Türkiye’de sosyal belediyecilik alanında deneyimli belediyeler olsa da, uygulamaların yaygınlığı anlamında henüz arzu edilen noktaya ulaşılamamıştır. Mevcut uygulama örnekleri incelendiğinde ülkemizdeki sosyal belediyecilik uygulamalarında genellikle benzer sorunlarla karşılaşıldığı görülmektedir. Belediye yöneticilerinin sosyal belediyecilik olgusuna negatif yaklaşımları ve sosyal politikalar konusunda sosyal sorumluluk bilincinin yeterince içselleştirememeleri nedeniyle halkın beklentilerine karşılık verememektedirler. Belediye yöneticilerinde sosyal sorumluluk bilincinin geliştirilmesi, sosyal belediyecilikte gönüllülüğü artırması açısından çok önemlidir.
Bu çerçevede kullanılabilecek en önemli araç, sosyal doku çalışmalarıdır. Sosyal belediyecilikte asıl amaç sosyal dokunun iyileştirilmesidir. Bu bağlamda; sosyal yapıyı oluşturan sosyal dokunun unsurları, yapının kendi bütünselliği içinde tek tek ele alınmalı ve gerekli iyileştirme çalışmaları yapılmalıdır. Fiziki ve sosyal yatırımların yapılmasında yol gösterici olacak bu çalışma sayesinde şehirdeki nüfusun gelir, yaş, sağlık ve kültür bilgileri toparlanmış olacaktır. Kamu yönetiminin temel fonksiyonu, toplumun ortak ihtiyaçlarını karşılamaktır. Yerel yönetim birimlerinin başında yer alan belediyeler de toplumun yerel nitelikteki ortak ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlarlar. Özellikle belediyeler, günümüzde geleneksel yerel hizmetleri sunmanın yanında o yörede yaşayan vatandaşların sosyal sorunlarıyla da ilgilenmektedirler. Ülkemizde 2004 sonrası yerel yönetimler alanında yapılan reformlarla sosyal belediyecilik konusunda önemli düzenlemeler getirilmiştir. Böylelikle, yerel yönetimler sosyal sorunların çözümünde bir aracı olarak görülmüş ve sorumlulukları arttırılmıştır.
Devam edecek…
Siyaset Bilimci/Yaşam Koçu
Aliye Gün