Kufe Camii'nde yükselir o muazzam münacatlar/
O mübarek dudaklardan dökülür bin bir türlü dualar /
Hazreti Ali keramallahü veche Allah'tan emanlar diler /
"Sen yücesin, ben ise hakir, hakire yüce olandan başka kim merhamet eder/
Ey Mevlam/ Sen güçlüsün, ben ise zayıf;
zayıfa güçlüden başka kim merhamet eder"
Hazreti Ali'nin kalemi / ilmin hikmetin ve aşkın kapılarını aralar /
Haydar-ı Kerrar Ercuze'de hakikatleri bir bir sıralar /
Meşhur kasîdeler istikbale meydan okurlar /
Hak'tır Kalemi/ tüm kulaklara çığlıklar atar /
Bir Aliyyü'l-murteza destanıdır /
Gök gürültüsü dalga sesleri/ hasetin korku dolu estirir alem-i zulümat planları /
Başına karalmış yas bağlıyor bulutlar/ O'nun adına arza yağmurlar adarlar /
Başını kılınçla al kanlara boyadı rüsvay bir şakî/
O ise oldu yakuttan hırka içinde Kızılbaş Sultanı /
Allah'ın Aslan'ına aşıklar ahzânlarda boğuldu /
Ali'yi (ra) sevenlerin ateş süzen vurgun yürekleri / aşkın yolunda ışıldayan elmaslar gibi dizildi /
Artık yamalı bir fistandır Kufe / naçardır/
İki göz iki çeşme telaştır / avuçları yokluktur/
Burulan ruhunun sancısıyla uyanır her dirilen sabaha / uykusuz gözlerle /kıyamete kadar kirpiklerinden düşecek derîn kederlerlerdir /
Dinmez/bitmez/sönmez bir kavramdır yüreğinde yakılan /
Tarif i mümkün olmayan kara yazılı günün yarasıdır üzerinde nefes alan /
Pejmürde yenleriyle kör acısının yerlerini siler/
Siler silerde / O yiğit Aliyyül Haydar'ın yoklugunun sürgününe kesilir /
Mahzundur bakışları hâlâ O'nu arar/
arar ararda durur /
Şahit olduğu olaydır / kudretsiz,yorgun ve bî tâb/
Bekler bekler de dermanlar çağırır /
Bir türlü dertlerden çıkamayan ahvâline /