MÜŞİR AHMET ŞAKİR PAŞA; SİNOP’TA SEVGİLİSİNİN YANINDA ÖLDÜ….
Çok değerli bir Osmanlı Paşası. 1839 yılında İstanbul’da doğdu. 1899 yılında Sinop’ta sevgilisinin yanında öldü. Mezarı Seyit Bilal Cami’sinin Ana giriş kapısının hemen önünde bulunuyor.
Önce Bu önemli paşanın Öz geçmişinden başlamak istiyorum. Müşir Ahmet Şakir Paşa II. Abdülhamit’in Danışmanlığına kadar yükselmiş önemli bir şahsiyettir. .Çapanoğlu ailesine mensuptur. Yozgatlı Çapanzade Ömer Hulisi efendinin ikinci oğlu ve ilk Türk Gazetecisi ve Posta Nazırı Agah Efendinin de kardeşidir. Fünun-i askeriyeden “mümtaz” (üstün-seçkin) payesiyle mezun oldu. Mezuniyetinden sonra kırım savaşının yol açtığı muhacirin meselesinin halliyle görevli iskan-ı muhacirin komisyonuyla Köstence taraflarına gönderildi. 1858-1861 muhacirin komisyonu başkanı olarak bu komisyonla birlikte vilayet merkezi Ruscuk’a geldi. Bu görevde Ruscuk’un asayişi, ticari inkişafı ve imarı için gayret sarfetti. Bu görevde iken II. Abdülhamit tarafından binbaşılığa yükseltildi. Mithat Paşa’nın Bağdat Valiliğine atanmasıyla onunla birlikte Bağdat Mutasarrıflığına tayin edildi. Bu göreve iki yıl devam eden Şakir Paşa daha sonra Bağdat Vali Muavinliğine atandı. Bu defa da Mithat paşa’nın önerisi üzerine yaptığı incelemeler ile Fırat Nehri üzerine gemi yüzdürme’nin mümkün olduğunu tespit eder. Aslında Fırat nehri üzerinde gemi çalıştırması konusunda İngilizlerde istekli olmuşlardı. Albay kaptan Chesney çok çalıştığı halde buna muvaffak olamamıştı. Şakir bey nehrin bazı yerlerinde dip temizliği yaptırıp yeteri derinlik sağlanınca meskeneden ta bağdat’a kadar seyrüsefer yapılabileceğini tespit edip, Avusturya’ya bu çarklı gemilerden önce dört adet sipariş eder, daha sonra da Avrupa’ya sipariş edilip gelen tekneler Fırat Nehri üzerine sefere konuldu. Daha sonra Şakir Paşa Bağdat’a Vali oldu. Bu görevden sonra 1872 yılında İstanbul’a gelen Şakir paşa Bulgaristan ihtilalcilerini yargılamak üzere kurulan tahkikat komisyonu üyeliğine seçildi. 1873 yılında devletin kalkınma politikasının en önemli projesi olan Demiryolu umum inşaatı başkanlığına getirildi. Daha sonra Haydarpaşa Demiryolları’nın idaresine tayin edildi. Takiben Hersek mutasarrıflığı 2 eylül 1874. Ve Teşkin-i İzhan-ı ahali memnuniyetinde bulundu. 1875 yılına kadar değişik görevlere tayin edilen Şakir beyin 1876 yılına kadar resmi bir görevi yoktu. Tekrar İstanbul’a dönen Şakir paşa bir müddet ağabeyi ilk türk gazetecisi ve posta nazırı Yusuf Agah efendiyle birlikte Gedikpaşa tiyatrosuna piyes ve opera tercümeleri yaptı. Ufukta Osmanlı - Rus savaşı ihtimali belirince Şakir paşa’nın mülki memuriyeti tekrar askeri memuriyete çevrildi. Mirliva (Tuğgeneral) rütbesi verilerek Hersek Erkan’ı Harp Başkanlığına getirildi. 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi sırasında Süleyman paşa’nın şıpka muharebesine onun kurmay subayı olarak katıldı. 30 Temmuz 1877 tarihinde ferik rütbesiyle (Tümgeneral ile korgeneral rütbeleri arasında bir askeri rütbe) Karapınar komutanlığına, 26 ekim 1877 de Orhaniye Başkomutanlığına atandı. İstanbul’un savunması için kurulan heyette görevlendirildi. İstanbul’da bulunduğu müddet içinde Erkan’ı Harbiye Riyaset’i Divan’ı Harp ve Tensika’ı Askeriye komisyonu üyeliklerinde bulundu. Müşirlik (meraşal) rütbesine yükseltilen Şakir paşa’ya Büyükelçilik payesi verilerek Rusya’nın başkenti petersburg’a gönderildi. 10 mayıs 1978. Bu görevde kaldığı 12 yıl boyunca renkli simasıyla Rus balolarının anılan şahsiyeti olmuş. Rus çarı III. Aleksandır Alexsandrovitch ve Çariçeyle sıcak ilişkiler kurarak ‘Osmanlı Rus Münasebetlerinin iyi bir seyir izlemesine katkıda bulunarak kabiliyetli bir asker, muktedir bir idareci olduğu kadar başarılı bir diplomat olduğunu da ispatlamıştır’.
Ahmet Şakir Paşa’nın Naim, Nedim ve Nebil adlarında üç oğlu Fatma Munise adında bir kızı vardı. Naim bey babasının Rusya’da bulunduğu sırada Rus Askeri Akademisin’de okumuş, Rus Çarı’nın oğlu ile sınıf arkadaşı olmuştu. Şakir Paşa burada edindiği bilgiler ışığında bilhassa Hamidiye Alayları’nın kurulması ve okullarda takip edilecek eğitim programları konularında mabeyn ve babıaliye raporlar vermiş ve bunların bir kısmını da daha sonra kendisi Anadolu da uygulama imkanı bulmuştu. Görevi süresince Ermeni ve Bulgaristan meselelerinden başka Japon –Osmanlı ticaret protokolünü hazırlama 1881 ve Asya Müslümanlarının problemleriyle ilgilenme imkanı da buldu. Büyükelçilik görevinin sona ermesi üzerine İstanbul’a döner. Dönüşünün hemen ardından Girit Adasında isyan çıkması üzerine Girit Vali vekilliği ve Askeri kuvvetler Fevkalade komutanı olarak buraya gönderilir. 5 temmuz1889. Şakir paşa’ya birde Üstün bir yönetim gösteren komutan diye ferman verildi. Kısa bir zaman da isyanı bastırıp adada düzeni yeniden tesis etti. Giritte Devletin istediği maksat hasıl olması nedeniyle Şakir Paşa İstanbul’a çağrıldı. İstanbul’a gelen Şakir Paşa II. Abdülhamit tarafından görevlendirilerek 5 yıl Yıldız sarayında kaldı. 5 Temmuz 1890. Bu görevde Yaver’i Ekremlik (en makbul yaver) sıfatıyla görev yaptı. Bu görev ileride getirileceği Anadolu Islahatı Umum müfettişliğine bir mukaddime oldu. Yıldız da kaldığı beş yıl müddetince devletin önemli meselelerini yakından takip etti. Danışmanı gereği bu meseleler gereği bu konular hakkındaki düşünce ve tavsiyelerini padişaha iletti. Bir dereceye kadar II: Abdülhamit’in kararlarında etkili oldu. Yaveri Ekremliği esnasında devleti meşgul eden Ermeni , Mısır, Bulgaristan, Yemen, Fas Cebe’li Lübnan, Karadağ, Yunanistan, Roma ve Boğazlar, Sırbistan, Girit ve Sisam adaları, ihtida, Aşiretlerin isyanı ve şark meselesi gibi siyasi ağırlıklı konularla askeri hususlar, Hamidiye alayları, Bahriye, Dış Ticaret, Esir Ticareti, Kolera ve hastane inşası ile Demiryolları yapımı meseleleriyle ilgilendi. Osmanlı ülkesinde Ermeni terör olaylarının artması üzerine İngiltere, Fransa ve Rusya devletlerinin İstanbuldaki elçileri 11 Mayıs 1895 tarihinde Osmanlı Devletine bir mememorandum ile müracaat ederek Doğu Anadolu vilayetlerinde yapılmasını istedikleri ıslahata dair 40 maddelik bir proje verdiler. Doğu illerinin faaliyete doğru götürecek olan bu projenin iç yüzü kısa sürede anlaşılarak II: Abdülhamit tarafından reddedildi. Bu sırada İngiliz, Fransız ve Rus Büyükelçilikleri Anadolu’da ıslahat yapılacak vilayetlere bir Avrupalı komiser tayinini teklif ettiler. Fakat bu teklif Osmanlı Devleti tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine Osmanlı Hükümeti konuyu detaylı bir şekilde araştırmaya koyuldu. Bu amaçla bir komisyon kuruldu. Nihayet II: Abdülhamit ve Osmanlı hükümeti devlet ve millet açısından böylesine önem arzeden bu göreve 27 Haziran 1895 tarihinde Müşir Ahmet Şakir Paşa’yı Anadolu Vilayetleri Genel Müfettişliğine tayin ederek İngiltere’nin tekliflerine bir ölçüde cevap vermiş oldu. Müşir Şakir paşa oldukça geniş yetkilerle yıldız sarayındaki görevinden ayrılıp bölgeye gitti. Ve ıslahata başladı. Gerçi Şakir paşanın görevlendirilmesini İngilizler pek hoş karşılamadıkları, gibi ermeni ileri gelenleri de buna tepki gösterdiler. Bütün bu tepkilere rağmen Şakir Paşa 24 Ağustos 1895-20 Ekim 1899 tarihleri arasında Doğu Anadolu vilayetlerinde müfettişlik görevini geniş çaplı olarak icra etti. Bu Doğu Anadolu illerindeki yorucu çalışmalarını müteakip daha sonra Anadolu’nun bir çok ilinde, ilçesinde araştırma, inceleme ve denetimler de bulundu. En son olarak 27 Eylül 1899 tarihinde Sinop’a geldi. Burada bir ay kaldı. Buradaki çalışmalarında var olan kalp rahatsızlığı biraz daha fazla nüksederek 20 Ekim 1899 günü geçirdiği kalp krizi sonucunda 61 yaşında hayata gözlerini yumdu. Daha sonra Abdülhamit’in emriyle Sinop’ta defnedilen Müşir Ahmet Şakir Paşa’nın mezarı Seyitbilal Camisi’nin hemen önünde bulunuyor.
Yaklaşık 5-6 yıl önce ben Seyit Bilal Camisinin önünde bu önemli Paşa’nın mezarını tespit edince Haliyle de Karadeniz Gazetesinde bunun haberini yaptım. Bu Haberi yaptığımızdan üç dört gün sonra Gazetede bulunduğum sırada bana bir telefon geldi. Telefonda bulunan bir bayandı. Kendisinin bir görev dahilinde arkadaşlarıyla birlikte Sinop’a geldiklerini. Otobüs Terminalinde dönüş için beklerken sizin gazeteniz elime geçti. Müşir Ahmet Şakir Paşanın haberini okudum. Çok memnun oldum. Çünkü Bu değerli paşa benim birkaç kuşak öncesi dedem olur. Yazdığınız haberler doğrudur.. Yalnız şu ayrıntıyı da ben size anlatmak istiyorum; Dedem Sinop’ta bir bayana aşık olmuş. Bu bayanla buluşmak için birkaç kez Sinop’a görev çıkarırmış. Haliyle de burada aşklarını yaşamışlar. Ben bunları aile büyüklerimin anlatımlarından dinledim. Dedi.” Ben kendisiyle görüşmek istediğimi, kendisi de bana otobüsünün kalkmak üzere olduğunu, bir daha Sinop’a geldiğin de görüşebileceğimizi söyledi.
Doğru olabilir. Müşir Ahmet Şakir Paşa’nın burada bir sevgilisi de olabilir. Önemli olan Türk Ulusuna yararlıkları dokunan böyle bir kişinin Sinop’ta bulunması, Sinop’lu bir bayanla aşk yaşaması bizim için onur verici bir olaydır. Büyükelçilik görevini yürüttüğü Rusya’da Rus çarı ve çariçeyle de iyi ilişkileri ile Osmanlı Rus gerginliğini ziyadesiyle hafifletmiş, normal seyrine getirmiştir.