Yaz mevsimi aynı zamanda tatil mevsimidir.
Büyükşehirde yaşayanların bazıları tatili anne ve babalarının yanında geçirmek üzere köylere gitti.
Köylerdeki evler bizim için ne kadar cazip olursa olsun yeni nesil için eskidir.
Ahşap, kerpiç ve taştan yapılmış bu evlerin üzerleri bazı bölgelerde kiremit, bazı bölgelerde de toprak damlarla örtülüdür.
Her biri birer hikâye, her biri birer anı anlatan bu evler, bir zamanlar barınak olmanın ötesindeydi...
İçinde yaşayan insanların sıcakkanlılığı ve samimiyeti, bu evleri âdeta birer ocağa dönüştürürdü.
Kapı tokmağını vurduğunuzda, kim olduğunuza, yaşınıza veya başınıza bakmadan sizi avluda o güler yüzlü insanlar karşılardı.
Durup elinize bakmaz, ağır ağır adımlarla yaklaşır, o sevgi dolu kalpleriyle sımsıkı sarılıp sizi kucaklarlardı.
Evet, eskiden evler de insanlar da böyleydi. Sıcak, samimi ve misafirperver...
Bu evlerin duvarları sadece taştan ve kerpiçten yapılmamıştı. Sevginin, saygının ve hoşgörünün tuğlalarıyla örülmüştü.
Bu evlerde yaşayan insanlar, komşuluk ilişkilerinin önemini bilir, birbiriyle yardımlaşır ve paylaşırdı.
Kapı her zaman misafirlere açıktı, sofralar bereketle dolup taşırdı.
Modern yaşamın koşuşturmacası ve soğukluğu, bizi bu güzel geleneklerden maalesef uzaklaştırdı.
Ahşap evlerin yerini beton binalar, siteler, çelik kapılar ve elektronik kartlar aldı.
O sıcakkanlılığı misafirperverliği ve samimiyeti bugün ara ki bulasın!..
Komşularımızla aramızdaki bağlar zayıfladı, birbirimize karşı ilgisiz ve duyarsız hale geldik.
Eskiden evler nasıl ısıtılırdı biliyor musunuz? Sadece şöminelerdeki odunlarla, kuzine sac sobalarla değil, içeride yaşayan insanların sıcak kalpleriyle de...
O evlerde sevgi ve saygı her zaman vardı, misafirperverlik her zaman ön plandaydı.
Bu güzel gelenekleri yeniden yaşatmak hepimizin elinde.
Komşularımızla iletişimimizi artıralım, birbirimize karşı daha saygılı ve anlayışlı olalım.
Kapılarımızı misafirlere açalım, sofralarımızı bereketle dolup taştıralım.
Unutmayalım ki, evler sadece barınak değil, aynı zamanda sevginin ve samimiyetin yuvalarıdır.
Belki o eski ahşap evleri geri getiremeyiz, ama o sıcakkanlı insanları ve o güzel gelenekleri yaşatabiliriz.
Elimizden geleni yapalım ve evlerimizi sevgiyle dolup taşan yuvalara dönüştürelim.