Köyde toprağın işlenip ekilmesi, mahsulün yetiştirilip toplanması belirli bir zaman aralığında gerçekleşir. Eskiden teknolojinin gelişmediği dönemlerde bu işler insan ve hayvan gücüne dayandığı için zamanında yapılamayabiliyordu. İşlerin yetişmediği böyle durumlarda emekler heba oluyor, mahsul ortada kalıyor ve sonuç olarak geçim sıkıntısı ortaya çıkıyordu. Bu olumsuzluklar karşısında insanlar birbirlerine sırayla yardım ederek imece yapmışlar; yetersiz kaldıkları ve yetiştiremedikleri işlerini düzenleyerek yoluna sokmuşlardır. Sinop ve yöresinde yapılan tarım işleri genelde toplu olarak imece usulüyle yapılır. Orak biçme, tütün dizme, çeltik otu alma, mısır soyma, dibek dövme, keten yolma, odun çekme gibi işler bunlardan bazılarıdır.

Bugün size Sinop'un Dranaz mevkii çevresindeki köylerde odun çekme imecesinin sonunda yapılan ve durkduma adı verilen bir eğlenceden bahsedeceğim.

Sinop'ta kış hazırlıklarının en başında yakacak odun temini gelir. Bu iş zor ve zahmetli olduğundan imece usulü ile yapılır. İmeceye gelen köylüler yanlarında odun taşımak için kömüş, öküz, malak, eşek, katır gibi hayvan getirir. Odunlar kömüş, malak, öküz gibi hayvanlara koşulurken; eşek, katır gibi hayvanlara ise sarılarak taşınır. Akşama doğru odun toplama ve çekme işi bittikten sonra durukduma eğlencesi başlar. Durukduma; odun imecesinin sonunda yapılan büyük tomruk ya da taş çekme yarışmasıdır. Buna göre durukdumalı odun imecesi yapacak kişi imecenin gününü, ödüllerini düğün-derneklerde, pazar yerlerinde, cuma namazlarında okur (davet eder). Ayrıca duyurular bazen davul-zurnalı tellal ile ya da cami hoparlöründen "falancanın şu gün odun imecesi ve durukduması var" şeklinde de yapılır.

İmeceye ve durukdumaya özel hazırlıklar olur. Hayvan sahipleri imeceden bir gece önce hayvanlarını bakıma alır. Onlara özellikle arpa yedirir. Hatta bir ay öncesinden hayvanını bakıma alan bile vardır. Durukduma için özel hayvan besleyen ve nam yapmış kişiler de vardır. Bu iş için daha çok Ayancuk saḫarı diye adlandırılan meşhur cins hayvanlar vardı. Bazı kişiler çevre köylerdeki durukdumalara bile hayvanlarını yarıştırmaya götürür. İmece günü sabah erken saatte odun toplanacak yere gidilir. Kahvaltı ve yemekler hane sahibi tarafından verilir. Odunlar birer "koşum" hâlinde öküzlerle çekilir ya da katıra, eşeğe sarılarak gelir. Gelenler davul-zurna ile karşılanır. Hane sahibi, ilk gelene bir horoz hediye eder. Odun çekme akşama kadar devam eder. Havanın kararmasına yakın çekim biter ve gelen odunlar kuruluğa ya da ev altlarına dikme yapılmak üzere yıkılır.

Resim 3: Ergün Acar arşivi.

İmece bittikten sonra herkes durukdumanın yapılacağı geniş bir harman yerinde toplanır. Hayvan sahipleri, hayvanların boynuzlarını, göz kapaklarını, sırtını, yanlarını güzel görünmesi ve sinek rahatsız etmemesi için tereyağıyla yağlar. Yağ bulamayanlar ise yörede yiğtün otu denilen bir otun siyah tohumlarını sürerek ya da elma sürerek boynuzları parlatır. Ayrıca hayvan boynuzlarına yılan boncuklu kayış yılar, aynalı-boncuklu yılar, nazar boncuklu yılar asılır; hayvanın boynuna ise boncuklu muska ya da özel büyük çañ takılır. Hayvana tekrar son kez su ve arpa verilir.

Durukduma için ortaya büyük bir tomruk ya da taş konur. Hayvanların bu yükü çekmesi için iki kişi yulardan asılırken, iki kişi de arkadan övendireyle vurur. Övendireyi hayvanın sırtında kıran bile olur. Öyle acımasız vurulur ki etrafta sopa sesleri ve bağrışmalar yankılanır. Mal sahipleri hayvanlara "ha oğlum ha!.. ha oğlum ha!.." diye bağırır. Yine hayvanlara renginden dolayı verilen gara öküz, ak malak, sakar kömüş, egger kömüş, ala tosun, saru tosun, akbaş, alabacak gibi adlarla da bağırılır. Yarışma hakkına ya da denemesine dutum adı verilir. Her yarışmacının üç dutum hakkı vardır. Birinci dutumlardan sonra sırayla ikinci dutumlar yapılır. En son üçüncü dutumdan sonra yarışmayı kazanan belli olur. Dutumlarda kısa mesafe karışla ölçülürken, uzun mesafeler övendire ile ölçülür. Durukdumanın düzenini sağlayan ve hayvanların çekme mesafelerini tespit eden iki uslu(yaşlı) hakem olur. Hakemler çekilen tomrukların arkasında bekler. Durukdumanın farklı yapılış biçimleri de vardır.

Ağırlığı en çok çeken hayvanların sahibi durukdumayı kazanır. İzleyenler hayvanlar üstüne bahis oynar. Bahis için ortaya teke, koyun, dana, tay gibi hayvan konabilir. Bazı yörelerde ödüller hane sahibi tarafından kazananlara verilir. Durukdumanın sonunda kazanan hayvanların sahibi köyüne kadar davul zurna eşliğinde yolcu edilir.

Kaynak

Acar, Ergün (2021), "Sinop'ta İmece ve Bazı İmece Eğlenceleri", Sinop Kültür ve Turizm Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Sinop Üniversitesi.

Doç.Dr.Ergün ACAR

Sinop Üniversitesi

Fen-Edebiyat Fakültesi