Ramazanın hayatınızda olmadığını düşünün.
Her gün sabah kalkıp kahvaltınızı yapıyorsunuz. Gündelik arzu ve isteklerinizi yerine getiriyorsunuz. Sabah dedikodusu, falanın çekiştirilmesi, trafikte kul hakkı, insanlara karşı büyüklenme, fırsatını bulursan sevmediklerini yok etme, onların acısı üzerine sevinç çığlıkları ve yoksullara, kimsesizlere karşı vurdumduymazlık! Tüm bunların panzehiri Ramazan'dır.
Rabbimiz insanın kalbinde duran imanın zamanla zayıflayıp, duyarsız hale geldiğini bildiği için kalpteki imana yeniden ilk günkü gibi heyecan, kuvvet ve duyarlılık kazandırmak üzere Ramazanın kutsal ikliminde kalbin kıvamını artırıcı bir enerji yükler.
Ramazan iç dünyamızı imar etmek üzere gelir. Seni cennete hazırlamak ve Allah'ın sevdikleri arasına dâhil etmek için vardır. Peygamberimizin ifadesinde Namaz evimizin önünde akıp giden nehirden günde beş defa yıkanmaktır. Ya Oruç; Sadece senede bir ay boyunca akacak cennetten çağıldayan evimizin önüne gelen bir ilahi rahmet pınarıdır. Dudaklarınızı dayadığınız zaman bize cennet şarabını tattıran meleklerle bir sofradan yediren rahmani bir sofra olduğunu anlıyorsun. Buna ancak oruçlular davet edilir.
Ramazan, fıtrat üzere yaratılan biz insanların fıtratta kayma ve yoldan çıkmalara karşı en doğru fıtrata dönüş hareketidir. Nefsimize karşı mücadele edebileceğimiz manevi kalkanı bize kuşandıran aydır. Nefis ve şeytana karşı savunma bölgemizdeki fay hatlarını tamir etme ve zayıflıkları tedavi etme mevsimidir. Nefsimizi terbiye edip çoktandır ihmal ettiğimiz manevi hayatımızı canlandırma, ruhumuzu doyurma dönemidir. Gönül dünyamızı işgal etmiş olan zararlı mikroplara karşı ve beden karargâhımız olan kalbimizi ele geçirme planları olan düşmanlarımıza karşı büyük bir kaledir Ramazan ayı! İçten içe bizi çökertmekte olan nefsimiz de dış düşmanımızla işbirliği yapınca beden çabuk teslim oluyor düşmana! İşte tam bu kertede Ramazan imdadımıza yetişiyor.
Ramazan olmasa da nefsine sahip olabilirsin diyenler çıkabilir. Beş dakika sonra nefis başka yöntemle seni yeniden ikna edip kandırıyor. Ama gün boyu tuttuğun oruçla nefis artık senin imsakta Rabbine verdiğin sözle ümidi kesiyor. Sana ilişemiyor. Seni kandırmak için kırk dereden su getiremiyor. Çünkü sen artık tüm azalarında oruçlusun. İhlas ve samimiyeti kuşanmamızı sağlıyor.
Hem dünyalık işlerimize devam ediyoruz hem de ibadetli halimiz devam ediyor. Beden kirlerinden arınırken kalbi kıvam da gün geçtikçe kuvvetleniyor. İşte bu hal nefsi terbiye etme, gönül dünyamızı tamir etme ayıdır. Ramazan bir mekteptir. İlk günkü sahurla Allah âşıkları ona kaydını yaptırır. Sonuna kadar fire vermeden eğitimlerini devam ettirirler. Burada Ahde vefa, sadakat, ihlas, samimiyet, takva, yardımlaşma, fedakârlık, sabır ve Kur'an eğitimi dersleri vardır. Herkes bu dönemde Allah ile samimiyeti ölçüsünce irtibat kurar ve Ona yaklaşmaya çalışır.
Bir aylık süre sonunda pişmiştir. Hamlık gitmiş, olgunlaşmış, riyazat hali sona ermiş ama kişiye bir meleke kazandırılmıştır. Aldıkları sertifika ile artık nefse hâkim olabilmeyi öğrenmiş, sabır testinden geçerek sabrın sonunda iftar gibi bir özgürlüğün olduğunu, asıl özgürlüğün Allah'a kul olmakta olduğunu öğrenmiştir. Nimetlerin gerçek sahibinin Allah olduğunu kavramış O izin vermedikçe hiçbir dünya malına elini dokunamayacağını fehmetmiştir. Onun mülkünde onun nimetleriyle varlığını sürdürdüğünü anlamış, azmettiği zaman mücadeleyi kazanacağını görmüştür.
Allah ne güzel bir dosttur. Cennete gidilecek yolda elimizde herhangi bir sermaye yoksa bu bereketli ayda sermaye dağıtıyor. Kaybettiklerini yeniden sana veriyor. Savruluşumuzu düzene koyuyor. Sivriliklerimizi törpülüyor. Fazlalıklarımızı alıyor, kalbimizde cennete girmemize mani olan tortuları söküp alıyor. Dilimizin afetlerinden; gıybetten, dedikodudan, yalandan bizi kurtarıyor. Ne kadar büyük Allah'ımız var bizi düşünen hatalarımızı bağışlayan, yeniden kulluğuna kabul eden, ayıplarımızı örten Yüce Rabbimiz! Yaratılış gayemizi hatırlatan, geriye dönüp hayatımızın muhasebesini yapmamızı sağlayan bu Ramazan ayı bizim Cehennemden Kurtuluş ve Cennete kabul ediliş ayımız olsun.
Bizler evvela böyle bir dine sahip olduğumuz için Rabbimize şükretmeliyiz. Fıtrat dini, İnsanın psikolojik, biyolojik, sosyal tüm özelliklerini bilip bu hallerimizdeki sapmalar ve aşırılıklarımız için yeniden ıslah projeleri üreten ve insanların dünya ve ahirette huzuru için fırsatlar veren Yüce dinimize sahip olduğumuz için bir kez daha Müslümanlığımızla şeref duyuyoruz diyelim. Ramazanınız mübarek olsun.