Sevgili okurlar, yeni yazımda size yine Sinop'un sevilen simalarından biri olan Terzi Buran'ı anlatacağım. 1949 yılında merkeze bağlı Çiftlik köyünde doğan Burhanettin ÇELİK, on iki kardeşli bir ailenin yedinci çocuğu olarak dünyaya gelir. Çocukluğu koyun çobanlığıyla ve Çiftlik köyünden muhteşem ihtişamıyla kendini gösteren Sinop'u seyretmekle geçer. Güreşlere çok meraklıdır. O yıllarda düğünlerin vazgeçilmez eğlencesi olan güreşleri hiç kaçırmaz. On üç yaşına gelince Sinop'un önemli terzilerinden Süleyman Usta’nın yanına çıraklığa girer ve terzilik zanaatını öğrenir.
Daha sonra askere gittiği İzmir'de hayatı değişir. Burada kendi gibi Sinoplu bir ailenin kızına âşık olur ve askerliği bitince burada kalarak terziliğe başlar. İzmir'e yerleşme ve evlenme isteğini babasına açar ama babası bu duruma bir türlü razı olmaz. Bunun üzerine Sinop'a dönen ve bir süre terziliğe devam eden “Terzi Buran” zamanla kara sevdanın tesiriyle aklını yitirir ve çocukluğunun o güzel huzurlu yeşilliğine geri döner.
Her gün sabahın ilk ışıklarıyla Çiftlik'ten Sinop'a kadar yürüyen Buran Amca; Sinop'ta Valilik, Belediye, Tarım ve Orman Müdürlüğü gibi devlet dairelerini dolaşarak çalışanlara nasihat eder, kimi zaman onlara kızar, kimi zaman da onlarla şakalaşır, çoğunlukla aklına geleni söyler. Herkes onu çok sever, sayar ve çay ikram eder. Bazen de hükümet meydanına çıkıp kafasına takılan şeyleri anlatır. Birçok hayali vardır. Bunlardan en büyüğü Sinop'tan Gerze'ye deniz üzerinden yapılmasını istediği yoldur. Akşam olunca tekrar yola revan olup evine döner. Eve dönerken yol üstünde gördüğü gül, sarmaşık ve çeşitli çiçeklerden dal alıp uygun gördüğü yerlere diker. Ağacı, doğayı, yeşilliği çok sever ve korur. Onun velîliği de işte buradan gelir. Bir sonraki yazımızda buluşmak dileğiyle…
Doç.Dr.Ergün ACAR
Sinop Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi
Fotoğraflar: Tuana ACAR