Abd seçimleri tüm dünyanın meraklı bekleyişleri sonunda bitti. ve seçimleri daha fazla oy almasına rağmen hilary kaybetti. delege çokluğuyla trump kazandı. bu seçimin sürpriz sonuçları aylarca sürecek bir yorum patlamasına yol açacak. acizane benim yorumum çok büyük beklentiler içerisinde olanların aksine, dünya politikaları açısından pek bir şeyin değişeceğini sanmıyorum. nedeni ise gayet açık abd politikaları çıkar üzerine kurulmuştur. abd iki kanatlı bir yapıya sahiptir. cumhuriyetçiler, ve demokratlar. cumhuriyetçiler şahin, demokratçılar güvercin olarak anılır. demokrat obama güvercin kanattan olduğu halde, seçilmeden önce bir çok söz verdi amerikan halkına. sekiz yıllık başkanlığı süresince bu sözlerinin hiç birini tutmadığı gibi, şahin bir politika izleyerek, işgal ettiği ''soyup sömürdüğü'' ülke sayılarınıda arttırdı.
Trump seçim kampanyaları boyunca, çok agresif itici konuşmalara imza attı. gerek islam düşmanlığı gerekse göçmen karşıtlığı bunlardan en göze batan söylemleri idi. lakin amerikan halkı, tüm bunlara rağmen trump dedi.
Bundan sonra ne olacak? soru bu acizane diyorumki abd politikalarında pekde köklü değişiklikler olacağını sanmıyorum. pentagonda her yıl güncellenen geleceğe dönük yüz yıllık planlar değişmeden uygulanmaya devam edecek. trump ın abd sistemini değiştirecek politikarının uygulamaya sokulmasına müsade edileceğini sanmıyorum. buna yeltenenler ne kadar sıkı korunurlarsa korunsunlar, geçmişte olduğu gibi suikasta uğrarlar bu abd nin geleneğinde vardır.
Bekleyip göreceğiz bakalım abd işgal etmek istediği ülkelerdeki terörist sever politikasından vaz geçip stratejik ortaklık kurduğu ülkelerle iş birliğini geliştirecek yola girecekmi? yoksa bizim tabirimizle, aynı tas aynı hamam yoluna devammı edecek?.
Aslında dünya tarihini incelediğimizde halk nezdinde kabul görmüş liderlerin büyük değişimlere imza attığını görebiliriz. bunun bir örneğide ülkemizin son ondört yılına damga vurmuş sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN dır. bakalım Trump abd nin, kokuşmuş dünya düzeni siyasetini elinin tersiyle itip, yepyeni bir siyasetle ortaya çıkabilmek için, Amerikan bürokrasisine karşı dik durabilecek cesareti kendinde bulabilecekmi?
Zenginin malı züğürtün çenesini yorar misali, bu konular uzunca bir süre konuşulup yorumlanacak. asl olan biz politikalarımızı, onun bunun ne dediğini umursamadan, kendi inandığımız değerlerimiz doğrultusunda, Adalet çerçevesinde oluşturmaya kararlı bir şekilde devam ederek, geleceğimizi ve tüm dünyanın geleceğini aydınlatacak biçimde kararlar almaya devam etmeliyiz.
Artık hiç bir şey gizli kalmıyor. güneşin karanlıkları aydınlattığı gibi, tüm saklı gerçekler ve gerçek niyetler açığa çıkıyor. Türkiye ayağındaki ve boynundaki prangalardan kurtuldukça, ülkemiz üzerinde planları olanların tuzakları bir bir ortaya döküldükçe adeta kuduruyorlar. içimizdeki işbirlikçileri deşifre oldukça, dahada saldırganlaşıyorlar. tüm bunlarla baş edebilmemiz için, ülkemiz çürük elmalardan tamamen temizlenip, hep birlikte yeniden büyük ve güçlü Türkiyeyi el birliğiyle tesis etme yolunda, kararlılıkla devletimizin yanında yürümeliyiz vesselam...