Eskiden burada imamlık yapan Hızır Hoca'yı tanır mısınız?” diye sormuşlar. Köylüler başta hatırlayamamış. Ancak görev yaptığı yılları duyunca bazıları lafa girerek “Hatırladık, ona 'Osuran İmam' derlerdi.” demişler.
Zamanında köylülere bunca iyiliği dokunan, çok sevilen Hızır Hoca’nın adı, köyde sadece bu olayla anılır hale gelmiş. İnsan hafızası bazı hataları unutmaz…
Yıllarca ülke ekonomisine zarar veren, 50 bin vatan evladının canına kıyan CIA, MOSSAD, KGB gibi istihbarat örgütlerinin kullandığı Apo, Türkiye'ye ABD tarafından teslim edildiğinde "Benden istifade ediniz, canımı bağışlayın." demişti. Ancak asılmadı ve bugünlere gelindi.
Suriye’de hanedan yıkıldı, yeni bir devlet kuruluyor. Türkiye’nin Suriye üzerinde söz sahibi olması, milli güvenliğimiz açısından bir zorunluluktur. ABD, Suriye’nin petrol bölgesinde YPG adıyla yeni bir örgüt kurarak PKK militanlarını burada topladı. Yıllarca koruyup kolladığı PKK’nın içini boşaltarak, çöktüğü petrol kuyularına paralı bekçiler toplamak Amerikan planıdır. O bölgede, ABD’nin kontrolünde 150 bin PKK-YPG silahlı militanı oluşturulmuş durumda.
Amerika ve İsrail, Suriye’nin kuzeydoğusunda "Müslüman Kürt devleti" adıyla bir kukla devlet kurmayı planlıyor. Bu petrol bölgesinde günde iki milyon varil petrol çıkarılıyor. ABD ve İsrail, bu petrole çökerek PKK uzantılarına fedailik görevi vermektedir. Suriye, Irak, İran ve Türkiye’deki Kürtlere hitap edecek bir devletçik oluşturmak, Siyonizmin "Arz-ı Mev’ud" sınırlarını genişletmek içindir. "Müslüman Kürt devleti" adıyla kurulması planlanan bu yapı, Kürtlüğü ve İslam’ı bu kez petrol havzası için kullanacaktır. Ancak bu yapı, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve Türkiye’nin birlik-beraberlik amacına hizmet etmeyecek, sadece ABD ve İsrail çıkarlarına hizmet edecektir.
ABD, Türkiye’yi bölmek için kullandığı ve içi boşalan PKK’ya artık ihtiyaç duymuyor. Şimdi ise tehlike daha büyüktür. Suriye’nin petrol bölgesine yerleşmiş 150 bin YPG lejyonerini imha etmelidir. Türkiye, bu iradeyi gösterirse Apo ve PKK’ya yönelik iyi niyet adımları bir anlam ifade edebilir. Aksi takdirde, bu tür politikalar sadece diplomatik malzeme olarak kalır ve federasyon anayasasını zorlayan, toplumsal yarılmaları hızlandıran bir süreci tetikleyebilir. Bu da, dünya konjonktüründe yeni yeni güç kazanan Türkiye’yi iç mücadele zeminine çekebilir.
Suriye’nin kuzeydoğusunda, Arapların yaşadığı petrol bölgesinde bir "Müslüman Kürt devleti" kurulması, ABD ve İsrail’in hedefidir. Bu hayale hizmet edecek olan Apo, PKK ve DEM safraları, İngiliz kışkırtmasıyla 125 Kürt isyanı çıkaran dedelerinden farklı bir misyon mu üstlenmiştir? Bu gerçekler ışığında, şehit ve gazi aileleri incitilmemelidir.
Amerika ve İsrail’in hayallerine zemin hazırlayacak bir zafiyet gösterilmemelidir. Gerçek olan şu ki, Suriye’nin kuzeydoğusundaki 150 bin YPG militanının imhası için Türkiye düğmeye basmalıdır. O zaman, Apo ve onun fosillerinin bu kadar gündemde tutulmasının bir anlamı olabilir. Türk milleti tedirgindir ve gelişmeleri kuşkuyla izlemektedir. Bekleyip göreceğiz: Apo olayı Türkiye’ye ne kazandırdı, ne kaybettirdi?
Umarım bu mesele, Türkiye’nin milli hedefleri doğrultusunda planlanmıştır. Aksi takdirde, 2015’ten beri Türkiye’nin birlik ve dirliği için çaba gösteren Cumhur İttifakı’nı yönetenler, Türk milletine helal getirirlerse, federasyon vb. ABD dayatmalarına boyun eğerlerse, Suriye’deki çıkarlarımızı koruyamazsak; gururla kurduğumuz Türk Devletleri Teşkilatı’nın inandırıcılığı da sarsılır.
Eğer Amerikan ve İsrail çıkarlarına programlanmış, ne olduğu belli olmayan "Kürtlük" adına Türk kimliği örselenirse, Oğuz boyları ayaklanır ve amansız bir Türkçülük mücadelesi yüz yıl sonra yeniden başlar. Bugünden elli yıl sonra gelecek nesil, bu günleri sorgularken, namazda yellenen Hızır Hoca gibi, devletin kutsal görevini yerine getirirken abdesti bozup Türk kimliğine zarar verenleri de ancak Apo ile birlikte hatırlayacaktır.
Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti ise Anadolu’da kıyamete kadar var olacaktır.
Tüm Sinopluların Ramazan ayını tekrar tebrik ediyorum. Tuttuğunuz oruçlar makbul, dualarınız kabul olsun.