Sinop'ta şehir içi trafik, şehri yaşanmaz hale getirdi. Sinop balıkçı kasabası anlayışı ile yerleşim alanını oluşturmuş bir ildir. Yarımada kenti olan Sinop için, yerleşim mantığının orijinal olmasını gerektirmektedir
Modern şehircilik anlayışında ana arter omurgası baz alınarak, yerleşim alanlarının önü açılır. 1980 yılında şehir imar planı yapılmış, şehrin ana arteri belirlenmişti. Geçen bu süre içerisinde farklı partilerden belediye başkanlığı yapanlar şehrin ana arterini oluşturmayı maalesef başaramadılar. Bu durum ikdidar-mualefet meselesi değildir.
Şehri yöneten entelektüel ve siyasilerin 'modern şehircilikten ne anladıkları' meselesidir. Sinop'un şehir içi trafiği Sinop'un sorunlarına palyatif çözümler üretilmesini engellemektedir.
Sinop'u yöneten siyasi ve bürokratik entelektüellerin Sinop'un ana arteri konusunda hem fikir olması gerekiyor.
Şehircilik bilimi ne diyorsa, herkes bilimin ışığında duruş sergilemek zorundadır. Sinop trafiğinde kör düğüm, şehrin ana arterinin olmayışıdır.
Ana arteri olmayan Sinop'ta gündeme olan 'Meydan Projesi' ve 'Çevre Yolu Projesi' Sinop'un trafik keşmekeşliğine ve şehrin sağlıklı gelişimi amacına hizmet etmeyecektir.
Sinop'un Zeytinlik yada Karakum tarafında 20 bin insan yaşamaktadır. Bu insanların şehirle ilgili yol güzergahı Aşıklar Caddesidir. Bu cadde iç turizmde vitrin diye öne çıkarken trafikte gidişli-gelişli taksiler, kamyonlar, beton mikserleri, minibüsler hepsini görebiliyoruz.
Gürültü ve egzoz kirliliği de dahil bu caddeye Sinop'un yükü fazlası ile verilmiştir.
Bu yol gidiş olarak şehir imar planında belirlenmiş dönüş yolu İstiklal Okulunun bir üst sokağından geçmek için planlanmış, ancak Muhacir Mahallesinden geçerek hükümetin arkasına çıkacak olan bu yol 30 yıldır 'On sekiz' uygulaması ile oyalanmıştır.
AK Parti ve CHP'li belediye başkanları bu yolun Sinop trafiğinin aort damarı olduğunu nedense algılayamadılar ve karalı bir tavırla problemi çözmek için uğraşmadılar.
Sakarya Caddesine harcanan para, park bahçe fantezisine harcanan para, deniz kenarına göbek ve su fıskiyesine harcanan para, Sinop trafiğinin tıkanmasına neden olan ana arterin yol güzergahındaki istimlakı fazlası ile yaptırabilirdi.
'Dün dünde kaldı' diyor Hazreti Mevlana...
Sinop için yeni bir şansı değerlendirmek gerekiyor. Bu da Sinop'un Meydan Projesi ile Balatlar Kilisesine turistleri kolayca ulaştıracak olan yolu beraberce düşünmek, en ekonomik yaklaşım olarak gözükmektedir.
Sinop trafiğinin tıkanan aort damarı bu kilise yoludur. Sinop'un ana arterini hayata geçirecek vuruş, bu yolun açılmasından geçmektedir. Sağlık Müdürlüğü, Diş Hastanesi, İl Genel Meclisi, Pazar Yeri, okulların merkeze ulaşımının önünü açacak olan yol, Muhacir Mahallesinin arkasından açılacak olan yoldur.
Bu yol Sinop trafiğini yüzde 80 rahatlatacak, Aşıklar Caddesinden gürültü yükünü yüzde 50 azaltacak, Sinop ana arteri olan modern şehir kimliğine kavuşmuş olacaktır.
İktidar-belediye yapsın, belediyeye iktidar para versin gibi olumsuzluklarla olaya yaklaşırlarsa, ana arteri olmayan güzelim Sinop'a Meydan Projesi, Çevre Yolu gibi halkın trafikte rahatlaması amacına hizmet etmeyen hizmetleri, hizmet olarak görmeye devam edeceğiz. Tıpkı Uğur Mumcu Meydanında deniz kenarında fıskiyeli havuz yaptırarak halkın serinlemesini sağlıyorum diyen anlayıştan farklı bir şey olmayacaktır.
Halkın talebidir: Trafiği rahatlatacak olan Balatlar Kilise yolunun Meydan Projesi ile ilişkili olarak istimlak edilerek açılmasıdır.
Sinop trafiğinin çözülmesinin başka hiç bir alternatifi yoktur. Ana arteri olmayan yerleşim anlayışı ancak kasabalarda görülür.