Son altı ayda köşemde yazmış olduğum makalelerimde, bu günlerin gelebileceğinin ve zeminin hazırlandığını, uyanık olmamız gerektiğinin altını defalarca çizerek, yazmaya gayret göstermiştik. bu kalkışmanın ardında kimler olduğunu içimizdeki hainleri kimlerin cesaretlendirdiğini bilmek için müneccim olmaya gerek yok kalkışmanın başladığı ilk saatlerdeki batılı ülkelerin açıklamaları zaten kalkışmanın arka planında kendilerinin olduğunu açıkça gösteriyordu. lakin gün aydınlandığında darbenin ve darbecilerin kalkışmasının püskürtüldüğünü anlayınca açıklamaları bir anda değişmiş ve seçilmiş hükümetin yanında olduklarını ve darbeye kalkışanları kınadıkları beyanlarında bulunmuşlardır biz de onlara diyoruzki geçti bor un pazarı sürün eşşeği niğdeye yemezler biz gayet iyi biliyoruz sizlerin demokrasi ve özgürlük anlayışınızı iki yüzlü şeref yoksunu insanlık düşmanı şeytan aleyhilanenin uşakları.
Şimdi gelelim son altı ayda yaşanan gelişmelere nasılda sinsice çalışıldı devlete bağlı kurum ve kuruluşlarda seçilmiş hükümete karşı nasıl nefret oluşturuldu aslında bu konuda bir çok uyarılarımız oldu lakin sesimiz bir türlü duyması gereken mercilere duyurulmadı atılan mail ler bile okunmadan otomatik cevaplandırıldı. evet kurumlar içinde huzursuzluklar gereksiz yer değiştirmeler kurumlar arası değişikler yapıldı. yapılan her hareketin iktidara mal edileceğini gayet iyi biliyorlardı. bunların içerisinde en iyi bildiğim kurumların başında istanbul büyükşehir belediyesi bünyesinde bulunan İETT genel müdürlüğünde adeta bilinçli bir kıyım yapıldı ve kimsenin sesi çıkmadı neredeyse kurumdan uzaklaştırılanların tamamı Ak partiye fanatik derecede bağlı olanlardan oluşuyordu. Ayrıca bu hareketin hemen öncesinde kurum bünyesinde çalışmış emekli olmuş personele verilen kartlar geçersiz hale getirilmiş kurum bünyesinde bulunan memurların denetim kartları iptal edilerek büyük bir camia içerisinde huzursuzluk başlatılmıştır ve ne hikmetse bu konuda yapılan tüm başvurular kabul görmemiştir. demem odurki yetkililer özellikle hassas zamanlarda yapılan bildirimleri titizlikle incelesinler görülmüştürki su uyumuş düşman uyumamıştır.
Yukarıda yazdıklarım sadece devasa bir planın devede kulak kısmıdır kalkışmaya gelinen güne kadar kurumlar ve tüm halkımızda bir nefret algısı oluşturulmaya çalışılmış, bunun en büyük kıştırtıcı rolünü ise medya üstlenmiştir. siz bakmayın şimdilerde darbeye maruz kalmış masum gibi görünmeye çalıştıklarına bu alçakça kalkışmaya şerefsizce darbe kalkışmasına en büyük zemini bir gurup malum medya zemin hazırlamış iktidarı yıkmak yeni imtiyazlar elde etmek uğruna ülkemizin milletimizin bağrına silah namlularının doğrultulması için ellerinden geleni yapmışlardır. halk tarafından seçilmiş meşru cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin bu günlerin gelişinde en büyük payı olan devlet ve millet düşmanı bu basın yayın organlarına hak ettikleri en ağır cezayı vereceğinden kuşkum yoktur. sis perdesi dağılıp ak koyun kara koyun belli olduğunda hesapların kesileceğine bu ülkenin ve milletin bir evladı olarak inancım tamdır.
Olaylar başlamadan günün sabahında istanbula giriyorken kartal dan hareme kadar yol boyunda nefrete yönelik bir algı operasyonu yapılıyordu şöyleki ellerinde Açız yazılı tabelaları ile yol ortasında duran sadece gözleri görünen kişiler önlerinde bir kız çocuğu olduğu halde iki üç kilometre aralıkla dizilmiş ellerindeki tabelada aynı kişi tarafından yazılmış olduğu belli açız yazılı tabelalar ile dileniyorlardı. son zamanlarda suriyeli sığınmacılar için nefrete yönelik bir çok algı belli medya kuruluşları ve sosyal medya da operasyonlar yapılmaktaydı; bu kişilerin özellikle gözlerine baktım fıldır fıldır ve kadın değillerdi. şimdi daha iyi anlıyorum ki yapılacak kalkışmanın operasyon parçalarından biriydi.
Ve o akşam tamda olayların göbeğinde bulduk kendimizi. kalkışma başladında boğaz köprüsündeydik. darbeye teşebbüs olduğunu öğrendiğimiz andan itibaren, tek kaygımız vatan oldu. ve bu olay bana şunu gösterdi. gerçekten üzerinize mermilerde yağsa, tanklarda yürüse, ölüm zerre kadar aklınıza gelmiyor. o andan itibaren sadece vatanı ve milletin selametini düşünüyorsunuz. evet milletimiz, aşşağılık alçakça planmış bir darbe kalkışmasına can siperhane karşı çıkmış canları pahasına alçaklara dur demişlerdir. Korkma diye başlayan hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım diye devam eden milli marşımızın sözleri bu olaylarda karşılığını bulmuştur. aziz milletimize geçmiş olsun şehitlerimizin ruhu şad olsun yaralılarımıza da Yüce ALLAHcc dan acil şifalar dilerim..