Yaklaşık yüzaltmıs gün süren bir askerlik serüveni yaşadım.Bu süreç zarfında hem askerden öncesini hem de askerde edindiğim malumatları değerlendirme fırsatı buldum.Malum , askerde üreten değil, tüketen bir konumda oluyorsunuz. Nizamiyede sabaha kadar işiniz ne?” Düşünmeye bile vaktim yok“ diyen arkadaşlarıma askere gitmelerini tavsiye ederim.Bol bol düşünebilirler . Farklı boyutlardan askerliği düşündüm.( Askerlik basit iş değil , İnsanın başına bir defa geliyor ne de olsa) Bu boyutlardan biride mesleğim idi.İslami ilimlerle uğraştığım için askerdeki gözlemlerimin bir kısmını da bu açıdan değerlendirdim.Mesela;
_ Askerde, geçici bir süre askerliği uzatma cezası almamak için oranın bütün kurallarına uyan (uykunun en güzel tarafında üç - beş nöbetine uyananlar iyi bilir) insanların sonsuz cehennemden kurtulmak içinde Allah'ın koyduğu kurallara uyması gerekir.
_ Üç bin kişilik bir tugayin başina bir tugay komutani tayin edilipte onun haberi ve izni doğrultusunda tugaydaki bazı işler gerçekleşiyorsa ,aklımıza gelmeyecek kadar büyük olan dünya tugayınında bir sahibi , her şeye izin veren ve herşey den haberdar olan bir sahibi elbette vardır.
_ Bir tugay da lider konumunda, hiyerarşik sistemin en tüstünde iki yönetici olmuyorsa, şu dünyadaninda tek yöneticisi ve idarecisi vardır.
_Askere yeni gittiğimizde hic bir sey bilmiyorduk. Arkadaşlarla tanışdık .Yerimizi , yatagımizi , bölük, takim , manga kavramlarini vs... bunları öğrendikten sonra vakti geldiğinde rahatlıkla toplanırdık, ayrılmıs olsak bile.(hatta biz mıntıka temizliği zamanında yatardık) Öylede ; birbiriyle tanışan ,bir vücutta çalısan ,beraber yıllarca hareket eden vücut zerreleride ölümle ayrılmış , hatta toprak olmuş olsalar bile israfil asm.sûr 'u üflediği zaman aynı şekilde toplanıp , vücudumuzu tekrar oluştururlar. Ve amellerinin hesabını vermek için hazırlaır.(Unutmayalım alîm - her şeyi bilen, habîr - her şey den haberdar olan, hakim - her işi hikmetli olan allah tarafından vûcut zerrelerimiz yönlendirilecektir.)
_Askerde tüfek her şeyden önemlidir. Kendini kaybet ama tüfeği kaybetme. Ahir zamanda da insan da ne olursa olsun, ne kaybeserse etsin ama İMANINI kaybetmesin. Her şey telafi edilir ,o edilmez.On metre mesafeye kaybolmasın diye tüfeğini eline alip giden, fakat namaz kılmayıp günahlara dalan asker kardeşlerimin kulakları çinlasin.
_Askerde en önemli olay terhisi almaktır. Telefonlar bile şafak sayar askerde. Atarsa ..... muhabbeti hâlâ kulaklarımızdadır.Düğün ,bayram eder askerler.Çünkü terhis altı ay ara verdiğin sivil hayata tekrar kavuşmaktır . Ama birde sivil hayattan alacağımız terhis vardır.Oda ölümdür. O da bir nebze düğün ,bayramdır. Hayatı boyunca arzuladığı rabbine , cennetine kavuşmaktır.Ama o askerdeki terhis gibi değildir.Herkesi güldürmez.Onun için atarsa muhabbetini yaparken dikkatli olmak lazım.Aha!,bu gün yine şafak attı.Ömürden bir gün daha gitti. "Ama ben ne yaptım....."? diye sormamız lazım kendimize.
_Askerde herkesin kaydı tutulur , saklanır,dosyalanır ,arşivlenir.(Bizimkiler raflarda tozlanmaya başlamıştır zannederim.) Bizim asıl bilgilerimiz olan amellerimizde Allah tarafından saklanır. Zamanı gelince arşivden sicilimiz çıkarılır , hesap verme işi başlar. Rütbe farkı yoktur, tüm kullar eşittir.Farklı unvanlar kabir kapısında kalmıştır.Tekmili düzgün veremeyenin ahirette vay haline.Yat , kalk , sürün......istikamet cehennem,çaresizce ileri marş . Allah korusun.
Aslında yazılacak daha çok şey var .Ben giriş yaptım gerisini siz getirin.Çünkü ben askeriyeyi farklı bir boyutta düşünmeye devam ediyorum.Allah selamet versin.Eğer yazımı okuyorsa karakolda ki ihtiyar delikanlıya (ki ona gıyabında dede derler) selamlarımı online olarak iletiyorum. Kızma ! Murat komutan sanada selam olsun. (revirci senide unutmadım ,büyük iyiliğin dokundu bana online olarak sanada selam...)