Bismillahirrahmanirrahim

“Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Böylece umulur ki takva dairesine girer, fenalıklardan sakınırsınız.” (Bakara Suresi, 2/183)


Mübarek ay Ramazan geldi. Ne mutlu bu mübarek ayın kıymetini bilenlere. ne mutlu bu ayda hayatını muhasebe edebilenlere. ne mutlu bu mübarek ayda nefsini terbiye edebilenlere. Bizleri tekrar bu mübarek ramazan ayına eriştiren, feyz ve bereketi ile kalplerimizi nurlandıran, dünyevi kirlerden arındırıp manevi temizlik deryasına daldıran Yüce ALLAH'a (cc) Hamdolsun. 

Bizi müslüman bir ülkede müslüman bir anadan babadan var eden ALLAH'a (cc) ne kadar şükretsek azdır. gerçi hazır olarak bulunan, emek etmeden sahip olunan şeylerin kıymetini tam anlamıyla bilenimiz pek azdır. 

Sevgili Peygamberimiz aleyhisselâm, (Beş şey gelmeden önce, beş şeyin kıymetini biliniz…) buyuruyor. Bilirsek iki cihan saâdetine kavuşacağımız şüphesizdir.

1: Hastalık gelmeden önce sıhhatinizin kıymetini biliniz. Sağlık büyük nimettir. Boşuna dememişler: “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”İnsanlar, sıhhatli oldukları zaman hem ibadetlerini lâyıkı vechile yapar, hem de dünya işlerini yapabilme gücünü elde edebilirler. Dinimiz de sağlığa çok önem vermiştir. İnsanı hasta yapan veya hastalığını artıran şeyleri haram saymıştır. Hasta olmamaya çalışmalıyız. Hasta olup da tedavi olmaya çalışmaktansa, hasta olmamaya çalışmak daha iyidir. “Hastalığın annesi soğuk algınlığı, babası da çok yemektir” demişler. Mikroplu yerlerden uzak durmalıyız. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Aslandan kaçar gibi cüzzâmlı hastalardan kaçınız.) Sıhhatin ne kadar büyük nimet olduğu hasta olunca anlaşılır. Gece yatağına girince sabaha kadar deliksiz uyku uyumanın güzelliğini, geceyi sancılarla geçirenler çok daha iyi bilir. Hasta olursak vakit geçirmeden, hastalığımız müzminleşmeden tedavi olmalıyız. Her derdin bir dermanı vardır. Tedavi olurken doktorun tavsiyelerine uyacağız. Bir doktor hastasını muayene ettikten sonra ona şöyle demiştir: “Burada biz üç kişiyiz. Ben, sen ve senin hastalığın. Bana yardım edersen, biz iki kişi oluruz, hastalığın yalnız kalır. İnşaallah onu mağlup ederiz. Hastalığına yardım edersen, ben yalnız kalırım, sizinle baş edemem!.

 2-Meşgûliyet gelip çatmadan boş vaktinizin kıymetini biliniz! Yaşamakta olduğumuz ömrümüz bizlere tek fırsat olarak verilmiştir. En kıymetli varlığımız vaktimizdir! Onunla arzu ettiklerimize kavuşabiliriz. Eshab-ı kirâm vakitlerini paradan daha kıymetli bilerek öyle harcarlardı. Vaktin isrâfının, paranın israfından daha kötü olduğunu çok iyi bilirlerdi.

3-İhtiyarlık gelmeden önce gençliğinizin kıymetini biliniz. Gençlik, insan ömrünün en kıymetli bölümüdür. Daha öncesi çocukluk devresidir. Çocuk, sağını solundan pek ayırt edemez. Rabbimiz de onu mükellef kılmamıştır. Ona ibadetleri farz kılmamıştır. Gençlikten sonraki zaman ise ihtiyarlık, hastalık, takatsizlik dönemidir ki, insanlar isteseler bile artık gençlikteki gibi çalışma imkânını bulamazlar. Zindeliğini, gücünü kaybedip ihtiyarlayan bir adam şöyle temenni etmiştir: “Keşke bir gün bile olsa gençliğim geri gelseydi de, ihtiyarlığın benim başıma neler getirdiğini ona anlatsaydım. Gençlikte yapılan ibadetler pek kıymetlidir. Kıyâmet günü Cenab-ı Hakkın rahmet gölgesi altında bulunacak ve o günün sıkıntılarını çekmeyecek yedi sınıf insandan biri de, genç olduğu halde, Rabbine itaât edenlerdir.

4-Fakirlik gelmeden önce zenginliğinizin kıymetini biliniz. Sahip olduğumuzu zannettiğimiz malımız bizde emânettir. Bir gün gelecek tamamı elimizden çıkacak, vârislere intikal edecektir. Dünyanın en zengini öldükten sonra, dünyanın en fakirinden daha fakir hale gelir. Dünyanın en fakirinin sırtındaki elbise gene de kefenden daha değerlidir. Hiç olmazsa fakirin eli ayağı hareket edebiliyor. Ölen zenginde o da yoktur. Zenginliğimizin kıymeti ise şöyle bilinir: Kazandığımız her kuruşun helâlinden olmasına ve helâline harcanmasına dikkat etmeliyiz. Zekât vererek Malımızdan kendimize pay ayırmalıyız. Unutmamak gerekir ki; Allah için harcadığımız bizim malımızdır. ALLAH (cc) için hayr işlerine ne kadar çok önem verip yardımda bulunursak ahiret azığımız o kadar bol olur..

5: ölüm gelmeden hayatımızın kıymetini bilmeliyiz. imtihan için yaratıldığımız bu dünyadan ebedi kalacağımız ahiret yurdumuza göçmeden önce, yaratılış gayemiz olan imtihanı kazanmaya gayret edelim. bizlerin kurtuluşu için  fırsat olarak sunulan mübarek günler geceler ve ramazan ayını çok iyi değerlendirelim. Tüm islam düşmanlarının üzerimize bela olarak yağmaya çalıştıkları şu günlerde onların bu gayretlerini, ''Birlik ve Beraberliğimizi'' muhafaza ederek saflarımızı dahada sıklaştırarak boşa çıkartalım.. Bu kutlu gün ve gecelerde ellerimizi semaya açarak ALLAH'a (cc) ümmetin selameti insalığın kurtuluşu için dualar edelim. ALLAH'ım biliriz'ki tek güç ve kuvvet sahibi olan sensin. çaresizliğimize çare ol. dermansızlığımıza derman ol. senin yolunda bizlere güç ver. yollarımızı aç yarabbi. bizleri insanlığın kurtuluşuna memur eyle. senin istediğin gibi yaşayabilmeyi bizlere nasip et. ve senin rızanı kazanmış sevdiğin kullarının arasına bizleride dahil et amin amin amin....