Türkiye yine Rusya'dan gelen soğuk hava dalgasının etkisi altına girdi.

Kışın gelişi, her yıl olduğu gibi, bu yıl da sürprizlerle dolu bir şekilde kapımızı çaldı. 

Soğuk hava dalgası, sıcak günlerin geride kaldığını hatırlatırken, kalbimizde bir nostalji rüzgârı estiriyor. 

Yüksek dağların zirvelerine düşen kar dâneleri, âdeta birer mücevher gibi parlayarak, doğanın beyaz örtüyle kaplanmasına vesile oldu. 

Kış, sâdece bir mevsim değil; çocukluk anılarımızın, sıcak aile sohbetlerinin, akşamüstü çaylarının ve kar topu savaşlarının da habercisi. 

Kış aylarında en çok özlenen şeylerden biri, pencereden dışarı bakıp karın sessizce düşüşünü izlemek. 

O an, dünya sanki durur, her şey beyaz bir sessizliğe bürünür. 

Rüzgârın kıyafetlerimizi nasıl sarıp sarmaladığını, ayaklarımızın altındaki karın çıtırtısını hatırlıyoruz. 

Kışın gelmesiyle birlikte, dolapların derinliklerinden kışlık kıyafetler çoktan çıkarıldı. 

Kalın montlar, atkılar, bereler ve eldivenler, soğuk havanın karşısında bize sıcaklık sağlayan dostlarımız oldu. 

Kış modasının bir parçası olan bu kıyafetler, sâdece vücut sıcaklığımızı korumakla kalmıyor; aynı zamanda rûhumuzu da ısıtan anılar taşıyor. 

Kış mevsimi, sıcak evlerin içinde geçirilen keyifli anların yanı sıra, dışarıda yapılan eğlencelerin de mevsimidir. 

Kayak pistlerinde kaymak, kar üzerinde yürüyüş yapmak, arkadaşlarla yapılan kar topu savaşları ve sıcak çikolata eşliğinde dışarıda geçirilen zaman, kışın sunduğu güzelliklerdendir. 

Kış, aynı zamanda doğanın dinlenme dönemidir. 

Ağaçlar, karla kaplı dallarıyla sessizce beklerken, hayvanlar da soğuktan korunmak için kış uykusuna yatar. 

Doğanın bu döngüsü, bize yaşamın bir parçası olarak kışın güzelliklerini hatırlatır. 

Sonuç olarak, kışın gelişi, hem bir mevsim değişikliği hem de geçmişe duyulan özlemlerle dolu bir dönemdir. 

Bu soğuk günlerde, kalbimizdeki sıcak anıları yaşatmak ve yeni anılar biriktirmek için dışarı adım atmalıyız. 

Kış, sâdece soğuk değil; aynı zamanda sevgi, dostluk ve paylaşım mevsimidir. 

Kışın getirdiği bu nostaljik atmosferde, hayâtı dolu dolu yaşamak için her ânı değerlendirmek dileğiyle…