Günümüzün aktuel olaylarına ve önemine binaen merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan'ın anlatımıyla Köpek salyasını yazmak elzem oldu.
Sözü Erbakan Hocaya bırakalım; „abim Kemalettin Erbakan mikroplar üzerine tez hazırlıyordu, ben de ona Almanca'dan tercümeler yapıyor yazdıklarını bizlerle paylaşıyordu. İki şeyde mikrop çoktu; bir domuzun etinde, iki köpeğin salyasında.
Domuz eti malum.
Ama köpek salyası?
Evet, köpek salyası dinen kerih, onun için içtiği su, yediği yemek, salyasını bulaştırdığı herşey insanlar için kerih.
Ama av köpeği koşuyor, ağcının vurduğu yaralı veya ölmüş hayvanı ağzına alıp getiriyor. Salya hayvana ve kanına bulaşıyor peki niye helal?
Baktık ki mikrop köpeğin salyasında değil, iştahında.
Talimsiz köpeklerin getirdiği av da helal değil. Çünkü talimsiz köpek avı görünce iştahı kabarıyor, iştahı kabarınca mikroplar salyasına bulaşıyor ve bu sebeple de onun salyasının bulaştığı herşey kerih oluyor. Ama talimli köpek, avın sahibi için olduğunu, kendisi için olmadığını bildiğinden iştahı kabarmıyr, salyası ne kadar çok olursa olsun, yakaladığına, tuttuğuna mikrop bulaşmıyor ve de o yüzden helal oluyor.
Evladım, TOBB başkanlığından bu yana derneklerde, şirketlerde, ticarette, siyasette ve devlet, millet işlerinde neye el atmışsam salya bulaştırmayan çok az insan buldum. Robınson ada da yalnızdı, liderim, hemşehrim, önderim diye baktığın Erbakan Hocan Metropollerde yalnız. Sadık insan bulmak çok zor“*.
Bugün; savcısı, polisi, askeri, Milletvekili, Karayolları, Orman Müdürlükleri, Limanlar, TCDD, belediyeler, milli eğitim… gibi aklınıza gelen kurumlardan,
bankalardan medyasına,
Hocasından hacısına,
yurt içinden yurt dışına,
Camiasından cemaatına,
cemaatından imamına,
sendikasından STK’sına,
her kurumdan,
her işyerinden,
her işletmeden,
her hareketten,
servet, şehvet ve şöhret uğruna sadece salya değil, lağım kokuları geliyorsa topyekün toplumsal bir kokuşma, çürüme var demektir.
İktidarından Anamuhalefetine,
astından üstüne,
avamından hasına,
toplumun tüm katmanları,
herkez ve hepimiz kendimize çeki düzen vermemiz gerekmektedir.
Herkes kendine çeki düzen verir, Peygamberimiz SAV’in „hepiniz çobansınız“ dediği çobanlar kendi sürüsüne sahip çıkarsa toplum topyekün düzelmiş olacaktır.
Bir an önce,
karşımızdakini değil, yanımızdakini düzeltmekle işe başlasak iyi olacak.