Dört yaşımdayım sisli anılarım/ 
Hafızamda  saçalanmış kırıntılarım/ 
Nurdağlı marangoz ökkeş amcanın/ 
Bana ahşaptan oyuncak bir bebek
yaptığını hatırlarım/ 

Yılların verdiği yorgunlukla titreyen elleri/ 
Ve zangırdayan iki parmağı arasına sıkıştırdığı sigarası/ 
avuçlarında yüreginden koparıp bana uzattığı
sevgisi/ 

O sevecen sevimli ömür adamın komik halleri/ 
bir çocuğa verilebilen en iyi armağanı/ 

Usta kerestecinin ellerinden/ 
tahtadan oyuncak bebek artık kollarımdadır/ 
al bakalım adı uslu kız bunun /dedi/ 
dolu dizgin heyecanla etrafında dolanır dururum/ 
adı ay kız olsun mu/diye safiyane sorarım/
kalkan kaşlar/ muzip hareketler/
ve şâhâ duran işaret parmağı/ 
Hayır uslu kız olsun/dedi/ 
Bende aynı hâli kesbederim/ 
onun halini yansılarım/ 
şâhâ kaldırdığım parmağım/ 
Evet evet bu ay kız oldu/ derim/ 

Uslu kız haaa! 
Bir yanım sessiz/ öbür yanım fırtına/ 
Bir yanım muti ve itaatkâr/öbür yanım başkaldırıcı ve isyankâr/ 
Bir yanım berrak bir su/ öbür yanım kızgın bir ateş/ 
Bir yanım yer/öbür yanım gök/ 
Bir yanım cennet/öbür yanım cehennem
Dile benden ne dilersen/hangi kapıdan girersen/ 
Bir yanım tenha/öbür yanım tıklım tıklım kalabalık/ 
Sağım aşk/solum şefkat/ 
Bir yanım akıllı/ öbür yanım kafasından 
aklını çıkarıp elinde taşıyan deli/ 
sonra delilerin ne arkasından aylanırım/
ne önünden yürürüm /
delilerle omuz omuza giderim/  :) 
Zira zaman olur  akılla   yaşamakta yorar insanı/

Müteakiben her gece ay kızın sevgiyle 
kulağına usulca fısıldarım/ 
O çocuk yüreğimde sessiz mutluluğum/ 
yasaksız hayallerim/hiss-i hürriyetim/ 
Coşkun sevgilerim/dünya vari umutlarım/ 
mavi hayallerim/ bâlâ-pervâz kartallar gibi göğün ötesine geçişlerim/bulutlara özgürlük nağmelerini anlatışlarım/ sonra onları  ay kıza 
o süt kokan cocuk ağzımla masallara dönüştürmelerim/ 

Güneş oldum/ay oldum/ yıldız oldum/
Feza oldum/karıştım tüm yedi kat semaya/ 
Yükseldim göğün derinliklerine/ 
Daldım on sekiz bin alemin güzelliklerine/ 
Tahavvül ve tagayyür eylerim/ 
Tahayyülatı hakikatle severim/
Baştan dönerim/sözden dönmem/ 
Kenz-i gınâ'yım/ Dürr-i Safâ-yı dil'im/
Şahinim ağam/ antepliyim / 

Ayıntap yolları ipek/ 
kervanlar ve tâcirler akarlar kulaç kulaç/ 
medeniyetin göbeğine olurlar yumak yumak/ 
Bir güney rüzgarı eser bucak bucak/ 
halep yollarında dirilir hayat/ 

Ahhh o eski antep evleri / 
Kesme taştandır duvarları / 
Genişcedir güvercinlikleri / 
Sergâhtır katları/ 

Yakut rengi kanaviçe işlemeli ak yastıklar/
Krem renginde kare desenli  al yaygılar / 
Çiçek motifli pembe pembe döşekler/ 
Duvarlarda şam-dânlar/ 
çini-çanakla dolu vitrinler/
O döşeklerde güneydoğunun yiğit kadınları/ 
Dertleri ve tasaları/kederle yoğrulmuş yaşları/ 
Sofralarında eksik olmaz baharları/ 
İki kuruşa satılmış insanlık yoktur kitaplarında/ 
Kimseden bir dilim ekmeği, bir yudum suyu esirgemezler hayatlarında/ 
Îsâr'dırlar/ cömertliğin zirve noktasındalar/
Eğilmezler nâmerde/ muhtaç olmazlar muhannete/ 
O Çocuksu masumane merak-ı aver  halimle kulak kabartırım/ Kucağımda ay kızla birlikte/ Döşeklere yayılmış kadınların muhaverelerini büyük iştaha ile dinlerim/ 

Hüsna babaannemin yaktığı ağıtlar /
İcime icime işler/ Hazin dolu yaşamlar/ 
ne çok ibretlikler/ 
Güzelliği dillere destan olmus 
güher-bâr antepli dilberin/ 
saçtığı nur gözleri kamaştırır/ 
dil-şâd-ı hüsna'yı gören/
Tur-i Sînâ Çölüne düşer/ yolunu şaşırır/
kırk yıl dolaşır durur şibh-i cezirede/
gariban sevdazede/ 
Güzeller güzeli hüsna'nın adına yazılanlar/söylenenler şahittir/
yürüyüşündeki endamı arzın kabuğunu titretir/
Ta ötelerden nazlı nazlı gelişi  heyecan verir / 
Üzerine eliyle edalı edalı saldığı oyalı kırmızı yazması/boydan fistanı/ve sere serpe bıraktığı uzun kumral saçlarına taktığı çiçeği/ 
Ve billûr gerdanına uzanan  altını
kıskanır, o meftun olunası güzelliğini/ 
Ay teni andırır şafağın aydınlığını.
Hüsnanın zindanlarında acılara boğulmuş mahkum bir  şair/ bar bar bağırır şiirlerinde / 
hüsna geliyor hüsna/ diye/ 
Hüsna'ysa kadınlar arası çaldığı dümbelegine
anlattırır/içine gömdüğü yaşanmışlıklarını/ 
Ne çalımlıydı hüsna kadın/ kimseye yoktu eyvallahı/ 

Sonra komşunun oğlu gelir gözlerimin önüne/
yarım yamalak silik silueti akar gider nehirler gibi /Adı-sanı silindi zihnimden/
Sıfatından hoslanmam/ 
Çağrıstıran olayları/sadece ay kızla olan tarafı/ 
Fırıl fırıl gözleri/durmayan elleri ayakları/ 
Ay kızı alıp kaçmıştı/yakalayıp kafasına ay kızla vurduğum/hâlâ hatırladıkca katıla katıla güldüğüm/ saf derun o cocuksu temiz yüreğim ve yadigâr/ım/ kaydettiğim anılarım/dı.