Şehirlerde insanlara benzer. Hayatı hem yaşarlar hem yaşatırlar. İşte o şehirlerden biri de Sinop’tur.
Tarihi dokusu, masmavi denizi, insanın içini serinleten havası, güler yüzlü halkı ve tüm doğal güzellikleriyle yaşama sevinci verir.
Bu şehrin merkezine misafirlerimiz otomobilleriyle inebilmeli, ancak yürüyerek gezmelidir. Her semtin sokağında soluklanarak yol almalı. Tarihi binaları, abideleri yakından görülmelidir. Yokuşları aheste aheste çıkarak Seyyit Bilal Hazretleri’nin türbesine varmalı, manevi iklimin ferahlatan havasını doya doya içine çekmelidir.
Semtlerin köşesinde, sokakların arasında nice saklı kalmış bilinmeyen hikayelerini öğrenmeliyiz.
Sinop’un sudan yaratıldığını, çevresini bir sarmaşık gibi saran denizle korunduğunu unutmayalım.
Sinop, güzelliğini ince belinden sımsıkı sarılıp sarmalayan denize borçlu. Bu ne sevgi öyle. Sarılmış sımsıkı kem gözlerden saklıyor, aynı zamanda kıskanıyor.
Tarihi kentin güzelliklerini anlatırken trafik ışıklarının olmadığına vurgu yapıyor, övünüyoruz. Bunun bir saygı, hürmet, anlayış, hoşgörü ve nezakete dayandırıldığının farkındayız. İyi tanıtım yolu olduğuna dair pek çok kişi hem fikir.
Bilindiği üzere, geçtiğimiz yıl bu zamanlarda Sinop’a Ramazan Bayramı tatilinde toplam 57 bin 275 araç giriş yaptı.
Sinop merkezde trafik yer yer durma noktasına geldi. Bayram süresince otoparklarda yer bulmak imkansız oldu.
Biraz olsun trafiği rahatlatmak adına Sinop’un merkezine büyük araçların girmesine izin verilmedi. Tur için kente gelen büyük otobüsler bile il girişinde bulunan otoparklarda bekletildi.
Araç trafiği çilesinin yanı sıra Sinop’taki otel, motel ve pansiyonlarda yer bulmak zorlaştı. Duyarlı Sinoplu vatandaşların evlerini bir süreliğine pansiyon olarak vermesi, gelen misafirlerin konaklama ihtiyacını bir nebze de olsa karşıladı. Sorunu kökten çözmedi ise de tepkileri dindirmeye yetti.
Siyasetçilerimiz geçtiğimiz yıldan bu yana Sinop’u marka şehir yapmaktan söz ediyor. Çok iddialı bir çıkış. Ama olmayacak da değil yani.
O günden beri bu sorunu çözmeye yönelik gerek siyasetçilerimizden gerekse kentin yerel otoriterleri tarafından hangi adımlar atıldı?
Bu adımların neler olduğu bilgisine sahip olmaları Sinop sevdalısı vatandaşlarımızın hakkı olduğunu düşünüyoruz.
İnsanlarımız yaşadıkları mega şehirlerden hasretiyle yandıkları memleketlerine biran evvel varmak, kavuşmak, özlemle sarılmak, sevgiyle kucaklamak için büyük heyecanlarla sabahın erken saatlerinde yollara düşüyor.
Trafiğin akıl almaz eziyetini henüz çıktığı yollarda yaşamaya başlıyor.
Hayallerinde, ait olduklarını bildikleri kentin bin bir çeşit güzelliklerini yaşıyorlar iken, güzel şehre girişlerinde bir çile de biz çektirmeyelim.