Binler çocuk bomba altı /
Yurdunu yıldırım yağmı, /
Yılmadan,isyansız boşalttı/
Diri diri mezara koştukları /
Öğretirler kadere cesareti/
Yiğitliğe, tükürük utandı/
İçi kokmuşların ağzı açıldı /
Kelamlarının küflenmiş laneti/
Hanelerinin her yerini sardı/
Kalbi olmayan iskelet yığını/
Cehenneme odunluğa adandı/
Bıçaklar kemiğe dayandı/
Şehirde nidâlar yükseldi/
'Ey Ümmet-i Muhammedi'
Göğü dua bulutu kapladı/
Öyle bir yakarış başladı ki/
Gökkubbe bile şaşa kaldı/
Gönül kulağını kabart yukarı /
Duymuyorsan be aciz! sesleri /
Ben daha ne diyeyim, içi paslı! /
Gökyüzünde yıldızlar bile yaslı/
Göğümde yıldızdan bir servi/
Bekler durur gönlümün teni/
Sanırsın çarmıha çakılmış gibi/
Görmez gözler kan deryasını/
Zahiri kandır,aslı nur denizi/
Allah bahşeder kula mevhibeyi/
Bakışı adam akıllı,alır hürmeti/
İzzet ve ikramın sahibi kendisi/
Mevki de güçte,onun katındaki/
Saadet; O'nu bulmaktıGöğümde yıldızdan bir servi/
Bekler durur gönlümün teni/
Sanırsın çarmıha çakılmış gibi/
Görmez gözler kan deryasını/
Zahiri kandır,aslı nur denizi/
Allah bahşeder kula mevhibeyi/
Bakışı adam akıllı,alır hürmeti/
İzzet ve ikramın sahibi kendisi/
Mevki de güçte,onun katındaki/
Saadet; O'nu bulmaktı