Artık hepimiz biliyoruz ki, depremlerin sık sık yaşandığı bir ülkeyiz. Batı'dan Doğu'ya, Kuzey Batı'dan Güney Doğu'ya hemen hemen her yer sallanıyor. Türkiye topraklarının % 96’sı çeşitli aktif deprem kuşakları üzerinde yer alıyor.
Nüfusumuzun % 98’i neredeyse fay hattında yaşıyor. Biz bunu ne yazık ki, deprem ile ilgili bir takım acı tecrübeler yaşadıktan sonra öğrendik. Ancak öğrendiğimiz bir başka bilgi de şu ki; “Deprem öldürmez, tedbirsizlik öldürür.” Bu cümleyi özellikle 1999 depreminden sonra duymaya başladık. Depremin olmasına engel olabilmek mümkün değil, ancak olası zararlarını en aza indirmek için ciddi tedbirler almak mümkün. Kendimizi, sevdiklerimizi, ailemizi, evimizi ve hatta ülkemizi alacağımız tedbirlerle ancak koruyabiliriz.
Hayatta kendimizi en çok huzurlu ve güvende hissettiğimiz yerin evimiz olacağı düşüncesinden yola çıkacak olursak, öncelikli olarak tedbir almamız gereken yerin de evlerimiz olduğunu görürüz.
Daha önceden "Belediyeler Depreme Hazır mı?" diye bir yazı yazmıştım.. İyi ki yazmışım ve yazmaya da devam edeceğim. İnşaallah Belediye Başkanları da yazmış olduğum o deprem yazısından kendilerine bir pay çıkarmıştır.. Hangi belediye depreme karşı hazırlıklı.. Bakın önceki günlerde Tosya'da deprem oldu. Boyabat ve Taşköprü'den de hissedildi. Nereden bileceksiniz bir günde merkez üssünün Boyabat'ta, Taşköprü'de veya diğer il ve ilçelerde olmayacağı.. Bunun için her zaman depreme hazırlıklı olmalıyız. Doğal afetlere karşı vatandaşları bilinçlendirmek için belediyeler çalışmalar yapmalı. Panel düzenleyip kentin depremselliği, yapı stokunun depreme dirençliliği, afet bilinci ve deprem farkındalığı ve arama kurtarmanın önemi gibi konular masaya yatırılmalı..
Belediyeler, arama kurtarma ekibini biran önce kurmalı.. Depreme dayanıklı yapılara müsade etmeli.. Eski binaları tespit edip, depreme dayanıksız olanlar yıkılmalı.
AFAD Eğitim Uzmanları, depreme karşı alınacak önlemlerle tehlike kaynaklarının felakete dönüşmeden önlenebileceğini söylüyor..
“Keşke” dememek için “iyi ki”leri çoğaltmalıyız..
İşte depreme karşı evinizde alabileceğiniz önlemler:
1)Oturduğunuz binanın ne kadar sağlam olduğunu öğrenin. Dayanıklı binalar hayat kurtarır.
2) Evinizin güvenli bölgelerini tespit edin ve deprem esnasında nerede durmanız gerektiğine karar verin. Evinizdeki gaz, elektrik şalteri ve su vanasının yerlerini önceden öğrenin. Deprem anında hepsini kapatmayı ihmal etmeyin. Tüm aile bireylerinizin bu planı bildiğinden emin olun.
3) Sarsıntı sırasında kitaplık, raf gibi devrilecek eşyaların bulunduğu bölgelerden uzak durun ve bu gibi eşyaları sabit bir duruma getirin. Dolapların üzerine koyduğunuz eşyaları, kayarak düşme ihtimallerine karşı plastik tutucu veya yapıştırıcı ile sabitleyin.
4) Deprem çantanızın içine pil, radyo, fener, düdük, ilk yardım malzemeleri, bisküvi, su gibi gıda malzemeleri, battaniye, yedek anahtarlar, bir miktar para vs. koyabilirsiniz. Çantanızı evinizde deprem sırasında kolay ulaşabileceğinizi düşündüğünüz bir yerde bulundurun. Örneğin evinizin çıkış kapısına yakın bir yer ideal olabilir.
5) Deprem sonrasında aile bireyleri ile kolayca bir araya gelebilmeniz için bir buluşma noktası belirleyin.
6)Deprem Sigortası, 1999 yılında yaşanan Marmara Depremi ile gündeme gelerek, zorunlu deprem sigortasının genel adı oldu ve böylelikle hayatımıza girdi.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından verilmekte olan Deprem Sigortası ile evinizi depreme ve depremin sebep olabileceği doğal afetlere (yer kayması, infilak, yangın, tsunami – dev dalgalar) karşı güvence altına alın. Deprem Sigortası yaptırdığınız takdirde, evinizde deprem nedeniyle meydana gelebilecek maddi zararlara karşı teminat alma hakkınız doğar. Deprem Sigortası yaptırmadığınız bir durumda ise, konut sigortası da yaptırmanız mümkün değildir. Üstelik olası bir maddi hasarlı deprem geçirmeniz neticesinde doğan zararlarınızda, Doğal Afet Sigortaları Kurumu’ndan (DASK) herhangi bir şekilde yardım talep etme hakkınız olmaz.