Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu ebedi kurtuluşun müjdecisi Ramazan ayına yaklaşmanın heyecanı içerisindeyiz. İlk teravihe, ilk sahura saatler kaldı.
Bu sene Şehr-i Ramazan bereketiyle 29 gün evimizin misafiri olacak, bolluk getirecek. Cenab-ı Allah’ın (CC) verdiği nimetlere şükredenlerden olacağız.
Bir Ramazan ayına daha kavuşuyoruz “Hoş Geldin Yâ Şehr-i Ramazan!” sözleriyle. Ramazan, asrın afetlerini yaşadığımız bir zamanda merhaba diyor bizlere.
Çoğu kere Ramazan aylarına içimiz buruk bir şekilde ve çeşitli sıkıntılarla girdik. Bu yıl da bu mübarek ayı yaşadığımız büyük acılar gölgesinde, karşılaştığımız zorluklarla karşılıyoruz ne yazık ki.
Kahramanmaraş merkezli gün içinde üst üste meydana gelen iki büyük deprem onbir ilimizi âdeta yerle bir etti. Sayıları ellibini aşan canımızı kaybettik.
Depremlerin açtığı yaraları milletçe omuz omuza vererek elbirliğiyle sarmaya çalışırken Şanlıurfa’da son yılların en büyük sel felaketini yaşadık. 14 vatandaşımızı kaybettik. Bir yıllık yağışın yarısı bir gecede düştü toprağa. Deprem bölgesi afet üstüne afet yaşadı. Deprem yıktı, sel götürdü.
Diyanet İşleri Başkanlığı depremzedelerle toplumsal duyarlılık oluşturmak için bu yılın ramazan temasını “Ramazan ve Dayanışma” olarak belirlendiğini açıkladı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş 2023 Yılı Ramazan Ayı Faaliyetleri Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, "Tarifi imkânsız acılar yaşadık. Millet olarak zor ve sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Bu sebeple bu yılki Ramazan ayı, özel bir anlam ifade ediyor. Zira Ramazan ayı, dertlerimize deva bulacağımız, zorluklarımızı kolay kılacağımız bir aydır. Rahmet, mağfiret, iyilik, infak, zekât ayı… Her birinin dertlere deva olacak anlamları var." ifadelerine yer verdi.
Ramazan; kardeşlik ve sevgi bağlarının güçlendiği, ruhumuzun güzel telkinlere ve uyarıcı öğütlere açık olduğu, manevi duygularımızın canlılık kazandığı bir aydır.
Ülke genelindeki dernekler ve vakıflar ramazan ayı vesilesiyle yardımlaşma ve dayanışma kampanyaları başlattı. Yardım kampanyaları ülkemizin dört bir yanında tahminlerimizin ötesinde ilgi ve alaka görüyor. Hakeza yurt dışında da öyle... Vatandaşlarımızın kahır ekseriyeti dayanışma örneği sergiliyorlar. Çünkü iyilikte yarışmak, muhtaçlara yardım etmek, zor durumda kalanlara omuz vermek, bir ve beraber dayanışma içinde olmak toplumumuzun karakteri olmuştur.
Aziz milletimiz bu mübarek ay vesilesiyle kardeş olduklarını, aynı dinin mensupları olduklarını bir kez daha hatırlamaktadırlar. İnanmış bir toplumun bireyleri olarak acıları dindirmede, sevinçleri çoğaltmada katkılarını esirgemeyeceklerdir.
Kur’an-ı Hakîm bize iyilikte ve takvada yardımlaşmamızı; kötülükten, günahtan ve düşmanlıktan da uzak durmamızı emrediyor.
Rabbimizin buyruğuna, Peygamberimiz Muhammed Mustafa (SAV) sünnetine uyduğumuz takdirde yeryüzü yaşanabilir hale geliyor.
Atalarımız “Yalnız taş duvar olmaz!” demiş. Birlik ve beraberliğin olduğu yerlerde huzur vardır. Unutmayalım: Ancak dayanışmayla ve yardımlaşmayla zor işlerin üstesinden gelebiliriz.