Bizde yaşardık siz gibi sizde geleceksiniz biz gibi yazan mezar taşını görünce insan derin bir tefekküre dalmadan edemiyor. evet yaşıyoruz bir çoğumuz amaçsız gayretsiz umursamaz bir şekilde dünyanın son durağı olan, kara toprağa gireceğimiz, zamana kadar.
Halbuki yokluk değildir ölüm inanan insanlar için, bilakis kabir ,sonsuz hayata açılan bir kapıdır. ve yaratılışımız yok oluş için değil imtihan içindir. Yaşadığımız her durum, imtihanı geçebilmemiz için birer vesiledir.
Hayatta asla bizim olmayacak, dünya malı için o kadar telaş ediyoruzki ,ne birbirimize vakit ayırabiliyoruz nede bir araya gelebiliyoruz. materyalist yaşam biçimi öylesine esir etmiş köleleştirmiş'ki bizleri yeniliklere ayak uyduracağız diye koşturup duruyoruz.
Hep daha iyisi hep daha yenisi teknolojinin sınırı yok teknolojiyle birlikte bir çok kolaylıklarda girdi hayatımıza çok uzaktaki insanlarla kolayca iletişim kurabiliyor görüntülü irtibat kurabiliyoruz.
Ancak bu ne kadar hasret gidermemize yardımcı oluyor tartışılır insanın sevdikleriyle bir arada olması onlara sarılabilmesi, sohbet edebilmesi gibi asla olamaz.
Demem o ki kıymetli dostlar, vakit varken iş işten geçmeden, varsa kırgınlıklar unutalım sarılalım yakınlarımıza büyüklerimize doya doya sarılalım, eşimize dostlarımıza, daha henüz vakit varken ihmal etmeyelim, yarına ertelemeyelim kim bilir belki yarın çok geç olabilir. vesselam.