Sinop'tan çok küçük yaşlarda ayrıldı. Daha 13 yaşındayken bir kalıp atölyesinde çırak olarak başladığı meslek hayatında zirveye çıktı. Şimdi 60 ülkeye ihracat yapıyor.
Bu sayımızda Ayancık ilçemizden İstanbul'a uzanan bir başarı hikayesini siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz. Sinoplu İşadamları Derneği eski başkanlarından başarılı iş adamı Özyıldırım Group Yönetim Kurulu Başkanı Mukadder Yıldırım'ı konuk ediyoruz. Özyıldırım Group olarak 3 markayla 60 ülkeye ihracat yapan Mukadder Yıldırım'ın örnek başarı hikayesini sizlerde paylaşıyoruz.
1957 yılında Ayancık ilçesine bağlı Ağaçlı köyünde doğan Mukadder Yıldırım, 1969 yılında Bahçeliköy İlkokulunu bitirmesi ardından, daha küçücük yaşında gurbet yolculuğuna çıktı. 1970 yılında henüz 13 yaşındayken İstanbul Süleymaniye’de bir kalıp atölyesinde çırak olarak çalışmaya başlayan Yıldırım, 1974 yılında abisi ile birlikte Torna Plastik Kalıp sanayi adıyla yeni bir firma kurarak, aile şirketlerinde kendi işini yapmaya başladı. 1977- 1979 yılları arasında vatani görevini yaptıktan sonra aile firmasında çalışmaya devam eden Mukadder Yıldırım, 1994 yılına kadar, torna tesviye atölyesinde, plastik oyuncak, mutfak eşyası ve şişirme kalıpları imal ederek kalıp satışı faaliyetine devam etti. 1995 yılında aile şirketinden ayrılarak kurduğu firmasıyla çıkmış olduğu yolculukta bugün Özyıldırım Group olarak ülkeye ihracat yapan ve yanında 120 kişiyi istihdam eden Mukadder Yıldırım, firmasını sektöründe parmakla gösterilen firmalar arasına getirdi.
TÜRKİYE'DE SEKTÖRÜNDE LİDER
Özyıldırım Group olarak, 2002 yılında King Kids Toys markasıyla oyuncak, 2012 yılında ODS markasıyla şemsiye, aynı yıllarda Prens&Prenses markasıyla da Türkiye'de ilk plastik manken yapan firma unvanını elde eden Mukadder Yıldırım'ın sahibi olduğu Özyıldırım Group, özellikle şemsiye işinde Türkiye'de lider firma olarak gösteriliyor.
ÇORLU'DA 20 BİN METREKARE ALANDA ÜRETİM
Çorlu'da 10 bin metrekare kapalı olmak üzere toplamda 20 bin metrekarelik alana kurulu fabrikada üretim yapan Özyıldırım Group, plastik hammaddeye teşvik verilmesi halinde Sinop'a da yatırım yapmayı düşünüyor. Tüm bunların yanında her zaman yüreği memleket hasretiyle yanan başarılı iş adamı Mukadder Yıldırım, STK'larda da genel başkanlık dahil bir çok aktif görev aldı.
Vitrinhaber: Mukadder bey öncelikle bizleri kırmadığınız ve vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Mukadder Yıldırım kimdir? bir de sizden sizden dinlemek isteriz.
Mukadder Yıldırım: Öncelikle bana bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ediyorum. Sizde gayet güzel özetlediniz aslında. Ben de kısaca bahsedeyim. Sinop'un Ayancık kazasının Ağaçlı köyündenim. İlkokulu bitirdikten sonra, gurbet yolculuğuna çıktım ve 50 yılı aşkın bir süredir gurbette sanayicilikle uğraşıyorum. 2 çocuk babası ve 6 torun sahibiyim.
Vitrinhaber: Şu anda şemsiye, oyuncak ve plastik manken üzerine çalıştığınızı biliyoruz. Sektördeki konumunuz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Mukader Yıldırım; Özyıldırım Group olarak, 2002 yılında King Kids Toys markasıyla oyuncak işine başladık. 2012 yılında ODS markasıyla şemsiye sektörüne girdik. Şu anda şemsiye işinde Türkiye'de lider firmayız. 1998 yılında Prens&Prenses markasıyla da Türkiye'de ilk kez plastik manken yapan firma olduk. Daha önce polyester yapılıyordu, o da kırılan bir malzeme olduğu için, plastik yapabiliriz diye düşündük. Küçük bir çocuk mankenle bu işe başladık. Bu gün yaklaşık 100 çeşide varan bir manken serimiz var.
Vitrinhaber: Peki sevgili Yıldırım, bu faaliyetleri nerede sürdürüyorsunuz?
Mukadder Yıldırım: Çorlu'da 10 bin metrekare kapalı olmak üzere toplamda 20 bin metrekarelik alana kurulu fabrikamızda üretimi gerçekleştiriyoruz.
Vitrinhaber: Bu yatırımı memleketinizde düşündünüz mü? Çünkü daha önce bu yönde girişimlerinizin olduğunu biliyoruz.
Mukadder Yıldırım: Aslında biz bu işi Sinop'ta düşünüyoruz. Ama Sinop için maalesef plastiğe teşvik verilmiyor. Metale veriliyor, ama plastiğe verilmiyor. Bu da Sinop'a yatırım yapmamızı oldukça zorlaştırıyor. Bir ara memleketimize yatırım için çalışma başlattık. Ama bu noktada geri adım atmak zorunda kaldık. O işi biraz dondurduk. Ama hep hayalimiz ve hedefimiz Sinop'a üretim noktasında yatırım yapmak.
Vitrinhaber: 120 kişiye istihdam sağlıyorsunuz. Peki bir sanayici olarak eleman noktasında problem yaşıyor musunuz? Yani sektörünüzle ilgili işçi bulmakta sıkıntı yaşanıyor mu? ve bu noktadan hareketle gençlere tavsiyeleriniz var mı?
Mukadder Yıldırım: İşçi bulma konusunda Türkiye sanayisinde ciddi bir sıkıntı var. Nitelikli işçi bulamıyoruz. Eskiden 'çıraklık' diye bir sistem vardı. 18 yaş uygulamasıyla bu kalktıktan sonra sıkıntı başladı. Gençler artık meslek edinme konusunda çalışmıyor. Ne yazık ki el becerisi ile ilgili olan işlerden uzak duruyorlar. Aslında şunu net söyleyebilirim. İşsizlik diye bir şey yok. İş beğenmeme var. Gençler bol maaşlı, bol paralı, az çalışmalı devletten iş bekliyor. Mesela şu anda işçi olsa, en az 20 eleman daha alırım.
Gençlere tavsiyem; bir an önce memleketlerine ve sanayiye sahip çıksınlar. Bu gün ve yarın bu sanayi onlara lazım. 'Ben bu işi beğenmiyorum' diyen genci ben sevmiyorum. Biz zamanımızı tamamlıyoruz. Bu işleri bizden sonrakiler yapacak. Bilmeden bir iş yapılabilir mi? Tabi ki yapılmaz.
Vitrinhaber: Oradan baktığınızda Sinop'u nasıl değerlendiriyorsunuz?
SİNOP'LU SİNOP'A YATIRIM GELSİN İSTEMİYOR
Mukadder Yıldırım: Bir Sinoplu öncelikle memleketine yatırım yapmak ister. Bundan keyif alırız. Ama zorlukları çok ayrı. Bu gün Sinop'a daha önce gidenleri dinlediğimiz de: 'sakın buraya gelmeyin' deniliyor. Hem siyasi noktada baskı gördüğünüz, hem de istihdam dahil diğer konularda sıkıntı yaşandığı söyleniyor. Hani Sinop mutlu şehir ya. Onun için 'Sinop kendi hayatından memnun' deniliyor. Yani siyasetçisini de gelmenizi istemiyor. Siyasetçi neden istemez? Sanayi demek kalkınmak demektir. Kalkındığın zaman oradaki belli bir siyasi kesim ekmeğinden olacak. Kalkınan becerikli adamlar orada ön plana çıkacak. Sinop'un siyasi ayağına bakıldığında ne işlerle meşgul olduklarını sizler daha iyi biliyorsunuz. Ama orada sanayi olmuş olsa, aklı başında iş adamları daha fazla olsa, Sinop daha fazla kalkınacak. Sinop memleketimiz, Sinop hep yüreğimizde ama, Sinoplu ile orada iş yapanlarla konuştuğumda yaka silkiyorlar.
Vitrinhaber: Peki Mukadder bey pandemi sektörünüzü nasıl etkiledi?
Mukadder Yıldırım: Pandemiden tabi ki herkes nasıl etkilendiyse, aynı derecede bizde etkilendik. Bizim için şöyle bir şey de oldu; Bu dönemde çocuklar eve kapandığından internetten oyuncak satışlarımızda büyük ölçüde artış yaşandı. Tabi hiç etkilenmedik demek mümkün değil.
Vitrinhaber: Peki tekrar dünyaya gelseniz aynı işi mi yaparsınız?
Mukadder Yıldırım: Bazen arkadaşlarla konuşuyoruz. Tekrar dünyaya gelsem kravatla ceketle yapılacak bir iş yaparım diyorum. Bir gün takım elbiseyle işe gelsem mutlaka bir yeri yağlanıyor. Tabi bunu espri olarak söylüyorum. Çok zevkli ama yorucu bir işimiz var. Çünkü meydana bir şey çıkartıyorsunuz. İnovasyon var. Sanayicilik çok keyifli. Sadece Türkiye'deki sanayicinin kadersizliği şu: devletin desteği olmadığı gibi, senden sürekli isteyen bir eli var. Ben 60 ülkeye ihracat yapıyorum. Türkiye'nin sıkıntısı döviz değil mi? Ben döviz getiriyorum bu ülkeye. Bana 'sen ihracat yapıyorsun. Gel arkadaş benden bir talebin var mı?' denmiyor. Bugün Çin neden kalkınıyor? Bizim buradaki ham madde fiyatına adam orada malzeme satıyor. Nasıl satıyor? Devletin katkısıyla satıyor. 'Sen buraya döviz getir' diyor. Dolayısıyla ben döviz getirdiğim halde bana soran yok. Ben de kendi çapımda bu kadar yapabiliyorum. İmalatçılığın zor tarafı bu. hep kendi çabamızla götürmeye çalışıyoruz. Ama başa dönecek olursak , dünyaya tekrar gelsem severek yaptığım işimi yine yapmak isterdim.
Vitrinhaber: Mukadder bey, sivil toplum örgütleriyle olan münasebetinizi ve ilginizi biliyoruz. Hangi STK'larda bulundunuz? Ayrıca STK'lar noktasındaki düşüncelerinizi alabilir miyim?
SİNOP'LULAR SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE SAHİP ÇIKMALI
Mukadder Yıldırım: 2014 yılından bu yana SİAD Sinoplu İşadamları Derneği Genel Başkan Yardımcılığı, bir dönem genel başkanlık yaptım. 2018 yılından bu yana Kızılay Küçükçekmece Şubesi Başkan Yardımcılığı ve 2019 yılından bu yana İstanbul Sinopspor Başkan Yardımcılığı görevlerini sürdürüyorum.
Sinoplulara derneklerine sahip çıkmaları tavsiyesinde bulunuyorum. Dernekler sahipsiz kalıyor ve sadece 3-5 kişiyle yönetiliyor. Dolayısıyla Sinopluların kendi seslerini duyurabilmeleri için sivil toplum örgütlerine sahip çıkmaları gerekiyor. Başarı yönetimle, birlik ve beraberlikle oluyor. Bunu SİAD'da gördük. Rafet bey dönemi, benim dönemim ve şu anki yönetim gayet güzel işler yaptı. Rafet başkanımızı da buradan saygıyla anıyorum. Rafet bey hedefleri ve vizyonu olan bir kardeşimiz. Başkanlık sadece kendi başına yeterli olmuyor. Başkan toplayıcı, birleştirici özelliğiyle önemli rol oynuyor.
Vitrinhaber: Mukadder bey, Sporla da alakanız olduğunu görüyoruz. Mesela bir güreş ağalığınız var.
Mukadder Yıldırım: Evet pandemi nedeniyle 2 yıldır devredemediğimiz bir güreş ağalığımız var. Boyabat Gündüzler köyü güreş ağasıyım. Sporu seviyoruz ama spor yapamıyoruz. Spor yapanları destekliyoruz. Onun için de İstanbul Sinopspor'un yönetimindeyim.
Vitrinhaber: Mukadder bey gerçekten hoş bir sohbet oldu. Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. İsterseniz son mesajınızla röportajımızı noktalayalım.
Mukadder Yıldırım: Asıl ben teşekkür ederim. Dediğiniz gibi keyifli bir söyleşi oldu. Beni eskilere götürdünüz. Bakınız ben Sinoplu'yum. Sinopluları ve Sinop'u çok seviyorum. Sinoplu birbirine sahip çıksın. Birbirimizi sayıp sevelim. Kardeşlik içerisinde birlik ve beraberliğimizle daha güzel günlerde buluşmak üzere. Tüm Sinoplulara sağlık ve mutluluk diliyorum.