Ankara'da kalp tedavisi gören bir talebimizin babası hastahanede bulunduğu bir akşam arayarak" Hocam yan odada organ nakli bekleyen on beş yaşındaki çocuğunu kaybetmiş bir anne var. Nasıl dua edeceğini tam olarak bilmiyor, daha doğrusu ne yapacağını bilmiyor,bize soruyor . Ne tavsiye edersin" dedi. Ben de o an aklıma gelen çocuk taziyenamesi isimli risaleden aklıma gelen hakikatlerle, o acılı anneye teselli vermek için görüşmek istedim.Bir- iki dakika sonra abimiz telefonla bizi bağladı .
Kendisine başsağlığı diledikten sonra çocuk taziyenamesi isimli risaleden aklıma gelenleri o an ona söyledim. Konuşurken ilk olarak ; Ona çocuğunun yok olmadığını ,herhangi bir yere kaybolmadığını ,sadece vücut değiştirdiğini, görünen bu alemden görünmeyen bir aleme gittiğini ve kendilerine ahirette şefaatçi bir evlat olacağını, ahirette sonsuz ve sorunsuz,elemsiz ,kedersiz bir şekilde tekrar karşılaşacaklarını ve orada yaşayacaklarını beyan ettim. Devamında ise ; Çocuğunuz yaşasaydı ,Allah bilir belkide ileride asi bir kul olacaktı .Cehenneme gidecekti.Fakat bu hastalığı Cenabı Hak onun hatalarina kefaret yaparak,onu tertemiz bir şekilde huzuruna aldı. Sizi de böyle imtihan etti ,size de birçok hayır kapısını açmış oldu dedim. Aynı zamanda çocuğa hayatı verenin Allah olduğunu bildiği gibi o hayatı geri alanın da Allah olduğunu bilmesini, çocuğu verdiğinde nasıl elhamdülillah dediyse geri aldığında da sabr etmesi gerektiğini izah ettim. Kendiside söylediklerimi destekler mahiyette şeyler söyleyince Allah’ın rahmetinden söz ederek şu şekilde devam ettim..Halkına çok düşkün olan bir padişah, babasıyla beraber zindanda olan bir çocuğu görür..O masum çocuğun o karanlık ,kokulu,dar,soğuk zindanda kalmasını istemez.Çocuğu zindandan çıkarır ve birçok ikramlarda bulunur.Daha sonra çocuk babasıyla görüşmek istediğinde tekrar çocuğu zindana göndermek yerine elbetteki babasını zindandan çıkaracaktır. İşte Cenabı Hak Vedüd ve rahim ismi ile çocuğunuzu yanına aldı. Cennete göre zindan hükmünde olan dünyadan çıkardı.Çocuğunuz sizinle görüşmek istediğinde ne yapacak ? Sizi de çocuğunuzun bulunduğu yere inşaallah cennete alacak ,onunla görüştürecek .Tabi isyana ,şükürsüzlüğe kaçmamak ve ibadet etmek şartıyla. Yine söylediklerimi teyit eden sözler söyledikten sonra şu cümlelerle konuşmamızı bitirdik.
Eminiz ki çocuğunuz elli sene, altmış sene yaşamış olsaydı yine bir gün vefat edecekti .Bizler de neticede anne ,babalarımızın evladı olarak hayattayız, ama fani bir ömürdeyiz ve kabre doğru her gün ilerliyoruz.Yani bütün insanlar ölümsüz iken sadece çocuğunuz ölmüş olsa tamam.Ama bütün insanların gideceği yer neresi ?Kabir .Dolayısıyla çocuk nereye gittiyse, Cenabı Hak onu rahmeti ile nereye aldıysa bizim de yüzümüzü oraya çevirmemiz lazım.Ona ahirette tamamıyla kavuşabilmek için Cenabı Hakk'ın emir ve yasaklarına uyumamız lazım dedim ve tekrar baş sağlığı dileyerek ,çocuğu için dua edeceğimi söyleyerek telefonu kapattık.Bir baba olarak kelimelerin boğazıma düğümlendiği bu konuşmadan bir –iki gün sonra sonra bizi telefonla görüştüren abiyle görüşüp konuşmalarımızın anne üzerindeki etkisini sordum.O acılı anne o konuşmadan sonra çok rahatladığını ,memnuniyetini beyan etmiş. Elhamdulillah.Tabi marifet çocuk taziyenamesi isimli risalenin.Bir an düşünüyorumda eğer o anda risale-i nur'un o hakikatleri olmasaydı o kadına ne diyebilirdik? O kadının o acısını ne ile teskin edebilirdik.Üzülme,sabr et ,vs desek ne kadar tesir ederdi?Elhamdulillah ki bu hakikatleri bizlere öğreten Risalei nur var . Cenabı hak istifademizi ziyade eylesin inşaallah