Önce bir fıkra ile başlamak istiyorum;
“ Nasrettin Hoca pazarda dalgın,dalgın dolaşırken ensesine sert bir tokat yer, tökezler, sendeler! Kendisini toparlayınca öfkeyle arkasına döner. Bir de bakar ki karşısında kendisinden iki misli iri, dev gibi bir adam duruyor!
Hoca yutkunur, duraklar, sonra yiğitliye şey sürmemiş olmak için sorar:
“Bana sen mi, vurdun?” Adam “ Evet, ben vurdum, ne olacak ?” der.
Hoca yine yutkunur ve : “Şakadan mı vurdun, ciddi mi?” diye sorar… Adam terslemeye devam ederek:
“Ciddi vurdum, n’apıcan?” diye kafa tutar… Hoca “Ciddi vurduysan mesele yok” der “Çünkü ben şakayı hiç sevmem!”
Bu fıkrayı daha öncede bir yazımda kullandım. Bugünkü yazıma da bu fıkra cup diye oturduğu için yine yer vermek durumunda kaldım. Televizyonda Coranavirüs (Covıd-19) illetinin yayılma konusunu hep birlikte üzüntü ile izlediğimizi biliyorum. . Bununla birlikte yaklaşık bir ay önce Coranavirüs mikrobunun yayılması konusunda Türkiye genelinde Sinop başı çekerken, bu günlerde ortalarda yerimizde saydığımızı görmemiz bizi birazcıkta olsa teselli etmişti. Ancak bu defada hastanelerimizde yoğun bakımda yatan hasta yüzdemizin Türkiye de ilklere girmiş olduğunu görmemiz bizleri adeta şok etti gitti. Ben bu işe bir anlam veremediğimi de burada söylemek istiyorum. Sinop halkı akıllı, sağlığına dikkat eden uyarılara olumlu cevap veren bir topluluktan oluştuğunu hepimiz biliyoruz. Her gün şehir içinde dolaştığımda insanların maske ve mesafe işine uyduklarını bizzat görüyorum. Yasaklı günlerde bütün caddeler boş, herkes evinde buna layıkıyla cevap veriyor. . Peki bu durumda bulunan Sinop’ta bu hastalığın bu denli yayılmasına ne anlam vermeliyiz? Saygıdeğer Sinop’lular bu hastalığın gerçekten de genci yaşlısı yok. Hep birlikte dikkat etmemiz gerekiyor. Aşılarımızı zamanında olalım. Maske, mesafe ve temizliğe çok dikkat edelim. Benim yaşım genç, ben sağlıklıyım deyip te bu hastalığa, bu mikroba kafa tutmanın da bir alemi yok. Çünkü bu hastalığın şakası da bulunmuyor. Hiç tahmin etmediğin bir yakınından, oğlundan, kızından, torunundan sana bulaşma olabildiğini, bunun neticesinde de istenmeyen vakalarla karşı karşıya kalmamız mümkün oluyor. Benim mahallemde bazı kişiler yakınlarından kaptıkları mikropla hastalanıp, vefat ettiler. Bu nedenle çok dikkatli olmalıyız.
Biz Sinop’un güzel konularla Türkiye’nin gündemine gelmesine alıştık. Bu nedenle ülkemizde yaşayan çok sayıda insanların Sinop’a ve Sinop’luya gıpta ile baktığını da biliyoruz. Bu şehir de yaşayan insanların hoşgörülü olmasını, huzurlu olmasını, burada bulunan yaşlı nüfusun rahat bir hayat sürmesini belgeleyen araştırma övgülerini görerek burada büyüdük. Bu tür hasletlerimize (Covid-19) hastalığının yok olması konusunda vereceğimiz mücadele ile devam etmemiz gerekiyor. Ben bu konuda başarılı neticelerin alınabileceğine inanıyorum.