Yeni yıl yaklaşırken çoğumuz Yeni Yıl'a yeni bir başlangıç yapmak için yeni kararlar alırız. Yeni Yıl'da o aldığımız kararları uygulamamak için de çeşitli mazeretler ileri süreriz.
"Pazartesi başlayacağım.", "Önümüzdeki ay başlayabilirim." gibi sözlerle, önceden alınmış kararları, yaşantımızı daha iyiye doğru değiştirme gücümüz varken geriye bırakma ne kadar doğru?
İşleri sürekli olarak bir sonraki 'yeni başlangıca' geri götürmek, hiç bitmeyen bir döngüye kendini bile bile kaptırmaktan başka ne olabilir ki.
Gerçek Mutluluk’un yazarı Dr. Martin E.P. Seligman’ın “Öğrenilmiş İyimserlik” isimli kitabında şöyle bir tespit bulunmaktadır: “Başarısızlık ya yetenek ya da istek eksikliğinden ortaya çıkmaktadır.” Hedefimiz başarmak, bir şeyin üstesinden gelmek değil mi? Öyleyse neden yeni başlangıçlara ilk adımı atma konusunda isteksiziz, o denli takıntılıyız?
Başka bir tespite göre de yetenek ve istek bol miktarda var olmasına karşın iyimserlik eksik olduğu zaman da başarısızlık kendini gösterebilmekteymiş.
Eski tarihçiler bize Babilliler'in yeni yıl kararlarını yaklaşık 4 bin yıl önce aldıklarını söylüyor. Anlatıldığına göre, semavi bazı dinlerde, yeni bir başlangıç için yeni bir yıl temizliği de varmış. Bu yüzden insanların yeni bir başlangıç yapmaları doğuştan gelen bir arzu gibi görünüyor.
Hayat iniş ve çıkışlarla doludur. Neyin iyi olduğunu ve neyi geliştirmek istediğimizi düşünmek için zamana ihtiyaç duyarız. "Düşünme-Taşınma" diye bilinen muhasebe neticesinde aldığımız kararları uygulama işini genel olarak yılsonuna bırakırız. Çünkü Yeni Yıl'ı milat olarak görürüz. Hayatımızda yeni bir sayfa açmayı da âdet olduğu üzere 1 Ocak'a bırakırız.
Hepimiz için “Yeni Yıl, Yeni Umut” demek! Umudu yeşertmek ise içimizdeki güçlü yeni “ben”i, yani özgüveni, cesareti ortaya çıkartmaya bağlıdır.
Ne kadar güçlü olursak olalım her şeyi bir anda değiştirmemiz olanaksızdır. Önce kararlılığımızı, kat’i tavrımızı sergilememiz gerek. 
Kâğıt üzerine not almak, kararları yazmak kolaydır. Önemli olan plana uymak, gayret göstererek hedefe ulaşmaktır. İşittiğinizde kolay gözüken şeylerin ne kadar zor olduğu, kağıt üzerinde yapılıp, muhteşem ve hatasız zannedilen planların ne derece uyumsuz ve imkânsız olduğu, ekseriyetle sahada ortaya çıkar. 
Hayat dikensiz gül bahçesi değildir, yolda engeller olabilir. Çeşitli zorluklarla karşılaşabiliriz. Sebat edeceğiz, azimli olacağız. İnancımızla, enerjimizle engelleri aşacağız.
Başarısızlık, genellikle hedeflerimiz konusunda gerçekçi olmadığımızda ya da aldığımız kararları uygulamada ısrarcı olmadığımızda ortaya çıkıyor.
Tarih bize öğretiyor ki, yeryüzünde yaşamış tüm kahramanların hayatları hep mücadeleyle, azim ve kararlı olmakla geçmiş, hiçbirisinin hayatı ve mücadelesi dikensiz gül bahçesi olmamıştır.  
Kendimize yalan söylemeyi bırakalım artık. Bir gecede değişebileceğimize ne kadar inanmak istesek de, değişemeyiz. Elimizde sihirli değnek yok çünkü. Değişim de zaman istiyor.
Hedeflerimize adım adım ulaşmak için zaman çizelgesine odaklanalım ve mutlaka plana uyalım.
Bir şeyi gerçekten istiyorsak, ertelemeden hemen başlamalıyız!