Ortalıkta dolaşan onlarca senaryo var insanlık çılgın bir şekilde kendi sonunu hazırlıyor dünyanın yirminci asırda geldiği noktaya bir bakın neredeyse ortaçağ karanlığına geri döndü dünya
Nedir bu çılgın gidişatın altında yatan yakmak yıkmak yok'etmek düşüncesi?peki bu durumun inanış'larımızdaki yeri nedir?bu durum sadece şeytan aleyhilanenin isteyeceği bir haldir. Kabilin Habili öldürmesiyle başlayan kardeş kavgası ADEM (a.s) oğullarını kıyamete kadar takip edecek anlaşılan. Tamda şeytan aleyhilanenin istediği gibi.
Yakmak yıkmak öldürmek sebep ne? ‘’Güvenlik’’ vay canına hırsızlığın caniliğin sebebi güvenlik kılıfına giydirilmiş. kıtalararası ülkesine uçakla 13 saat'te gidilebilen bir ülke kalkmış, iç güvenliği için ortadoğuyu kan denizine çevirmiş. bunu gören diğer leş yiyiciler boş durmamış, bizde bir parça kapalım diyerek ortadoğuya üşüşmüşlerdir.
Güvenlik için öylemi? hadi ordan ‘’hırsız leş yiyici çakallar’’ sizler şeytan aleyhilanenin uşağı olmuşsunuz kulağınıza ne üflerse emir telakki ediyor uyguluyorsunuz efendisine tam bir teslimiyetle bağlı birer kölesiniz gözleriniz kör kulaklarınız sağır olmuş. Yaptığınız hırsızlık ve katliamdan başka bir şey değil.
Tarih tekerrürden ibarettir diye geçmişte bir söz vardır bu söze karşılık olarak milli şairimiz büyük mütefekkir Mehmet Akif ERSOY tarih tekerrürden ibaretse o halde tekerrür ettirmeyin demiştir evet bunu tekrar ettirmemek insanoğlunun elindedir.
Şeytanca düşüncelerden ve vesveselerden arındırarak düşüncelerimizi bunu başarabiliriz. lakin yıkmak kolay yapmak zor olduğundan hep kolay olanı seçmiştir insan. halbuki yaşadığımız yüzyılda teknoloji çok gelişmiş insanoğlunun hayatı pek kolaylaşmıştır.
İnsanoğlu, ALLAHcc verdiği akıl melekesini sadece, ilim ve bilime yönlendirse, insanlığın geleceğini çok daha rahat yaşayacağı bir düzen için çalışsa insanlığı ve içinde yaşadığımız dünyayı yok etmeye yarayan silah sistemlerine değilde, ''açlığı'' yokluğu'' yoksulluğu'' giderecek projeler için kafa yorsalar, dünyamız nede ''huzurlu'' insanlık nede mutlu olurdu değilmi? evet olurdu..
Lakin asla umutsuzluğa yer yoktur bizim inancımızda. güneş nasıl batıyor yerini karanlıklara bırakıyor ertesi gün nasıl yeniden doğup aydınlatıyor ısıtıyorsa dünyamızı, gün gelecek ALLAHcc nurunu tamamlayacak, dünyayı adalet ve huzur kaplayacaktır. vesselam..