Herkese selamlar. Vuslat benim naçizane sözcük dağarcığımın en sevdiğim kelimesidir. Ve onu her duyduğumda, mevlaya kavuşma anlamı belirir zihnimde.
Vuslata ermiş kime denir peki sizce, yada vuslata ermek için hayatımızı hangi yol üzere idame ettirmeliyiz? Bu soruyu uzun uzun tanımlamalar ve açıklamalar yığını yazmak için sormadım. Gönül kuyusuna sözlük kağıtları ile inildiğini hiç görmedim çünkü. Modern dünyanın kaosu aldı sürüklüyor hepimizi. Kalpler mezarlık olmuş, toprağına dokunan dahi yok. Olur ya bazen içinden çıkılmaz durumların ortasında bir başımıza kalırız, sabrımız sınanır yada haksızlığa uğrarız. Kişi etrafına baktığında bir kulun dahi kolunu omzunda hissetmezse, kalbin toprağına mezarlık olma yolundaki ilk kazması vurulmuş demektir. Vuslata erişme yolunun en önemli noktası olarak görüyorum can yoldaşlığını. Hayat yeterince zor ve bu zorluk gerek maddi gerek manevi yönleriyle iyi insanları bir bir yitiriyorken, birbirimizin kalbine iyi gelmeyi öğreneceğiz. Başka oluru yok. Ustanın da dediği gibi "yük olma işini herkes yapıyor zaten." 
Demem o ki vuslatın dünyevi anlamı güzeldir. Lakin ebedi anlamının kıymeti çok daha büyük. Bir harç hazırlayın vuslattan. İçine biraz merhamet biraz güven ve bir tutam da can yoldaşlığı ekleyin. Yüreği yeten bu harçla o yıkık gönülleri bir bir sıvasın ve mevlaya yükselen merdivenleri birlikte inşa edebileceği dostlar edinsin. Kalın sağlıcakla.