ATAM! EMANETİN EMANETİMDİR!

Türk Milleti tarihte hiçbir zaman emperyalist güçlerin işgalci milletlerin boyunduruğu altına girmemiştir. Tarihimize dönüp baktığımızda bunun bir çok örneğini görmek mümkündür.. Avrupalılara verdiği mücadelerler ve vatan savunması ile  Tanrının Kırbacı  unvanını verdiren Atilla,50 kişi ile Çinin esirine düşen ve bir şekilde Çin esaretinden kaçmaya başarıp II.Göktürk Devletini yeniden kuran babayiğitler, İstanbul u fetheden komutan ne güzel komutan,İstanbul u fetheden asker ne güzel asker.  hadisine nail olmak için fethedilemez gözüyle bakılan İstanbul u fetheden ve bu fetihle bir çağ kapatıp bir çağ açan Fatih Yüce Türk Milletinin mensubu değil miydi? 

Çanakkale Savaşı nda (1915-1918) 250.000 den fazla; Milli Bağımsızlık Savaşında (1919-1923) 750.000 den fazla, Kıbrıs Barış Harekatında(1974) 2.500 den fazla, terör faaliyetleri(1984?) sonucu 30.000 den fazla şehit veren anne ve babalar yine bu millete mensup değil mi, bu milletin evladı değil miydi? 

Gözbebeği gibi koruyup kolladığı, davul-zurnalarla askere gönderdiği, nişanlısını,eşini,çocuklarını geride bırakıp bu vatan için canını vermiş olan evladının cansız bedeni omuzlarda görünce  Vatan Sağolsun  diyecek kadar gururlu; 

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır; 

Toprak; eğer uğrunda ölen varsa vatandır& 

diyebilecek kadar cesur davranış sergileyen anne-babalar bu milletin bu vatanın evladı değil miydi? 

Eğer öyleyse-ki öyle- günümüzde yetişen Türk milleti, Türk gençliği hala bu ruha sahip mi? Bu ruhu bugüne dek koruyabildi mi? Yoksa herhangi bir meslek grubuna sahip olan gençlerimize  Şırnak,Hakkari,Diyarbakır da mesleğinize devam edeceksiniz  denildiğinde  Tüh yaaa başka çıkacak yer kalmadı da burası mı çıktı  mı diyor?. 

Eğer bu şekilde düşünüyor ve ahu vah ediyorsak demek ki biz bu ruhu ecdadımızın sahip olduğu, o ruhu hala koruyamıyoruz demektir. Gençliğimiz,Türk Dünyasının sınırlarının 10 milyon km2 gibi geniş bir yüzölçümüne yayıldığını bilmiyorsa, Azerbaycan, Türkmenistan vb. ülke adını duyunca  Anne-baba bunlar hangi millete mensup  diyecek kadar bilinçsizse, kendi ülkesinin yer altı ve yerüstü doğal ve beşeri kaynaklarından habersizse,Attilaları, Mete Hanları, Yavuzları,Abdülhamitleri bilmiyor, tanımıyor ve bunlardan birinin sahip olduğu vatan,millet,devlet sevgisi,ruhunu,hoşgörü,ahlak anlayışını hala kendisine rehber edinmemişse kusura bakmayın ama dostlar millet olarak çok şey kaybetmişiz demektir. Doğu Türkistan da yaşayan soydaşlarının yaşadığı acıları duyunca görünce yüreğinde bombalar patlamıyor, acı ile iki büklüm olmuyor, olamıyorsak, eyvahhh bir kardeşimin daha canı yandı  diyemiyorsak, 

Tv. ekranın da şehit haberi duyunca o kör kurşunun sanki öz evladının gencecik bedenine saplanmış gibi hissetmiyor, hiçbir şey olmamış gibi kanallar arasında hala duyarsızca gezinip magazin haberi seyredip, komedi dinleyip 32 dişimiz görülürcesine gülebiliyorsak millet olarak çok şey kaybetmişiz demektir. İşte o zaman Fatihlerin,Yavuzların idealleri, emanetleri ayaklar altında kalmış demektir. 

Günümüzde şahit olduğumuz,yaşadığımız bunca acıklı olaylara rağmen bir gün olsun umutsuzluğa karamsarlığa düşmedim düşmeyeceğim de. Bu olaylardan sonra bu vatan  millete olan sevdam,ecdadımın ideallerine,emanetlerine olan bağlılığım daha da kuvvetlendi.Ben biliyorum ki tarih sayfalarına sayısız kahramanlıklar yazdıran Yüce Türk milleti bir kez daha ayağa kalkacak,bu topraklara sahip çıkacak. Atam sen rahat uyu emanetin, emanetimdir  diyecek ecdadının emanetine sahip çıkacak, bu vatanın her bir karış toprağı için gözünü kırpmadan  Allahu ekber  naraları atarak ruhunu Allaha teslim edip cennet bahçelerinde Hz.Muhammet efendimizle, Fatihle, Yavuzla,