Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen, denizcilik faaliyetlerini koordine eden, geliştiren ve denetleyen bir Denizcilik Bakanlığı bulunmuyor. Denizcilik sektörü, hem ekonomik kalkınma hem de stratejik öneme sahip olmasına rağmen, bu alanda merkezi bir otoritenin eksikliği, denizcilik potansiyelimizin tam anlamıyla kullanılmasını engelliyor. Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla önemli deniz ticaret yolları üzerinde bulunuyor ve bu durum, uluslararası taşımacılıkta rekabet avantajı sağlıyor. Ancak, bu avantajı en üst düzeye çıkarmak için kapsamlı bir denizcilik politikası ve bu politikayı yürütecek bir bakanlık gereklidir.

Benzer şekilde, yurt dışında yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı olmasına rağmen, bu vatandaşlarımızın sorunlarını ele alan ve haklarını savunan bir Yurtdışı Türkler Bakanlığı da mevcut değil. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, bulundukları ülkelerde Türkiye'nin kültürel elçileri olarak önemli bir rol oynuyorlar. Ayrıca, ekonomik anlamda da Türkiye'ye önemli katkılar sağlıyorlar. Ancak, bu vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına yönelik hizmetlerin sunulması ve sorunlarının çözülmesi için merkezi bir otoritenin eksikliği, onların hem Türkiye ile bağlarının zayıflamasına hem de bulundukları ülkelerde çeşitli zorluklar yaşamalarına neden olabiliyor.

Denizlerle çevrili Türkiye'de Denizcilik Bakanlığı'nın olmaması, denizcilik sektöründeki fırsatların tam anlamıyla değerlendirilememesine yol açıyor. Aynı şekilde, yurt dışında yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı olmasına rağmen Yurtdışı Türkler Bakanlığı'nın bulunmaması, bu vatandaşlarımızın haklarının ve çıkarlarının yeterince korunamamasına sebep oluyor. Bu eksiklikler, ülkemizin sahip olduğu potansiyeli ne kadar göz ardı ettiğimizi ve bu alanlarda ne kadar geride kaldığımızı gözler önüne seriyor.

Denizcilik Bakanlığı ve Yurtdışı Türkler Bakanlığı'nın kurulması, Türkiye'nin hem denizcilik sektöründe hem de yurtdışında yaşayan vatandaşlarıyla ilişkilerinde daha güçlü ve etkin bir konuma gelmesini sağlayacaktır. Bu bakanlıkların kurulması, ülkemizin potansiyelini tam anlamıyla kullanmamıza ve gelecekte daha güçlü bir Türkiye inşa etmemize yardımcı olacaktır.