Birleşmiş Milletler Örgütü ya da kısaca Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945'te kurulmuş dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür. Birleşmiş Milletler kendini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş" olarak tanımlamaktadır. Uluslararası İlişkilerde, kuvvet kullanılmasını ilk olarak evrensel düzeyde yasaklayan ilk antlaşma Birleşmiş Milletler Antlaşması'dır.
Örgüt yapısal olarak idari bölümlere ayrılmıştır; Genel Kurul, Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Yönetim Konseyi, Genel Sekreterlik ve Uluslararası Adalet Divanı. Örgütün en göz önündeki mercisi Genel Sekreterdir.
Birleşmiş Milletler fikri ilk olarak, II. Dünya Savaşı'nın bitiminde savaşın galibi ülkeler tarafından, ülkeler arasındaki anlaşmazlığı ortadan kaldırarak ileride meydana gelebilecek ve kendi güvenliklerini tehdit edebilecek bir savaşın önüne geçebilmek amacıyla ortaya atılmıştır. Güvenlik Konseyi on beş ülkeden oluşmakta olup,bu üyelerden beşi daimi üye statüsündedir ve mutlak veto yetkisine sahiptir. Bu ülkeler ABD, Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti, Birleşik Krallık ve Fransa'dır. Güvenlik Konseyinin karar alabilmesi için 9/15 oranı gerekli olup, daimi üyelerden herhangi birisinin aksi yönde oy kullanmaması gereklidir. BM içtihatlarına göre Güvenlik Konseyi karar alırken veto yetkisine sahip üyelerden biri veya birkaçının oylamaya katılmaması bu üyelerin kararı veto ettiği anlamına gelmemektedir. Ayrıca daimi üyelerin çekimser kalmaları da aynı sonucu vermektedir.
Buna göre amacı dünya barışını tesis etmek olarak lanse edilen 80 yaşındaki 193 üyeli bu kuruluş barışı tesis edebilmişmi? yoksa sadece veto yetkisi bulunan 5 daimi ülkenin amaçlarına`mı hizmet etmiştir asıl tartışılması gereken konu budur adaletin tesis edilmediği bir sistemde barış ve adaletten söz edilebilir mi?
helede ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği tesis edebilmiş mi? cevap koskocaman bir hayır bu kuruluş bu güne kadar sadece 5 daimi üye ve sayısı 15 i geçmeyen yandaş ülkelerin amaçlarına hizmet etmiş onların gayri meşru işlerini yasal statüye kavuşturmuştur daha doksanlı yılların başında avrupanın göbeğinde vuku bulan bosna hersek örneklerden sadece bir tanesidir.
Düşünün bir 193 üye ortak bir yapı kuruyorsunuz ancak sadece 5 üye ne derse o oluyor söyleyin bana adalet bunun neresinde? kısaca siz 193 ortak toplanacaksınız bir karar alacaksınız 192 üye bu karara evet diyecek sadece 5 in 1 i olan bir üye hayır diyecek ve o karar çöpe atılacak bu nasıl adalet bu nasıl düzen?
Artık birleşmiş milletlerin yapısı tamamen değiştirmeli adaletin tesis edildiği bir yapıya kavuşturulmalıdır üye her ülkenin oyu eşit sayılmalı kararlar oy çokluğuyla alınmalı her sene genel sekreter değişik ülkeden olmalı tüm üye ülkeler eşit statüde karar mekanizmasında yer alabilmeli yoksa bu günkü yapısıyla dünya üzerinde kan gözyaşı ve zulümler asla bitmez güçlünün zayıfı ezdiği hakkın haklının güçsüz olduğu için ezildiği sadece şeytan aleyhilanenin tasvip edeceği bu düzen sürer gider.bence dünya beş den büyüktür diyen çok haklı sizce?
Adaletin tesis edildiği haklının hakkını alabildiği kimsesizlere güçsüzlere sahip çıkıldığı yüzlerin güldüğü umudun daima var olduğu mutlu bir dünyada buluşabilmek ümidiyle kalın sağlıcakla.