Müslümanlar; Allah'ın Nam-ı Celili'ni güneşin doğup battığı her yere ulaştırmak için iki tür model belirlemiş ve her ikisini de dememişlerdir.

Bunlar;

1.Siyasal İslamcılık 

2. Kur'an ve Ahlak Temelli İslamcılık modelleridir.

Siyasal islamcılık: Siyaseti bir araç olarak kullanalarak toplumu islam temelli şekillendirme modelidir.Bu model toplumu tepeden şekillendirmeye yöneliktir.

Kur'an ve Ahlak Temelli İslamcılık ise toplumdaki bireyleri küçük yaştan eğitim yoluyla yetiştirmek, Kur'an Ahlakı ile ahlaklandırmak amacı doğrultusunda ortaya çıkmış bir modeldir.

Müslümanlar yıllarca birincisi olan Siyasal İslamcılık modelini uyguladı ve büyük kitleler etrafına topladı ancak toplumdaki ahlaki çöküş

engellenemedi.Müslüman teröristle aynı kefede değerlendirildi.Barbar dendi,kaba dendi,medeniyetten nasibini almamış sıfatları yakıştırıldı. Üstad

Bediüzzaman da hayatının bir bölümünde bu modele inandı ve siyasi yollarla mücadele verdi.Ancak gördü ki bu model toplumun şekillenmesinde İslamla

arasındaki bağın kuvvet kazanmasına imkan vermeyeceğini anladı ve bireyi tabandan islam üzerine yetiştirme amacını güden Kur'an ve Ahlak Temelli

İslamcılık Modelinin hedefe ulaştıracağına inandı ve yıllarca bu uğurda mücadele etti.Hayatını işte bu yüzden Eski Sait ve Yeni Sait Dönemi olmak üzere ikiye ayırdı.
Bu zamana kadar ki edinilen tecrübeler gösteriyor ki topluma ve bireylere tepeden şekil vermek mümkün değildir.O zaman toplumu ve toplumu oluşturan

bireyleri tabandan islam ahlakı ile ahlaklandırmak gerekmektedir.

September 12, 2013

DURMUŞ ÇELİKTEN