Herkese selamlar. Geçmiş bayramınız mübarek olsun, nice güzel bayramlara açsın gönül kapılarımızı rabbim. Bugün hepinizin en az bir kere karşılaştığı bir durumdan bahsedeceğim. Diyelim ki boş bir zamanınız var ve deyim yerindeyse internette dolaşıyorsunuz. Karşınıza dini bir içerik çıktı ve merak edip bakmaya karar verdiniz. Başlık şöyle örneğin: Allah'ın sevmediği insanların özellikleri. Yahu Allah'ın bir kulunu sevmediğini söylemek hangi akıl tanımına sığar? Kur'an tövbe kapılarının daima açık olduğunu oldukça net bir şekilde vurgulamıştır. Allah sırf bir kulu onun yolunda değil diye ve kötü olduğu için sevmiyor olsaydı, hidayete ermeyi nasib eder miydi? Ya da başka dinlere mensup insanların İslam yoluna girmesine izin verir miydi? Bir başka örnek yine: Namazı kabul olmayan kişiler. Şu konuya bir açıklık getirelim. Namazın usulüne göre kılınmaması başka namazın kabul olmayacağını idda etmek çok başka bir şey. Yeri gelir durum müsait değildir ve en kötü şartlar arasında kılar kişi namazını. Kulun ibadetlerini kusursuz bir şekilde yapması fıtratınca mümkün değilken kalkıp da böylesine kesin ifadelerle konuşmak kesinlikle çok yanlış.
Bir örnek daha: Cehenneme girecek kişilerin özellikleri. Anlamıyorum, nasıl olur da din insanlara cenneti kazanmak diye anlatılır! Korkulan şey Allah'ın rızasını kaybetmek olmadıktan sonra neyleyim ben ateş korkusunu. Birini sırf bazı davranışlara sahip diye cehennemlik kişi diye tanımlamak kimin haddine! Dini çocuklara veya başka birine anlatırken cehennem azabından girmek, haşa Allah'ın rızasını ikinci plana atmak gibi bir şey olur.
Uzun lafın kısası inancı sahi kaynaklardan öğrenmeli. İnternet ortamında gördüğünüz her dini içeriğin doğruluğuna inanmayın. Bu tür bahsettiğim durumlar düzelme ihtimali olanın yoluna da taş koyar. Yolunuza taş koydurmayın! Yeterince bilmediğimiz dini bir de yanlış öğrenmeyelim. Bugün bu yazıyı bu durum çok fazla gözüme battığı için kaleme aldım. Kalın sağlıcakla.