Bayramlar; insanlığa medeniyet bahşedebilmiş, yaşam yürüyüşünde üretilen güzelliklerin herkes ile paylaşabilecek, kuşatıcı bir ufkun yansımasıdır.Yaratıcının bahşettiği bayram, mutluluğu yüreklere konuk olarak ikram eder.İlan ettiği alana, önkoşulsuz, sıcak ve samimi, artniyetsiz bir biçimde herkesi davet eder.İlahi nefhanın yüreklere serpilen sekinesini hiç kimseden esirgemez.Verilmek istenen mesaj; verilen mücadele sürecinde kişi ve kimliklere ait bir peşin hükmün olmadığı, elde edilecek ekmeği tek başına yemek gibi bir gayenin bulunmadığına dair anlatımı simgeler.Verilen kavga ile oluşan gergin ortamda karşısındakinin kendini doğru anlayamadığını varsayarak kurduğu sofraya, bütün içtenliği ile düşmanlarını da davet eder.Erdemli bir yaşam ufkunda düşmanlıkların kişilere değil mefhumlara, kötülere değil kötülüklere olduğunu deklare eder.
Bir de sentetik bayramlar vardır.Açtığı alana, mensubundan başkasını dahil etmez.Tevazu yerine böbürlenme, kibir ve güç gösterisi atbaşı gider. Mutlululuğu; başkalarını aşağılama, yok etme üzerinden devşirir.Yüreğini sevda ile dolduracağına, kin üzerinden yalancı bir zafer hırsına teslim eder.Eder de, ne elde eder ki!..Bitmeyen düşmanlıklar, sonu gelmeyen zillet.Kazananı kötülük olan saçma bir savaş.Bunlar da kendisini Allah yerine koyanların bayramıdır.
Bayramlar; zorluklarla, kötülük ve kötüler ile mücadele edilmeye değer şeylerin olduğunun göstergesidir.İnsanların, sıcak ve samimi, yürekten sevda dolu duygularla çözemeyeceği hiçbir problemin olmadığının müjdecisidir.Bayramlar; yüreklerimizi gökten besleyerek elde edeceğimiz sofraya oturacak hiç kimsenin aç kalmayacağını deklare eder.Öyle ki; sofrana düşmanını da ortak et ki sofran en büyüğe evrilsin mesajını verir.Bayramlarını karşılarındaki ile paylaşamayanları, yanındakileri ile yapacağa soysuz savaş bekler.Allaha yürekten inanan, kalbi ile akl eden, diri bir şuurun müntesiplerinin rakiplerinden dahi esirgeyeceği mutluluk, paylaşamayacağa taam yoktur/olmamalıdır.Onların affedemeyeceği suç, dizginleyemeyeceği hırs, gösteremeyeceği hoşgörü varsa, o; kendi gerçekliklerinin çürüme başlangıcı olacaktır.
İnsanlığın, tarihi boyunca işlediği hatalar kendini tanımlama biçiminde saklıdır.Kendini doğru tanımlayamayan, gül aradığı yerde diken derer.Rabbimiz, ne aramamız, nerede aramamız ve nasıl yapmamız gerektiğinin provasını bizlere bayramlar ile gösteriyor.Yüreklerinizde konuk olup, kanat çırpan huzur ve sükunetin sevdası daim kalsın dileği ile Ramazan bayramınızı kutlar, esenlikler dilerim.