DEMOKRASİ YALANI

   

Geçmişte bu saldırgan tutumunu mertçe yaparken ve adına da Haçlı Seferleri diyordu.  Bugün petrol savaşları adı altında İslam ülkeleri işgal edilmektedir. Tabii buna İslam Ülkeleri’nin  başlarındaki acımasız liderler, Dünya’daki değişimi bir türlü fark edemeyen  diktatörler de ön ayak olmuşlardır. 

   

İşgal ve saldırılarına bahane olarak o ülkelerdeki insanlara demokrasi ve insan hakları getirme  adına, baskı zulümden kurtarma adına yaptıklarını savunmaktadırlar.

   

Endülüs İslam Devleti’nden eser bırakmayanlar, Endülüs Müslümanlarının kökünü kazıyanlar,  Balkan Savaşı ve İkinci Dünya Harbi yılları ve sonrasında Balkan topraklarında milyonlarca Müslüman’ı hünharça katletip üç milyonun üzerinde Müslüman’ı evinden yurdundan sürgün eden Haçlı ruhu ve Batı medeniyeti,  Daha dün kadar yakın;  Saraybosna’da,  Kosova’da,  Azerbeycan’da,  Karabağ’da kılını bile kıpırdatmayan katil zihniyet, iş petrol ve paylaşıma gelince leş kargaları gibi birbirini çiğneyip İslam Ülkeleri’nin üzerine çullanmaktadırlar.

   

Onların gözünde Müslüman insan bile değildir, Onlar kölelerdir.Çünkü,” Aristo’nun, insanlar iki grup halinde doğarlar, birinci grup hizmet edilenler, yani hürler. Diğeri ise hizmet edenler yani hizmetliler ve köleler.” Sözünden ilham almıştır Batı Medeniyeti.

   

Avrupa Medeniyeti’nin asli yapısı, içtimai karekteri bu. Mesela Avrupa’da ortaçağ boyunca  hakim olan feodalite sistemi bir nevi yarı kölelik rejimidir.

   

Servaj usulü de denilen bu sistemin temel nizamına göre; Fief denilen toprak parçalarının sahipleri olan Senyörler, serf denilen toprak çalışanlarının bir nevi malikleri sayılırlar. Kendiler onların üzerinde her türlü tasarruf hakkına sahiptirler. Avrupa arşivlerindeki bir kısım belgede fief denilen toprak parçası satıldığı zaman üzerindeki selfler de satılıyordu.

   

Yine Orta çağ Avrupa’sında iki çeşit hukuk mevzuatının var olduğu bir gerçektir.

   

Birincisi; Asıl insan sayılan beyazlara tatbik edilen ve Avrupa hukuk tarihinde inceleme konusu yapılan hukuki mevzuattır.

   

İkincisi; Rengi siyah olan bütün insanlara tatbik edilen karalar kanunudur ki, bazı hükümlerinin okumak bile insanı dehşete düşürmeye yeterlidir.

   

Yine sonradan Hiristiyan boyasıyla boyanmış olan Roma Hukukunda; Ehliyeti ortadan kaldıran (Hür insan olma ) sebeplerin başında kölelik gelmektedir. İnsanların köle yapılma sebeplerinin başında da borçluluk gelmektedir. Yani borçlular borçlarını ödeyemedikleri zaman alacaklılar tarafından köle olarak kullanılmakta, alınıp satılmaktadırlar.  

Osmanlı’nın gölgesi Müslüman Dünyası’nın üzerinde kalktığı günden bu yana bir gün olsun huzur nedir bilmedi. Hep üzerinde kere bulutlar dolandı. Batılı vampirler ve onların yerli işbirlikçileri kanını emdi. O günden beri başı hiç beladan kurtulmadı.

   

Mozambik Devletinin kurucusu ve ilk devlet başkanı Batılı Emperyalistlerin akla gelmedik arjumanları kullandıklarını  şöyle ifade eder. Batı’lılar bize geldiklerinde ellerimize birer İncil verdiler, gözlerinizi yumup dua edin dediler. Gözlerimizi açtığımızda elimizde sadece İncil kalmıştı. Bütün zenginliklerimizi çalmışlardı.