10 metrekarelik bakkaldan, marketler zincirine

Sinoplu iş adamının başarı hikayesi

Sinop'un bağrından çıkan ve gurbette başarı hikayesi yazan örnek iş adamlarımızı tanıtıyoruz. 

Annesinin vefatı ardından öğretmenlik mesleğini bırakmak zorunda kalan ve İstanbul Kağıthane'de 10 metrekarelik küçücük bir bakkal dükkanıyla başlayan ticaret hayatında, perakende sektörüne ismini altın harflerle yazdıran Sinoplu iş adamı Ramazan Ulu ile birlikteyiz. 

10 metrekarelik bakkaldan şimdi 21 şube ve 600'ün üzerinde çalışanıyla Snowy Ulu Kardeşler Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ulu, kardeşleri Şaban Ulu ve Mustafa Ulu, sektöründe parmakla gösterilen isimler arasında yer alıyor.  

Bu güne kadar sektör içinde toptancılık, distribütörlükler de yapan Snowy Ulu Kardeşler Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ulu, sektörle ilgili ISMAR ve PERDER gibi oluşumların kuruluşunda ve içinde de yer aldı. Bazı sivil toplum örgütleri ve spor kulüplerinin başkanlıklarını da yapan sevilen iş adamı Ramazan Ulu, dernekçilikte öncü kişiliği ile tanınıyor. İş adamı Ramazan Ulu, şimdilerde memleketine yatırım yapmaya hazırlanıyor. Ulu Boyabat ilçesine bir lojistik merkezi ve bölge müdürlüğü ile Sinop'a da bir AVM yapımı planlıyor.

İsterseniz başarılı iş adamı Ramazan Ulu'yu kendi anlatımıyla tanıyalım, başarı hikâyesini, bundan sonraki projelerini ve sektörle ilgili düşüncelerini kendisinden dinleyelim. 

Vitrinhaber: Ramazan bey öncelikle bizlere zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bize kendinizden bahseder misiniz?

Ramazan Ulu: Ben 1956 Sinop Boyabat Yazı köyü doğumluyum. İlk okul ve liseyi Boyabat'ta tamamladım. Üniversiteyi ise İstanbul'da bitirdim. 1979 ve 1985 yıllarında ilk okul öğretmenliği yaptım. Sivas Divriği ilçesi ve Kocaeli Gebze ilçelerinde görev yaptım. Orta okul birinci sınıftayken babamı kaybettim. 

ÇOK SEVDİĞİM ÖĞRETMENLİĞİ BIRAKMAK ZORUNDA KALDIM 
Mesleğimin, öğretmenlik yıllarımın dördüncü yılında annemi kaybettiğim için ve kardeşlerimin de en büyüğü olmam münasebetiyle çok sevdiğim mesleğim öğretmenlikten feragat etmek zorunda kaldım. Eşim de öğretmendi, eşim mesleğini sürdürdü ve emekli oldu. Ben 1985 yılında Gebze'de mesleğimden istifa ettim. İstanbul Kağıthane ilçesinin Gültepe mahallesinde çok küçücük, 10 metrekare bir yerde, küçük bir bakkalla ticaret hayatıma başladım. Ve yıl 2021. Demek ki 36 yıldır ticaretle uğraşıyorum. Ticari kategorimiz de perakende sektörü. Yani İstanbul'un muhtelif bölgelerinde perakende mağazalarım, marketlerim var. İşimiz bu. 

Vitrinhaber: Sektörün en köklü markalarından biri haline gelen Snowy Ulu Kardeşler olarak 36 yıldır, bir çok krize rağmen devamlılığı sağlayabilmedeki başarınızı nasıl açıklarsınız? 

İSTİKRARDAN YANA OLDUK. ŞU ANDA 21 ŞUBE 600 ÇALIŞANIMIZ VAR
Ramazan Ulu: Firma olarak her zaman istikrardan yana olduk. Sahaya ve tedarikçilerimize, en önemlisi de müşterilerimize güven verebilme ve mahcup olmama adına mevcut düzenimizi korumayı amaçladık. Sağlıklı sürdürülebilir ticaretten yana olduğumuzu buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum. Şu anda yanımızda, şirket bünyemizde 600'ün üzerinde çalışanımız var. Bizim en büyük keyif aldığımız konu, 600 kişiye ekmek verebilmenin mutluluğu ve hazzıdır. 21 şube ile devam ediyoruz. Büyümekte olan bir yapımız var. Ancak Türkiye'nin ekonomik koşullarını son yıllarda özellikle hepimiz biliyoruz. Emin adımlar atarak işimizi sürdürmek istiyoruz. Mahcubiyetten korkuyoruz, mahcup olmamak istiyoruz. İstanbul'un köklü firmalarından birisiyiz. 36 yıldır İstanbul gibi Türkiye'nin metropol bir kentte Türkiye'nin bu ekonomik koşullarında ayakta durabilmek, buralara kadar gelebilmek çok kolay olmasa gerek. Onun için de mahcubiyetten korkuyor, bundan sonra ki yatırımlarımızı da daha bilinçli, daha emin adımlarla yapmak istiyoruz. Tabi bununla birlikte büyüme hedefinde olan bir firmayız" 

Vitrinhaber: Ramazan bey, peki memleketinize, Sinop'a yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?

Ramazan Ulu: Tabi ki düşünüyoruz. Doğup büyüdüğümüz topraklara hepimizin bir vefa borcu var. Allah bizi buralara kadar getirmişse, doğum büyüdüğümüz doğup büyüdüğümüz topraklara da yatırım yapmalıyız. Boyabat'a yönelik çok girişimim oldu. Olmadı kısmet bu. 

SİNOP'A YATIRIM MÜJDESİ
Sinop'ta hala çok yakın bir zamanda projeye başlayacağız diye düşünüyorum. Alt yapımız hazır, projemiz, yerimiz hazır. Sizin aracılığınızla da duyurmak isterim. Sinop'un hemen girişinde 32 dönüm bir arazide bir öğrenci yurdu ve 32dönümün yüzde 20'sini kapsayacak olan, Sinop'a hizmet verebilecek olan bir AVM hazırlığı içerisindeyiz. Aslında bulu iki yıl önce yapmak istiyorduk. Fakat iki yıl önce bürokraside bazı şeylere takıldık. Ekonomik koşullar da bizi bu zamana kadar öteledi. Kısa zamanda kazmayı vurmayı planlıyoruz. Bunu da ilk kez sizin aracılığınız ile paylaşıyorum. Tabi Boyabat'ta da düşünüyorum. Oraya hizmet verebilecek en azından bünyesinde 80-100 kişi barındıracak bir ticari alandan bahsediyorum. Bir ortak merkezi bir depo ve bir bölge müdürlüğü ile oraları çok daha rahat yürütebileceğimizi düşünüyorum.

Vitrinhaber: Bir çok sektör pandemiden büyük oranda etkilendi. Peki sizden durum nedir? Pandemi sektörünüzü ve firmanızı nasıl etkiledi?

Ramazan Ulu: Sektörümüz pandemiden çok etkilenmedi. Gıda sektörünün içerisinde olmamız münasebetiyle, hatta daha da yoğun geçti diyebiliriz. Konuyla ilgili en büyük endişe ve korkumuz, mağazalarımıza giren müşterilerimizin ve çalışanlarımızın bu elim hastalığa yakalanma endişesi ve kokusuydu. Çok şükür kazasız belasız buralara kadar geldik. Öyle bir sıkıntı yaşamadık. Fakat sizin de malumunuz ki artık sektör zora girdi discount mağazalar o bildiğiniz isim vermeden söyleyeyim bu mağazalar bizim özümüz olan yerel perakendeyi gerçekten çok etkiliyor. Onun için maliyetlerin önüne geçemiyoruz, maliyetler çok yükseliyor. Burada kar marjlarımızdan fedakarlık yaparak ürünlerimizi tüketiciye sunuyoruz. Ama yine bu sektörün içerisinde olmamız münasebeti ile da iyi durumdayız. Çünkü pandemi nedeniyle bir çok sektör kapalı ve ne yazık ki kepenk açamadılar, zor durumda kaldılar. Bu manada çok kötüyüz diyemeyiz.

Vitrinhaber: Ramazan bey yine sektörünüzle ilgili sormak istiyorum. Perakende yasasıyla ilgili oluşturulan çalışma gurubunda sizlerin de olduğunu biliyoruz. Biraz bilgi verir misiniz?

TÜRKİYE'NİN ACİLEN BİR PERAKENDE YASASINA İHTİYACI VAR
Ramazan Ulu: Evet söylediğiniz gibi perakende yasası ile ilgili oluşturulan çalışma gurubunun içerisindeyim. Sürekli Ticaret Bakanımızla iç içeyiz. İstanbul İl Ticaret Müdürümüzle iç içeyiz. O komisyonun içerisindeyiz. Yeni bir perakende yasası hazırlanıyor. Fakat bu tem AVM'ler var, hem discount denilen mağazalar var. Hem bizim yerel perakende var. Bunu bir şeye oturtacağız. Fakat zaten iç içe girmiş artık. Bundan sonra onların şehir dışına çıkartılması güç. En azından bundan sonraki zamanı kurtarırız diye düşünüyorum. Türkiye'nin çok acil perakende yasasına ihtiyacı var. Şu anda yasasız bir sektörün içerisindeyiz. Ne yaptığımızı bilmiyoruz. Biliyorsunuz ben İstanbul'da iki dönem Perakendeciler Derneği Başkanlığı da yaptım. Türkiye Perakendeciler Federasyonunda yönetim kurulu üyeliği yaptım. Yani bu keşmekeşlikten perakendeyi kurtarmamız lazım. Bizim küçük esnafımıza, bakkalımıza, manavımıza, kasabımıza sahip çıkmamız lazım. Aksi takdirde onlar yok oluyor. Onları koruma altına almamız lazım.

Vitrinhaber: Peki Ramazan bey yine firmanıza dönelim isterseniz. Snowy Ulu Kardeşler olarak yurt dışına açılmak gibi bir hedefiniz var mı?

Ramazan Ulu: Yurt dışını düşünmüyoruz. Bu ekonomik koşullar artık zora soktu. Bizim Anadolu ve Avrupa yakasında mağazalarımız vardı. Biz Anadolu yakasından tamamen çekildik. İstanbul'un Avrupa bölgesinde çoğalmak istiyoruz. Çünkü İstanbul'un trafik keşmekeşini biliyorsunuz. Benim Sabiha Gökçen'e yakın Kurtköy'de mağazam vardı. Ofisim genel müdürlüğüm Esenler'de. Allah muhafaza Kurtköy'de mağazamın başına, personelimin başına bir iş gelse, mağazam yansa benim buradan oraya yetişebilmem en az 3 saat. Kontrolü daha sağlam yapabilmemiz için yakından uzağa doğru gitmeyi planlıyoruz. O mana önce İstanbul'u halledelim inşallah, ondan sonra da bakarız. 

Vitrinhaber: Bu arada sizlerin sivil toplum örgütlenmesi konusunda kamuoyu sizleri çok yakından tanıyor. Görev yaptığınız bazı derneklerden size onursal başkanlık sıfatı verildiğini de biliyoruz. Sinop ve dernekçilik konusunda düşüncelerinizi paylaşır mısınız? 

SİNOP DIŞINDA 4 SİNOP DAHA YAŞIYOR
Ramazan Ulu: Dernekçilik yapabilirsek iyi bir şey. Malumunuz Sinop küçük bir il. Sinop'un dışında 4 Sinop büyüklüğünde Sinoplu yaşıyor. Dolayısıyla buralar karnımızı doyurduğumuz topraklar ama, geriye döndüğümüzde de memleketimiz var. Sinop üzerine güzellik açısından bir il tanımam. Geçen akşam bir televizyon programına katıldım, orada da söyledim. Burada insanımıza sahip çıkmak, insanımızla hemhal olmak, onlara yardımcı olabilmek, onlarla kaynaşmak, hemşeriler olarak dayanışma içerisinde olabilmek güzel bir şey. Ben dernekçiliğe adım attığım yıllarda esas amacım, derneklerin birlikteliği idi. Yani bir dernekten öte, dernekleri bir araya getirebilmekti. Bunu SİNDEF ile başardık. SİNDEF'ten önce İstanbul Sinoplular Birliği vardı. Çünkü o yıllarda hemşeri dernekleri, yöre dernekleri federasyonlaşamıyordu. Medeni kanun buna izin vermiyordu. O yıllarda Medeni Kanunun izin vermesi ile birlikte Sinoplular olarak Türkiye'de kurulan ikinci federasyon olabildik, Federasyon oluşumu insanımızın birbirini daha iyi tanıyabilmesi, birbirleri ile daha iyi kaynayabilmesi, dayanışma içerisinde olması noktasında önemli bir aşama oldu. Bu gün SİNDEF gayet iyi gidiyor. Başında Hasan Dalkıran arkadaşımız var. Sürekli istişare halindeyiz. Onun da birliktelik adına müthiş bir çabası var. Ben kurucu ve şu an da onursal başkanıyım. Şu anda gayet iyi gidiyor.

İSTANBUL SİNOPSPOR'U ÇOK ÖNEMSİYORUM
İstanbul Sinopspor'u çok önemsiyorum. Kulübümüzün geçmişte yönetimlerinde bulundum. Çok sevdiğim bir kulüp. Spor olunca her şeyin ötesinde. Sağ olsun İstanbul Sinopspor Başkanımız Rafet Orhan, arkadaşlarıyla birlikte hem maddi ve hem manevi olarak çok büyük emek sarf ediyor ve katkı sunuyor. Bu yıl kenetlenerek 3. ligin eşiğine kadar geldik. Önümüzdeki hafta başlayacak olan maçlarla birlikte başarılı olup Türkiye elemelerinde de İstanbul Sinopspor kulübümüzü kesinlikle 3. lige taşımalıyız diye düşünüyorum. O manada da İstanbul Sinopspor'a başarılar diliyorum.

Vitrinhaber: Ramazan bey bizlere zaman ayırdığınız tekrar teşekkür ediyoruz. Bizim aracılığımız ile Sinoplulara son bir mesajınızı alabilir miyiz?

HER ŞEYDEN ÖTE, BİRLİK VE BERABERLİK
Ramazan Ulu: Bana bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ederim. Sizlerin aracılığı ile birlik ve beraberlik içerisinde olmamızı, özellikle iş adamlarımızın güçleri nispetinde memleketlerine yatırım yapmalarını arzuladığımı yineliyor ve tavsiye ediyorum. Burada zaten arkadaşlarla iç içeyiz, hep birlikteyiz. Bir araya geldiğimizde hep memleketimizin insanını konuşuyoruz. Güçlü olursak, hem siyasiler, hem de diğerleri bizi dikkate alırlar. Yoksa yok olur gideriz. İstanbul'da ciddi bir potansiyelimiz, seçmenimiz, yaşayan insanımız var. Birbirimize kenetlenmeliyiz diye düşünüyorum. Sinop'a ve Sinoplulara saygılarımı iletiyor, hayırlı Ramazanlar diliyorum.