"Sen değiştin" cümlesi, çoğu zaman bir ilişkide karşılaşılan, yüzleşilmesi gereken bir gerçekliktir. 

Peki, gerçekten değişen biz miyiz, yoksa yıllarca saklı kalan gerçek yüzümüzü mü ortaya çıkartıyoruz? 

Bu sorunun cevabı, belki de insanın en temel sorularından biridir.

Sosyal medya çağında, herkesin en güzel anlarını paylaştığı, kusursuz görünen hayatları olduğu bir dünyada yaşıyoruz. 

Bu sanal dünyada yarattığımız imajlar, gerçek benliğimizle örtüşmeyebilir. 

Maske takmak, toplumun beklentilerine cevap vermek, kabul görmek istemek... İnsanların bu ihtiyaçları, onların farklı yüzler göstermesine neden oluyor.

Bu maskeler neden önemli? 

Bir yandan bizi koruyor, dış dünyanın olumsuz etkilerinden bizi izole ediyor. Diğer yandan ise, gerçek benliğimizi ifade etmekten alıkoyuyor, özgünlüğümüzü kısıtlıyor. Maskelerin arkasına sığındığımızda, kendimiz olmaktan korkuyoruz.

"Gerçek ben" kavramı, felsefeden psikolojiye kadar birçok alanda tartışılan bir konudur. 

Gerçek benimiz nedir? Doğumla mı geliriz, yoksa yaşanan deneyimlerle mi şekillenir? 

Bu soruya net bir cevap vermek mümkün olmasa da, şunu söyleyebiliriz ki; gerçek benimiz, sürekli bir değişim halindedir. 

Yaşadığımız her deneyim, karşılaştığımız her insan, elde ettiğimiz her statü bizi dönüştürür.

Maskeler düştüğünde, geriye kalan bu sürekli değişen benliktir. 

Bu durum, bazı insanlar için korkutucu olabilir. Çünkü değişimi kontrol etmek zordur. Ancak, değişim aynı zamanda büyüme ve gelişmenin de bir göstergesidir. 

Kendimizi olduğu gibi kabul etmek, kusurlarımızla birlikte sevmek, özgürleşmenin ilk adımıdır.

Bu süreçte nelere dikkat etmeliyiz?

- Kabullenme: Değişimi reddetmek yerine kabullenmek önemlidir.

- Empati: Karşımızdaki kişinin de bir süreç içinde olduğunu anlamak ve ona destek olmak gerekir.

- İletişim: Düşüncelerimizi açık ve net bir şekilde ifade etmek, yanlış anlamaları önler.

- Kendimizle ilgilenmek: Bu süreçte kendimize zaman ayırmak, hobilerimize dönmek, yeni şeyler öğrenmek önemlidir.

Sonuç olarak, maskeler hayatımızın bir parçası olabilir. Lâkin, gerçek yüzümüzle yüzleşmekten kaçınmak, uzun vadede mutsuzluğa neden olabilir. 

Kendimizi olduğu gibi kabul etmek, özgünlüğümüzü kucaklamak, daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürmemizi sağlar. 

Unutmayalım ki, en güzel maske, hiç maske takmamaktır.