Her sabah erken saatte sahilde yürümek benim için bir alışkanlık haline geldi. 

Bu yürüyüşler sadece bedenime değil, ruhuma da iyi geliyor. 

Hem deniz havasını ciğerlerime çekiyorum hem de doğayla iç içe vakit geçiriyorum. 

Sahil, her gün aşina olduğum bir manzara sunuyor bana: Koşucular, bisikletçiler, balıkçılar, aileler... Ve elbette kediler, köpekler ve kuşlar.

Bu sevimli dostlarımızla her gün karşılaşmak, sahile ayrı bir güzellik katıyor. 

Bilhassa kedilerimiz son zamanlarda oldukça çoğaldı.

Hatta yeni anne olan bir kedi ve yavrularıyla tanışma imkânı da buldum. 

Anne kedinin yavrularını sevgiyle beslemesi ve oyunlarına ortak olması beni derinden etkiledi.

Ancak, bir gün şahit olduğum olay beni derinden sarstı. 

Sahilde bulunan tarihi bir caminin önüne terk edilmiş kediler gördüm. 

Camiye yeni doğmuş veya küçük bebeklerin bir sepette ya da kundakta bırakıldığını duymuştum, ancak kedilerin de bu şekilde terk edildiğine ilk defa şahit oluyordum.

Bu olay beni oldukça üzdü.

Evcil hayvanları terk etme vakaları son yıllarda neden bu kadar yaygın hale geldi? 

Ekonomik zorluklar, evden taşınma gibi geçici sebeplerle yapılan bu yanlış kararlar, evcil hayvanların yaşamını derinden etkiliyor. 

Sahip olunan bir canlının sorumluluğunu almadan önce yapılması gerekenleri göz ardı etmek, insanlık vicdanını zedeler.

Toplum olarak, evcil hayvanları terk etme konusunda daha duyarlı olmalıyız. 

Bu konuda yerel yönetimlerin, hayvan koruma derneklerinin ve toplumsal bilincin güçlendirilmesi gereklidir. 

Hayvan sahiplenme sürecinde adayların eğitilmesi ve denetlenmesi, bu tür vakaların azalmasına büyük katkı sağlayabilir.

Kediler de tıpkı diğer hayvanlar gibi sevgiye ve bakıma ihtiyaç duyar. 

Bir ailenin elinde kafeslerde getirdikleri kedileri caminin önüne salıverip gitmeleri kabul edilemez. 

Bu tür sorumsuz davranışlar hem kediler için büyük bir tehlike oluşturuyor hem de toplumda hayvan sevgisinin gelişmesini engelliyor.

Hayvanları korumak hepimizin görevidir. Onları sevmeli, korumalı ve onlara gereken değeri vermeliyiz. 

Terk edilmiş hayvanlar konusunda daha duyarlı olmalı ve bu tür olayları yetkililere bildirmeliyiz.

Unutmayalım ki, hayvanlar da bu dünyada bizimle birlikte yaşayan canlılardır ve onlara saygı duymak zorundayız.

Bu yazıyla, hayvan hakları konusuna dikkat çekmek ve terk edilmiş hayvanlara karşı duyarlılık oluşturmak istedim. 

Umarım bu konuda gerekli hassasiyet gösterilir ve hayvanlar hak ettiği değeri görür.