İstanbul’da 11-14 Aralık 2014 tarihleri arasında yapılan tanıtım günlerinde adeta Sinop rüzgarı esti.
Mega şehir İstanbul’da yaşayan Sinoplular gruplar halinde Feshane’ye akın etti.
Siyasetçisinden bürokratına, işadamından esnafına, sanatçısından sanatkarına, memurundan işçisine, öğretmeninden öğrencisine velhasıl 7’sinden 70’ine her kesimden Sinoplu ve Sinop’u tanımak isteyen İstanbullu Feshane’ye koştu.
Bugüne kadar Anadolu kentlerinin yaptığı tanıtım günleri içerisinde Sinop ziyaretçi rekoru kırdı.
Tanıtım günleri süresince Feshane’yi ortalama bir milyon kişi gezdi.
Ulusal kanallarda 70’e varan yayın yapıldı. Gazete ve sanal haber sitelerinde onlarca haber yayımlandı, makaleler yazıldı.
PR yönü çok dikkat çekici bir organizasyondu. Pek çok alanda bunun yansımalarını gördüğümüzü düşünüyonum.
Salon yerleşim planı, genel konsept, stantların kodra, yelken ve sur tasarımları, sahne platformu, ses sistemi, giriş holüne monte edilen hapishane rölyefi halkın beğenisini aldı.
Sinop’a ve Sinoplular’a yaraşır bir organizasyon oldu ki, sosyal ağ hesaplarında paylaşılan fotoğrafların ve yorumların haddi hesabı yok.
Takip edebildiğimiz kadarıyla sayıları az sesleri cılız kalsa da eleştirileriyle katkıda bulunanları da gördük.
Bu organizasyonun başarıya ulaşmasında Sinop Valiliğinin, İstanbul Sinop Tanıtım Platformu ve Sinop’ta oluşturulan komitenin, Sinop Üniversitesinin ve Belediyesinin, Sinop Ticaret ve Sanayi Odasının, İlçe Kaymakamlıklarının ve Belediyelerinin, organizasyon ve tanıtım firmasının emeği büyük.
İstanbul’daki Büyükşehir ve ilçe belediyelerin de destekleri unutulmamalıdır. Sinop ve ilçelerine ilgi duyan, Sinopluları kendilerine yakın bulan meğer ne kadar çok belediye başkanı varmış; bunlara da şahit olundu.
Bu organizasyonda aksak yürüyen, yanlış yapılan işler olmadı mı? Elbette oldu. Birazdan bunlara değineceğiz. Ancak burada dikkat çektiğimiz hususları lütfen bir şikayet olarak değerlendirmeyeniz. Gayemiz; bundan sonra yapılacak büyük organizasyonlarda aksak yönlerimizin veya yanlışlarımızın bir daha tekrarlanmamasıdır. Başarıya ya da mükemmele ulaşmak sanıldığı kadar kolay değil.
Bizim görebildiklerimiz şunlardan ibaret: 1- Yüklenici firmanın belirlenmesinde, davetiye mektuplarının basımında ve dağıtımında, afişlerin derneklere ulaştırılmasında, İstanbul’daki belediyelerden destek alınmasında, mahalli sanatçılarla istişarede, köy derneklerini bilgilendirmede geç kalınması. 2- Medya planı ve tanıtım çalışmasının herkes tarafından kabul edilebilecek şekilde hazırlanmaması. 3- Uuslararası, ulusal ve yerel kurumsal şirketlerin ve yerel işletmecilerin katılmamaları. 4-Açılan web sitesinin ve sosyal medya hesaplarının yönetilememesi. 5- Valilik, il Belediyesi, üniversite, ticaret ve sanayi odası ile platform stantlarında ziyaretçilere yapılacak ikramların ve içeceklerin olmaması. 6- Platform başkanı, başkan yardımcılarından ve üyelerinden bazı kişilerin platform için özel olarak tasarlanmış stantta ziyaretçilerini ağırlamaması. 7- Protokol ziyaretçilerinin platform başkanı, başkan yardımcıları ve üyelerince birlikte karşılanmaması. 8- Organizasyonun yürütümünde, stantlarda, güvenlik ve temizlik işlerinde çalışanlara iaşe olarak en azından fast food ve meyve suyu verilmemesi. 9- Bazı derneklerimiz tarafından mahalli sanatçılarımızla gündem dışı kahvaltı ve akşam yemeği programlarında bir araya gelinmesi ve Feshane ile ilgi beklentilere net cevap verilmemesi. 10- Plaket ve ödül verilmesinde yerleşik usullere ve geleneklere uyulmaması. 11- Katılımcı kurum ve kuruluların yetkilileriyle tanışma, kaynaşma, dayanışma ve değerlendirme amaçlı bir akşam yemeğinde bir araya gelinmemesi. 12- Dernek başkanlarının Sinop’u ve zenginliklerini tanıtma yerine derneklerini tanıtma yarışına girmeleri. 13- Mahalli sanatçılarımızın bütçesi olmayan bir organizasyonda yer almayacaklarını bildirmeleri. 14- Feshane organizasyonunun Sinoplu derneklere sorumluluk yüklediğinin farkına varılmaması.
Sinop’un, ulusal alanda arzulanan şekliyle yeterince kendini tanıttığını, benzerlerini aştığını, farklılıklarını ortaya oyduğunu, gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer olarak insanlarımız üzerinde merak uyandırdığını, kısacası dışa açıldığını düşünüyoruz.