Sinop ili tabiat güzelliği, denizi, kumu,kumsalları, tarihi eserleri, güzel ve dürüst insanları ile birlikte Karadeniz Bölgesinin incisi bir şehirdir.
Bu ile verilen her türlü hizmet ve yatırımlar bu şehrin gelişmesine, tanıtılmasına ve kalkınmasına yardımcı olacaktır.
Şehrimizin Aşıklar Caddesi, burada yaşayan insanların en fazla ziyaret ettikleri, gezdikleri, yürüyüş yaptıkları, yerlerden bir tanesidir. Ben bu cadde üzerinde bulunan palmiye ağaçları ile ilgili birkaç söz söylemek istiyorum. Bu palmiye ağaçları yine bu cadde kenarında bulunan kavlan ağaçlarının kesilmesi sonucunda buraya dikilmişlerdi. Dikilen bu palmiye ağaçları, belli bir yüksekliğe ulaşana kadar gerçektende çok güzeldi. Caddeye ayrı bir hava verdiği, şehri Akdeniz Bölgesi şehirleri arasında bile gösterdiği konuşuluyordu.
Ancak bu palmiye ağaçlarının yıllar geçtikçe büyümesi, kalınlaşması normalde, kötü olanı yapraklarının dökülmüş olmasıdır. Şu durumda Aşıklar caddesi kenarında bulunan palmiye ağaçlarının verdiği şekil, deyim yerinde ise bu cadde üzerine sırayla dikilmiş tomruk görüntüsünü veriyor bizlere . Gelecek yıllar içersin de bu ağaçlar büyümesini sürdürecekler, ağaçların gövdesi daha da kalınlaşıp uzayacak. İşte o zaman bu ağaçların bu gün tepelerinde kalmış olan yapraklarını bile görmemiz mümkün olmayabilir. Kanımca artık bu işin çaresi de yok herhalde. Yapılacak tek bir şey var, o da şehrin ağaçlandırılmasında kavlan veya diğer yaprağını kaybetmeyen fidanlara öncelik tanınması gerekiyor.
Aşıklar Caddesinin ismini telaffuz edince, bu caddeye bu ismin nasıl verildiği hikayesi aklıma geldi. Bende bu hikayeyi başkalarından dinledim. Fatih Sultan Mehmet Han Sinop’u 1461 yılında çatışma olmadan almıştır.
Anlatılanlara göre Bu padişah burayı almak için orduları ile birlikte Kastamonu ilinden buraya gelmiştir. Sinop’u kuşatmasında Lala’sı ayrı bir yere, Demirci dediğimiz sanatkarlar gurubu ayrı bir yere, hayvanları başka bir araziye yerleşirken, ordusu da Sinop’un tam karşısında bulunan bir arazide yerini almıştır. Sinop’un fethinden sonra bu yerlerin ismi de değişmiş, Lalasının bulunduğu yer lala köyü, demirci ve diğer sanatkarların bulunduğu yer Demirci Köyü, hayvanlarının bulunduğu yer Çiftlik köyü, Ordusunun bulunduğu yerde Odu Köyü ismini almıştır. Yine Anlatılanlara göre Fatih Sultan Mehmet Han ordularının yerleştiği Ordu köyün’den Sinop’a bakmış, şehri, adadaki ormanlık alanı ve yeşilliği iyice inceledikten sonra yanındakilere ‘ burası çok güzel bir yer’, bu şehre (Ceziret-ül Uşşak) sözüyle , ‘Aşıklar Adası’ benzetmesini yapmıştır.
Fatih’in bu güzel sözü yıllarca Sinop’ta benimsenmiş, şiirlere, makalelere konu olmuştur.