Ufukta Ramazan ayının görüldüğü yeni bir manevi iklime, rahmeti, feyzi bol ve bereketli bir mevsime girmiş bulunuyoruz. Dini hayatımızda Üç aylar denilen Recep, Şaban Ve Ramazan aylarının bulunduğu kıymetli bir zaman tünelindeyiz. Peygamber Efendimiz bu aylar girdiği zaman "Allah'ım Recep'i ve Şaban'ı bizim içim mübarek kıl, bizi Ramazan'a ulaştır." buyururdu.
Hedefte Ramazan ayı var. Recep ve Şaban ayı, mümin gönüllerin bakıma alındığı, nefsin oruçla terbiye edildiği Kur'an ayının habercileridir. Belirli periyotlarla bakıma alınacak aracın bakım için önceden sinyallerinin alındığı aydır. Öyle büyük bir aydır ki Ramazan ayı Nasıl ki bir uçağın dönüşü için pilot dümeni çok önceden kırıyorsa; insan yüreğinde büyük bir dönüşümü ve değişimi gerçekleştirecek ay içinde çok önceden bir hazırlık yapılması isteniyor. Bir anda hazırlıksız, gelişigüzel Ramazan ayına girilemeyeceğini öğrenmiş oluyoruz.
Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaip Kandilidir. Birçok insan İslam'da böyle bir gece yok dese de Türkiyemizde vardır, hem de yaşatılmalıdır. Çünkü İslam'ın ve Kur'an'ın önünde birçok engel varken, camiler açık olduğu halde camiye giden yollar kapalı iken ve millet olarak inancımızı ve değerlerimizi aktarıp yaşatmada kitabi olmaktan çok geleneksel yönümüz ağır iken bu geceler insanlarımıza imanı, İslam'ı, Kur'an'ı anlatmak için bu bir fırsattır. Çünkü meyhanesinin kapısına "Kandil dolayısıyla kapalıyız" diye yazılıyorsa; bu insanlara anlatılacak çok şey var demektir. Zira o insan alıcıları gönül frekansına çevirmiş demektir. Dolayısıyla bu gecede bir ayet dinler belki kalbi hidayete açılır. Kimin Allah katında değerli olduğunu ve bundan sonra yüksek derecelere ulaşacağını Allah bilir. Zira Bir eşkıya olan Fudayl b. İyaz bir ayetin tesiri ile Evliyaullahtan olmuştur. Çölde kervanları durdurup onların değerli eşyalarını alıp adamlarına istediğini dağıtan bir eşkıya reisi olan Fudayl b. İyaz kervanda yüksek sesle okunan Kur'an ayetine dikkat kesildi bu ayet onu onaracaktı: "İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi?"(Hadid,16) Fudayl b. İyaz kendinden geçmiş yüksek sesle "zamanı geldi, hatta geçiyor" diye karşılık vererek tevbe-i istağfar etmiş, diyar diyar gezerek kimlerden neler aldıysa onlardan helallik istemiş, Allah'tan af dilemiştir. Fudayl b. İyaz daha sonra büyük bir mutasavvıf ve Allah dostu olmuştur.
Regaip Kandili dolayısıyla insanlar dünya hırsıyla koşuşturmada yorgun düşen kalplerini dinlendirmek ve hayatlarının muhasebesini yapmak için camiyi dolduruyorsa belki yaptıkları bir tövbeyle hayatlarını değiştirecekler, Rabbimizin kalplere verdiği bir yumuşama ile hayatlarına yeni bir sayfa açacaklar. Tövbe büyük bir okyanustur, orada yıkanamayan günah yoktur. Yeter ki Rabbimize samimi bir tövbe ile yönelelim. Günahlarımıza pişmanlık duyalım. Bu günleri hayat serüvenimizde birer uyarıcı ve hatırlatıcı işaret levhaları olarak görüp, Rabbimize karşı kulluğumuzda nerede yanlışlık yaptığımızı görüp, huzuruna çıkabilecek bir kalp safiyetine sahip olup olamadığımızı ölçmeliyiz. "Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarın için ne hazırladığına bir baksın."(Haşr 18) ayeti ile bugün dünyadan ayrıldığımızda yarın kadar yakın olan Ahiret hayatı için bir azık hazırladık mı onun bilincinde olmalıyız. Nice insanlar çıkacaklar, kıyamet günü "keşke bize de küçük bir hatırlatıcı işaret görünseydi de bugünkü yerimizde olmasaydık" diyeceklerdir. Şayet Regaip Kandilinde rağbetimiz Allah'a ve Rasülüne ise Rabbimiz umudumuzu boşa çıkarmayacaktır. Ama ne zaman ki inanç dünyamız geleneksellikten kitabiliğe geçti, İslam her yönüyle yaşanılır hale geldi, insanların gündemine beş vakit namaz geldi, her gecemiz Regaip kadar rağbetimizin Allah'a olduğu bir geceler oldu o zaman Regaip'i kutlamanın varlığını tartışabiliriz. Ancak şu merhalede milletimiz üzerinde büyük bir işlevi olan, gizli kalmış ve üzeri küllenmiş değerleri harekete geçiren bir görev üstleniyorsa Regaip, bu gece yaşatılmalıdır.
Sırtımıza bir ağırlık veren günah yükünden kurtulacağımız tövbe gibi büyük bir af kapısı varken biz modern hayatın çıkmaz girdaplarında sıkışıp kaldığımız, ruh dünyamızı ihmal edip dünyamız için alabildiğine koşturduğumuz şu günlerde mübarek üç ayları bir fırsat olarak Rabbimize yakınlaşmamıza vesile kılalım. El ve ayaklarımıza dünyalık prangaların vurulduğu, nefsimizin esiri ve şeytanın kölesi olmuşken, özgürlük anıtları diken bizler daha ne zamana kadar en büyük özgürlüğü Allah'a kul olmakta göreceğiz. Yavrularımıza çocuk yaşta Fransız kültürünün oyunları ve danslarıyla eğitip adına şenlik dediğimiz günleri bırakıp ne zaman Türk Kültürü ve değerlerini yavrularımıza öğreteceğiz. İçinde Regaip, Miraç, Berat ve Kadir Gecesi gibi mübarek gecelerin bulunduğu Üç aylarımızı Rabbimizin bize verdiği son bir fırsat olarak tövbe ile Rabbimize kullukla, dua ve zikirle geçirebilmeyi Rabbim cümlemize nasip eylesin. Üç aylarınızı ve Regaip Kandilinizi tebrik eder, içimizi kemiren kibir, enaniyet, haset ve dünyalık hırslar gibi hastalıklarımızın tedavisine, Dünya Müslümanlarının ve milletimizin birlik ve beraberliğine, dirlik ve düzenine vesile olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum.