Dünyanın hazin karanlığını aydınlatan bir çocuğu daha koruyamadık. Küçük bir bedeni parçalamayı hangi insanlık dışı tanıma sığdırdınız! Hangi dünyevi menfaat uğruna öldürdünüz! Nasıl bir vahşettir bu? Değdi mi bari, sekiz yaşındaki bir canı almak, sözüm ona istediğinize kavuşturdu mu! Yazıklar olsun...
Yarın okulun ilk günü. Çantasını hazırlaması gerekirken, kefeni hazırlanıyor. Okul yolunda olacakken, son yolculuğuna uğurlanıyor. Yaşıtları yatağında yarını heyecanla beklerken, o ise morgun soğuk köşelerinde... Bir çocuğa daha kara toprağı mezar ettiniz... Bunları söylemek o kadar zor ki. Dünya gerçekten yaşanılabilir bir yer değil. En masumlar, eli kanlı faillerin insafına mahkum. En savunmasızlar canilerin hükmü altında. Bu ilk değildi, belli ki sonuncu da olmayacak. Bu dünya iyileşmeyecek ve bu acının kaplerde açıtığı yara kapanmayacak. Bir çocuğu içinde barındırmayı başaramamış, suçlularını cezalandırmaktan dahi aciz şu dünyadan bir beklentide bulunmamalı şu saatten sonra. 
Narin... Küçük bedenine karanlık suların altını nasıl layık gördüler? Hangi adi sebebin ardına saklandılar? Kalem yazmaz, dil söylemez oldu artık. 
"Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar; ya ölmeli cellatlar ya da hiç doğmamalı çocuklar!"