Evet, tam olarak böyle. Söz kadere kalemdir. Dua nasıl ki kaderi değiştiriyorsa, ağızdan çıkan kelimeler de bir o kadar etkili. Sanılıyor ki kader denilen şey; değişemeyen, tamamen insandan bağımsız bir olgu. İşin aslı böyle değil kesinlikle. Kişinin kaderi gayrete bağlandığı, dua ile değişebileceği gibi sözlerden de nasibini alır. "Nasılsın?" sorusuna "Eh işte." cevabı veren biri ile "Elhamdülillah." cevabını veren birinin geçireceği gün aynı olur mu hiç? Yada durup dururken kurduğunuz 'keşke'li bir cümleyi düşünün mesela... Olur da bir gün gerçekleşirse bu keşke, geçmişte kurulan cümlelere dönüp bir bakmak lazım. İnsan sadece eylemleriyle, icraatlarıyla değil aynı zamanda sözleriyle de yolunun şekillenebileceği ihtimalinin farkında olmalıdır. Bu durumun olumlu veya olumsuz yönde biçimlenmesi, ağızdan çıkan kelimelere dikkat etmekle gerçekleşir. Bilirsiniz belki, günün birinde bir adam, keşke günde sadece üç ekmeğim olsa da hiç çalışmasam deyince kendini hapishanede bulur ve gün boyu kendisine yalnızca üç ekmek verilir. Bu, konuyu özetleyebilecek güzel bir örnek. Yada ben mesela... Karadenize üniversite okumaya gelmeden önce, lisede okuduğum vakit, Keşke üniversiteyi Karadeniz'de okusam dediğimi hatırlıyorum. Şöyle bir göz gezdirin hayatınıza, sözlerinizin halatları sizi nereye çekiyorsa o yolda yürür halde buluyorsunuzdur muhtemelen kendinizi. Uzun lafın kısası üslupta incelik, nezaketli bir kalbin filizidir. Kalbinizi temiz tutun ki bu lisanınıza yansısın. Lisana yansıyan kaderde ışıldayınca anlayacaksınız bu konunun ehemmiyetini. Umuyorum ki üslubu kötü olan bu zamanın, lisanı ince insanlarıyla karşılaşırsınız. Kalın sağlıcakla...