Dershanelere gelince onlar açık açık Milli Eğitimin okullarının yapamadığını ne fedakârlıklarla yapıyorlar. Dershanelerde çalışanlar bu ülkenin evlatları. Çünkü bu ülkenin eğitim görmüş, bir çoğu öğretmenlik okumuş kişileri. Yeni dershane açanlar var içlerinde. Kredilerle açmış, atanamayan arkadaşlarını toplamış, iş kapısı olmuş, bazı başarılı olan öğretmenlerini ise Milli Eğitimden transfer etmiş. Türkiye genelinde yüz bine yakın çalışanı var. Çoluk çocuğu ile bu hizmetten vergisini de ödeyerek ekmek yiyenler var. Bu vergilerle kaç okul, kaç dershane, kaç hastane yapıldı? Bu kapatılma ile kaç kişi aç kalacak. Kaç gencimiz sözlenmiş, nişan düğün yapacak? Bunlar ne olacak? Kaç dershanenin okula dönüşme imkânı var ki? Küçük bir ilde en az beş on dershane var. Özel okul olursa bu sayı özeli kaldırabilir mi? Okul açma prosedürü çok zor değil mi? Apartman katından, on dönümlük arsaya bir okulu kaçı yapabilecek? Bu işin sonu başlarda yazdığım gibi bazı vicdanı kıt öğretmenlerin evlerine kaçak dershaneler kurmalarına vesile olmuş olmayacak mı? Evinde kendi öğrencilerine ders veren (ahlaki olmadığı halde) öğretmenlerden devlet baba bu zaman kadar ne aldı ki? Bundan sonra ne alabilecek ki? Kaç kuruş katma değeri olacak?
Özel dershaneleri okula dönüştürürken özel öğretime devlet desteği yapılacak mı? Devletin kendi okulunda onbinlere varan bir yıllık öğrenci masrafını özel sektöre veli tıkır tıkır ödeyecek. Devletin sırtından yük kalkacak. Devlet kendi yapamadığını özel sektöre yaptırırken ona öğrenci başı bir katkı ödeyecek mi? Yoksa komple özel sektöre yıkarak veliyle özel sektör ne yaparsa yapsın mı diyecek? Özel sektöre öğrenci başı Devletin kendi harcadığını katkı olarak vermesi gerekmez mi? Başka türlü nasıl özel okula dönüşebilirler?
Eğer rehabilite edecek bir iş varsa o da devletin okullarındaki sistemin rehabilite edilmesi önceliğidir. Altmış kişilik sınıfta ne verilebiliyor? 657 Sayılı devlet memurları kanunu ile öğretmenliğin statüsünde geliştirmesi olmalıdır. Özel sektör gibi başarısızlığı tespit edilen (siyasi ve ya başka neden olmayacak) kişinin görevi değişmeli ya da görevine son verilmelidir. Tıpkı kapatacağımız özel dershanelerdeki gibi değilse bile onların yarısı kadar devlet okullarında verimlilik esas alınmalı. KPSS denen meret öğretmene yönelik sorularla sıralanmalı. Öğretmenlere verilen hizmet içi eğitimler yararlı hale getirilmeli. İdareciler için mutlaka okullar olmalı. Sınava girip başarılı olup da idareciliği kervan yolda düzülür diye başlayıp bu zaman kadar geldik, bir türlü kervanı ne yola koyduk ne yükü düzgün yükleyebildik. Yük de dengesiz, kervanın da yolu Allaha emanet.
On yılda bu kadar çok sistem değişmemeliydi. Değişecekse tam değişip, bir daha bir daha olmadı bu sefer de başka deneyelim olmamalıydı. Şu sağlık değişiminin yarısı kadar bari iyi olabilseydi bu ülke evlatları çok daha kazanım elde ederdi. Maliye kadar bile gelişimi sağlayamadığımız kanaatim hala devam etmekte. Bakın serbest kıyafette bile geri adım atar olduk. Niçin, vatandaşın elinde daha on yıllık özel formalar var. Zarar etmesin. Dershaneler zarar etse ne olur(!)
İnşallah ben yanılırım. Ya da yanılmışımdır. Ya da gördüğüm bir rüyadır. Ne olur biri beni uyandırsın. Yoksa eğitim bu denli çok kurcalanmaz.