Yeni nesil siyasetin Saadet Partisi’nde artık çok adaylı bir anlayışla yürütülmesi gerektiğine inanıyorum. Bu adımı, sizin liderliğinizde gerçekleştirmek, partimiz adına güçlü bir başlangıç olacaktır. Adaylar için adil bir zemin hazırlanmalı ki, adaletsizliğe mahal verilmesin. Saadet Partisi’nin geleceği için köklü bir dönüşüm sürecine girmesi gerektiğini düşünüyorum.
Saadet Partisi ve Millî Görüş hareketi, uzun yıllardır lider merkezli bir yapıyla varlığını sürdürdü. Bu yapı, güçlü bir liderin rehberliğinde şekillenen bir hareket anlayışını temel aldı. Merhum Necmettin Erbakan Hocamız, bu hareketin öncüsü olarak yalnızca siyasi çizgiyi değil, aynı zamanda ideolojik yönü de belirleyen bir liderdi.
Onun önderliğinde, parti kongreleri genellikle tek aday üzerine kuruluydu; lider belliydi ve onun çizgisi tartışmasız kabul ediliyordu. Ancak Erbakan Hoca’nın vefatından sonra bu liderlik anlayışı doğal olarak sorgulanmaya başlandı. Onu izleyen dönemde, sizin gibi bilge bir başkanımızın önderliğinde, sağlık nedeniyle bir kongre yapma kararı alındı.
Saadet Partisi’nde yeni bir liderlik tarzının gerekliliği daha da belirgin hale geldi. Bugün, partiyi sadece bir kişinin karizması ve vizyonu ile değil, ortak akıl ve kadro hareketiyle yönetmenin vakti gelmiştir. Kongrelerimizde artık çok adaylı bir yapının benimsenmesi, partimize yeni bir dinamizm kazandırma potansiyeline sahiptir.
Bu süreçte adayların ortak bir listede yer alması ve anlaşmaya varan adayların tek bir liste üzerinden seçime katılmaları, kaybedeni olmayan bir yapı oluşturulmalıdır.
Böylece adaylar, projeleriyle birbirini destekleyen ve tamamlayan bir üslupla yarışacak, partinin geleceği için daha sağlam bir zeminde rekabet edecektir.
Parti başkanının söylemleri, yalnızca hareketi ileriye taşıyacak projelerle şekillenmeli ve bu projeler doğrultusunda bir vizyon sunulmalıdır. Ortak akıl ve ekip çalışmasına dayalı bir yönetim anlayışı, partimizin hem iç işleyişinde hem de toplumsal düzlemde daha sağlam bir zemine oturmasını sağlayacaktır.
Bu dönüşüm, Saadet Partisi’nin gelecek döneminde kolektif bir yönetim anlayışına geçişin göstergesi olarak, partimizi daha güçlü ve daha katılımcı bir yapıya kavuşturacaktır.
Şimdi kongre vakti;hareket yeni başkanıyla yoluna devam edecek.
Üç aday ile seçime gireceğiz. İlk aday, genel başkan yardımcısı ve parti sözcüsü B. İkinci aday, Genel Başkan’ın adayı Mahmut Arıkan Üçüncü aday, YİK üyesi ve eski genel başkan. Üçü de birbirinden kıymetli, her biri farklı özellikleriyle öne çıkıyor.
Ben olayların izlediği su yoluna bakar, yolun nereye çıktığını tahmin eder, varsa öngörümle uyarırım.
İktidarın “muhalefeti yerli ve milli yapacağız” söylemi, CHP ve İYİ Parti kongrelerine yansıdı.
Yerli ve milli muhalif olmak; yani doldurulmuş kuş olmak istemiyorum.
Birol Aydın, partimizin son yirmi yıllık hafızasına sahip, Erbakan Hocamızla çalışmış, badireli süreçlerde önemli sorumluluklar üstlenmiş bir değerimizdir. Aynı şekilde Mahmut Arıkan da öyle. Anlaşılan tek adaylı bir kongre mümkün görünmüyor. Hem sizin hem de partimizin dışarıya güçlü bir görüntü vermesi, iki adaylı kongreye rıza göstermekle mümkün olacaktır. Aksi takdirde az sayıda olan teşkilatımızın önemli bir kısmının kırılmasına sebep verebilir.
Bu yazıyı yazan tabandan biri olarak, 1982 yılından beri kutlu davamızdan zerre kadar sapmadım ve gönlümde de en ufak bir değişim olmadı, şükürler olsun. Bu yazıyı okuyanlar bilsin diye söylüyorum.
Saygılarımla,
Şaban Turhal
7.11.2024