Hayallerinizden daha çok anılarınızı konuşmaya başlamışsanız bilin ki yaşama sevincinizi kaybediyorsunuz demektir.
Hayat insana her zaman doğru çizgiler çizmez. Düşmekten ziyade düştüğü yerden kalkmaktır aslolan.
Maziye takılıp kalmak, dikiz aynasına bakarak araba kullanmak gibidir.
Hayallerinizi ne kadar zenginleştirirseniz, yaşantınızda o kadar zenginleştiğini göreceksiniz.
İnsanın yaşadığı çevre, ilişki kurduğu insanlar belirler yaşam kalitesini.
Hedefleri, hayalleri olan, kendine bir şeyler katan insanlarla birlikte olmalıdır insan.
Güzel bir söz vardır; "Kargayla gezen beyaz güvercinin rengi beyaz kalır, ancak ruhu siyahlaşır." işte tam ifade etmek istediğimiz duruma örnek.
Kendinize hedefler belirleyin, hedeflerinize ulaşmak için hayaller kurun. Kurduğunuz bu hayalleri gerçekleştirmek için çaba sarf edin. Önce küçük adımlarla başlayın, sonra adımlarınızı büyüterek hedefinize doğru ilerleyin. Göreceksiniz sonunda hayalleriniz gerçek, yaşama sevinciniz yüksek olacaktır.
"Unutmayın! Hayallerimizdir umutlarımızı yeşerten."
Her şeyden önemlisi kendinize saygı duyun. Kendine saygısı olan insan hayattan keyif alır ve hayatı keyifli kılmak için çaba sarf eder.
Hangi yaşta olursanız olun çevrenizdeki insanlara çaresiz olmadığınızı, bir şeyleri başarabileceğinizi gösterin.Böyle davrandığınız zaman göreceksiniz insanların size olan saygısı artacaktır.
Aciz insanlara saygı duyulmadığını, onlara sadece acındığını unutmayın.
Kuran'da;
"Sizi güçsüz yaratan, güçsüzlüğün ardından kuvvet veren, kuvvetli halinizden sonra da güçsüz hale getiren ve yaşlandıran Allah’tır. O dilediğini yaratır..." buyurulmaktadır.
Yaratıcı bir kula ömür vermişse, yaşamını kolaylaştıracak donatıları da vermiştir.
İnsan olarak yapmamız gereken sahip olduğumuz kabiliyetlerimizi etkili ve verimli bir şekilde kullanmak, her daim üretken olmaktır.
Rahmetli Erbakan Hoca'nın güzel bir sözüyle yazımı tamamlamak istiyorum;" Allah insana eserden müessire intikal etme kabiliyeti vermiştir." nihayi hedef de bu degil midir?
Sağlıcakla kalın...