Neden Sinop ilimiz mahrum bir bölgede acaba? İktidara yüzde 70 oy vermesinin bedelini mi ödüyor? Yolların içler acısı durumu yıllardır değişmiyor. Sahil yolunu bir türlü beceremediler. Bir örnek vermek gerekirse, ta Münih'ten Sinop sınırına gelene kadar hiçbir sorun yaşamadık, fakat Türkeli’den Sinop’a gidip gelirken yaşadıklarımız tam bir felaketti. Biricik kızımın düğün alışverişleri için Türkeli’nden Sinop’a gidip geldik, iki gün boyunca kendimize gelemedik. Şimdilik bu kadar yeter deyip, asıl konuma geçeyim.
Türkiye’nin dört bir yanındaki küçük ilçeler, özellikle yaz aylarında nüfuslarında ani artışlar yaşar. Türkeli ilçesinin hikayesi, bu durumun nasıl ciddi bir sorun yaratabileceğini gözler önüne seriyor. Sadece 6 bin nüfusu olan Türkeli, köyleriyle birlikte 13 bine ulaşan bir nüfusa sahip. Ancak bu köyler, ilçeye o kadar yakın ki, köylüler aslında ilçe merkezinde yaşıyor. Resmi ikametleri köylerde olmasına rağmen, hayatlarının çoğunu ilçe merkezinde geçiriyorlar. Bu durum, ilginç bir paradoks yaratıyor.
Yaz aylarında ise bu küçük ilçeye bir göç dalgası yaşanıyor. Başka illerde yaşayan gurbetçiler, tatillerini geçirmek için Türkeli’ye akın ediyor ve nüfus aniden 50-60 bin civarına çıkıyor. İlçe belediyesi, sadece 6 bin kişilik nüfusa hizmet vermek için değil, yazın bu geçici ama büyük nüfusa da hizmet etmek zorunda kalıyor. Ancak işin püf noktası burada yatıyor: Türkeli’ye hizmet için İller Bankası’ndan gelen kaynak, sadece resmi olarak 6 bin kişilik nüfusa göre hesaplanıyor.
Bu durumda, Türkeli Belediyesi ciddi bir mali sıkıntı içerisine giriyor. Altyapı, temizlik, güvenlik ve diğer kamu hizmetlerini bu devasa yazlık nüfusa sunmak, mevcut bütçenin çok ötesinde bir yük getiriyor. Belediye, işçilere maaş ödemekte zorlanıyor, yeni projeler hayata geçirilemiyor, mevcut hizmetler ise aksıyor. Tüm bunlar, ilçenin sakinleri için büyük bir sorun teşkil ediyor.
Bu sorunu çözmek için, İller Bankası’nın nüfus dalgalanmalarını göz önünde bulunduran esnek bir finansman modeli geliştirmesi gerektiği açık. Sadece Türkeli gibi gurbetçisi bol olan ilçelerde değil, bu tür mevsimsel nüfus artışlarının yaşandığı tüm yerlerde benzer bir yaklaşım uygulanmalıdır. Aksi halde, yaz aylarında ilçe belediyeleri üzerinde oluşan bu mali yük, hizmet kalitesini düşürmekle kalmayacak, aynı zamanda uzun vadede belediyelerin sürdürülebilirliğini de tehlikeye atacaktır.
Tabii ki, belediye başkanlarının becerikli olup olmadığına ilçe halkı karar verir. Burada asıl mesele, sistemdeki yanlışlıkların tespit edilmesidir. Türkeli’de yaşanan bu durum, sadece yerel yönetimlerin değil, aynı zamanda merkezi yönetim ve finansal yapıların da gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Belediye başkanlarının performansı elbette halk tarafından değerlendirilir; ancak mevcut sistemin getirdiği yüklerin ve sınırların ötesinde, bu yapısal sorunun çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Aksi takdirde, yaz mevsimi, küçük ilçeler için büyük bir kabusa dönüşebilir.
21.08.2024
Türkeli
Tokanak Şaban Turhal