Ne dersiniz Hazreti İmam'ın her sabahki tefekkürünü bugün biz de bir defa olsun hatırlayalım mı? Bakalım bizden de isteniyor mu İmam'dan istenen sekiz şey bir düşünelim mi?
Evet diyorsanız, buyurun, birlikte okuyoruz Hazreti İmam'ın her sabahki tefekkürünü.
Bilindiği üzere İmam-ı Şafii Hazretleri 204'te Mısır'da 54 yaşında vefat eden büyük müçtehidimizdir. Hayatını hep tefekkürle değerlendiren bu büyük müçtehidimiz bir sabah namazından sonra evine doğru yine derin bir tefekkür içinde yürürken, yaklaşan biri:
-"Efendi Hazretleri, derin düşünce içinde görüyorum sizi, bir sıkıntınız mı var yoksa?" diye sorar. Hazreti İmam:
- Her sabah benden istenenleri düşünüyorum da onun için dalgın yürüyorum, der.
Adam merak eder:
- Her sabah sizden istenenler nedir? Neleri düşünüyorsunuz böyle derinden?
- Her sabah yeni bir güne başlarken benden şu sekiz şeyin istendiğini düşünüyorum, diyen Hazreti İmam saymaya başlar her sabah istenen sekiz şeyi:
1- Rabb'im, benden farzlarını istiyor.
2- Resulüllah Efendimiz benden sünnetlerini istiyor.
3- Aile ve çocuklarım benden helal nafakalarını istiyor.
4- İmanım ve aklım benden Rabb'imin emirlerine uymamı istiyor.
5- Nefsim ve şeytanım da benden kendilerine uymamı istiyor.
6- Her an amelimi yazan melekler de hep sevap yazdırmamı istiyor.
7- Her doğan güneş bir gün daha yaşlandığımı hatırlamamı istiyor.
8- Her sabah Azrail de kendisine bir gün daha yaklaştığımı düşünmemi istiyor.
Hazreti İmam:
- İşte der, her sabah bu istekleri düşünerek yürüyorum bu yollarda. Dalgın görünüşümün sebebi bu isteklerdir. Soru sahibi:
-Ya İmam der, bunlar sadece sana mı soruluyor, yoksa bana da soruluyor mu bu sorular her sabah? Hazreti İmam tebessüm ederek cevap verir:
- Ben kendime her sabah bu soruların sorulduğunu tespit ettim, belki sana da soruluyordur bu sorular. İstersen kafanı gereksiz konulardan temizle de bir de sen düşün bu soruları!
Adam bir an düşünceye dalar. Çok geçmeden başını sallayarak cevap verir:
- Evet ya İmam der, bu sorular sadece sana değil bana da, hatta her sabah günlük hayatına başlayan herkese sorulan sorulardır. Bu önemli soruların her sabah bana da sorulduğunu düşündürdüğün için teşekkür ederim. Meğer biz ne kadar gaflet içinde yürüyormuşuz yolumuzda da haberimiz yokmuş...
- Ne dersiniz, kafası gönlü gereksiz olaylarla istila ve işgal edilmiş bizlerden de her sabah böyle sekiz şey istendiğini düşünüyor muyuz? Mesela her sabah bizden de:
- Rabb'imiz farzlarını, Resulüllah Efendimiz sünnetlerini, aile ve çocuklarımız da helal nafakalarını istiyorlar mı? Akıl ve imanımız kendilerine tabi olmamızı, nefis ve şeytanımız da asıl kendilerine uymamızı telkin ediyorlar mı? Amellerimizi yazan melekler de hep sevap yazdırmamızı bekliyorlar mı? Güneşin her doğuşu, bir gün daha yaşlandığımızı, Hazreti Azrail'e bir gün daha yakınlaştığımızı düşünmemizi istiyorlar mı?
Ne dersiniz, her sabah günlük hayata başlarken bunları düşünmek bizim de aklımıza gelmeli mi? Yoksa boş ver mi diyor, malum tekerlemeyi tekrar edenlere biz de mi katılıyoruz:Ayağını sıcak tut, başını serin; hayatını yaşa, düşünme derin mi diyoruz?
Öyle ise gelin, kafamızı kalbimizi günlük olayların istila ve işgalinden birazcık kurtaralım da, Hazreti İmam'dan istenen sekiz şeyin her sabah bizden de istendiğini düşünelim mi? Ne dersiniz?