Sıdk(doğruluk) İslamiyet’in temel esaslarındandır ve insandaki güzel huyların ve davranışların yaratılıştan gelen kaynağıdır. Öyleyse sıdkı içimizde hayatlandırıp manevi hastalıklarımızı onunla tedavi etmeliyiz. Ve hayatımıza emrolunduğu gibi dosdoğru devam etmeliyiz.
Doğruluk İslamiyet’in bir şiarı, temel kaidesidir. Riya (gösteriş)fili bir nevi yalancılıktır. Yalakalık,dalkavukluk ve yapmacık hareketler alçakça birer yalancılıktır. Yalan ise Allahlın kudretine iftiradır. Çünkü bir insan yalan söylediği zaman karşısındakinden korktuğu ya da utandığı için yalan söyler. Karşısındakinden korkar yalan söyler fakat yalan söylemeyin diyen Allahtan bir nev’i korkmamış olur. Karşısındakinden utandığı için yalan söyler fakat yalan söylemeyin diyen Allahtan bir nev’i utanmaz. Allahu Teâlâ yalanla ilgili Kuran’da Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının yalan söz söylemekten de kaçının[1] buyurmaktadır. Hâlbuki Hakkın hatırını muhafaza için başka hatıra bakılmaz. Hazreti Muhammed s.a.v ‘i insanların sultanı yapan doğruluk olduğu gibi, yalancı peygamber olarak ortaya çıkan müsellemei kezzabı insanların maskarası haline getiren yalancılığıdır.Yalanın birkaç yerde fetvası vardır, fakat insanlar bu fetvayı o kadar sui istimal etmişlerdir ki alimler bu devirde onunda kullanılmayacağını belirtmişlerdir. Çünkü asrısaadette doğu ve batı gibi arasında çok uzun bir mesafe bulunan doğruluk ve yalan bu asırda birbirine o kadar yaklaştırılmıştır ki arada ayrım yapılamayacak dereceye gelinmiştir.
Peygamberimiz hazreti Muhammed s.a.v. de yalan hakkında hadisler söylemiş, yalan söylenmesini şiddetle yasak etmiştir. Sahabeler bir gün peygamberimizin yanına gelerek ona: ya rasulallah bir Müslüman cinayet işleyebilir mi diye sorduklarında Rasulullah ‘’Allah af etsin, işlememesi lazım ama işleyebilir cevabını vermiştir. Sahabeler tekrar ya rasulullah bir Müslüman zina edebilirmi diye sorduklarında Rasulullah ‘’Allah af etsin, yapmaması lazım ama yapabilir cevabını vermiştir. Birkaç tane daha bu şekilde soruyorlar ve en son peki ya rasulallah bir Müslüman yalan söyler mi diye sorduklarında peygamberimiz s.a.v. şiddetle ayağa kalkarak ve birkaç defa tekrarlayarak bir Müslüman asla yalan söylemez diyerek yalanı kesinlikle yasak etmiştir. O dereceki sahabe efendilerimiz o tekrarlardan sonra resulullahın o tepkisinden biz korktuk demişlerdir.Riyazüssalin adlı hadis kitabında bu kıssa üzerine peygamberimizin söylediği hadis şu şekilde nakledilmektedir: Müslüman hayatı boyunca hata edebilir, yanılabilir, şeytana uyabilir, günah işleyebilir ama asla yalancı olamaz. Her işinde ve her hareketinde doğru ve dürüsttür, yalana asla bulaşmaz.
Pek çok kötülüklere sebebiyet verecek yalan sözlülük Müslümana yakışmaz, dürüstlük kişiyi cennete götüren amellerden biridir. Yalancılık ise; her türlü kötülüğün başı olup sonu cehennemdir.
Bir Müslüman olarakta bize düşen konuştuğumuz da doğru konuşmaktır. Çeşitli sebeplere dayandırarak bahanelerle, tevillerle laf dolandırıp yaptığımız yanlışı savunmamaktır. Ya doğru söylemek yada susmaktır.
Cenabı hak yalanın her türlüsünden bizleri muhafaza eylesin…